3692
galatasaray'a gelen hiçbir yabancı futbolcuya ben bu kadar ısınmadım, bambaşka bir şeydi kewell. hamburg maçı öncesi meira satılmışken takımda bir sürü sakat futbolcu varken bülent korkmaz'a alt yapılarda stoper oynadım deyip o maçta stoperde oynaması unutulmazdı.oynadığı ilk maç dün gibi aklımda...kayserispor ile süper kupa mücadelesinde ilk kez giydiği forma ile süper bir başlangıç yaparak kafa ile topu ağlara gönderiyor ve belki de günden çakıyordu tribünlerin sevgilisi olduğu sinyalini...
gelelim bir başka unutulmaz maça hatta gole gördüğüm en iyi gollerden biriydi.herkesin unutamadığı bordeaux maçında skor 2-1 ve dakikalar 44'ü gösterirken arda'dan aldığı topu yaklaşık 30 metreden öyle bir yere gönderiyordu ki o an benim gibi gol sevincini nasıl yaşayacağını şaşıran birçok galatasaraylı vardı elbette.attığı birbirinden kritik gollerle bende apayrı bir yeri olan oz büyücüsüyle ayrılık vakti geldiğinde kendime yedirememiştim ilk defa bu kadar bağlandığım bir yabancı futbolcu vardı. ayrılık vakti gelmişti peşini bir türlü bırakmayan sakatlığına karaciğerindeki rahatsızlığına rağmen kewell müthiş bir profosyonel olduğunu forma giydiği zamanlarda fazlasıyla kanıtladı.
bugünlerde tartışılan transferimiz riera'nın yerine kewell olsa daha iyi olmaz mıydı diye soramıyor insan kendi kendine...
geçen gün yaptığı açıklamalarla ona olan sevgimi,saygım iki kat daha arttı, o açıklamalarla gözlerim bir kez daha doldu işte o açıklamalar:
harry kewell : ''galatasaray taraftarlarının o atmosferini 'sil baştan' filmi gerçek olsa bile unutamam.gerçekten özlüyorum.''
''elbette futbolcu olarak değil ama ileride antrenör olarak galatasaray'da yer almak isterim.''
''leeds united ve galatasaray'ın yeri bende hep ayrı kalacaktır.hayatımda aldığım en iyi 2 karar.''
''türkiye'de veya ingiltere'de, leeds ve galatasaray'ın karşıtı büyük takımlarda asla yer almam.''
umarım bir gün yine galatasaray'la yolların kesişir oz büyücüsü,özlüyorum,özlüyoruz seni...
gelelim bir başka unutulmaz maça hatta gole gördüğüm en iyi gollerden biriydi.herkesin unutamadığı bordeaux maçında skor 2-1 ve dakikalar 44'ü gösterirken arda'dan aldığı topu yaklaşık 30 metreden öyle bir yere gönderiyordu ki o an benim gibi gol sevincini nasıl yaşayacağını şaşıran birçok galatasaraylı vardı elbette.attığı birbirinden kritik gollerle bende apayrı bir yeri olan oz büyücüsüyle ayrılık vakti geldiğinde kendime yedirememiştim ilk defa bu kadar bağlandığım bir yabancı futbolcu vardı. ayrılık vakti gelmişti peşini bir türlü bırakmayan sakatlığına karaciğerindeki rahatsızlığına rağmen kewell müthiş bir profosyonel olduğunu forma giydiği zamanlarda fazlasıyla kanıtladı.
bugünlerde tartışılan transferimiz riera'nın yerine kewell olsa daha iyi olmaz mıydı diye soramıyor insan kendi kendine...
geçen gün yaptığı açıklamalarla ona olan sevgimi,saygım iki kat daha arttı, o açıklamalarla gözlerim bir kez daha doldu işte o açıklamalar:
harry kewell : ''galatasaray taraftarlarının o atmosferini 'sil baştan' filmi gerçek olsa bile unutamam.gerçekten özlüyorum.''
''elbette futbolcu olarak değil ama ileride antrenör olarak galatasaray'da yer almak isterim.''
''leeds united ve galatasaray'ın yeri bende hep ayrı kalacaktır.hayatımda aldığım en iyi 2 karar.''
''türkiye'de veya ingiltere'de, leeds ve galatasaray'ın karşıtı büyük takımlarda asla yer almam.''
umarım bir gün yine galatasaray'la yolların kesişir oz büyücüsü,özlüyorum,özlüyoruz seni...
