2024
savunulacak yanları da vardır, yerin dibine sokulacak yanları da.
ne savunmak istiyorum bu adamı ne de takımda görmek ama gel gör ki takımın gol yeme ortalamasını salt bu adama yüklemek absürdizm akımının yeni öncüsü olmak demektir. bu takımın yıllardır ortasaha kavramı yokken, beklerin (ki hala) biçimsizken çok normal bir durum bu değişikliğin olması. mustafa sarp'larla, b8'lerle, senin beğenmediğin ama kapasitesiyle oynayan ayhan akman'larla çıktığını unutma maçlara. hakan balta'nın sikinde olmadığı, götünü kaldırmadığı maçları hatırla. takımın takım olmadığını, beraberlikte dahi hadi bitse de gitsek havasını hatırla.
servet çetin'i sevmiyorum, o forma altında da zerre görmek istemiyorum. dünyanın en naif, en fazla çalışan topçusu da olabilir, milli takımın değişilmezi de ama onu istemezken de saçma sapan eleştiriler getirmiyorum. o yapıyla yan toplardan hala gol yediğimiz, topa sikimsonik bir açıyla vurduğu, attığımız her kornerde gol aramak için çıktığını gördüğüm, adam tutmaktan yoksunluğundan, aptal taraftarın 8-10 metre top sürünce serveettt servettt diye gaza getirip bir o kadar daha topla ileriye çıktığını gördüğüm için bu adamı istemiyorum. yararı kadar zararı da var, bu adam eğer ki avrupaya falan gidemezse ki şayet yaşı da artık ileri galatasaray'da futbolu bırakma ihtimali yüksek. eğer öyle bir şey olursa da tanrı'dan tek dileğim kaptanlık bandını bu adamın takmaması olur.
ne savunmak istiyorum bu adamı ne de takımda görmek ama gel gör ki takımın gol yeme ortalamasını salt bu adama yüklemek absürdizm akımının yeni öncüsü olmak demektir. bu takımın yıllardır ortasaha kavramı yokken, beklerin (ki hala) biçimsizken çok normal bir durum bu değişikliğin olması. mustafa sarp'larla, b8'lerle, senin beğenmediğin ama kapasitesiyle oynayan ayhan akman'larla çıktığını unutma maçlara. hakan balta'nın sikinde olmadığı, götünü kaldırmadığı maçları hatırla. takımın takım olmadığını, beraberlikte dahi hadi bitse de gitsek havasını hatırla.
servet çetin'i sevmiyorum, o forma altında da zerre görmek istemiyorum. dünyanın en naif, en fazla çalışan topçusu da olabilir, milli takımın değişilmezi de ama onu istemezken de saçma sapan eleştiriler getirmiyorum. o yapıyla yan toplardan hala gol yediğimiz, topa sikimsonik bir açıyla vurduğu, attığımız her kornerde gol aramak için çıktığını gördüğüm, adam tutmaktan yoksunluğundan, aptal taraftarın 8-10 metre top sürünce serveettt servettt diye gaza getirip bir o kadar daha topla ileriye çıktığını gördüğüm için bu adamı istemiyorum. yararı kadar zararı da var, bu adam eğer ki avrupaya falan gidemezse ki şayet yaşı da artık ileri galatasaray'da futbolu bırakma ihtimali yüksek. eğer öyle bir şey olursa da tanrı'dan tek dileğim kaptanlık bandını bu adamın takmaması olur.