3665
3 koca yıl boyunca armamızı taşımasından, mabedimizde oynamasından, tribünde sesim kısılıncaya kadar kewell diye bağırmaktan asla pişman olmadığım eski futbolcumuz, benim kendi adıma kahramanım. bu topraklarda izlemekten en keyif aldığım adamlardan biri, formamızı giydiği için daima gurur duyacağım avustralyalı. sözleşme yenilediği gün ve sözleşmesi bittiği 2 günde de gözyaşı döktüğüm, halen aklıma geldikçe gözlerimi nemlendiren insan. nasıl tanım yaparsam yapayım, gözümdeki onu sevenlerdeki değeri değişmeyecek ya da kim ne derse desin sevgimde-sevgimizde, hayranlığımda eksi yönde bir milim ilerleme olmayacak, kabul edeyim ama arkasından şerefsizce edilen her laf sevgimi, hayranlığımı bin kat daha artırıyor. değiştiremeyeceksiniz ne derseniz deseniz onun bıraktığı hatıraları, silemez kimse galatasaray forması altında yaptıklarını, yapmak istediklerini, çabalarını. birilerinin ilgi çekmek için, şımarık bir çocuğun gözünde "abilik" mertebesini yükseltmek için söylediği sözler ve onun gazıyla ben demiştim diyenlere kötü bir haberim var; kewell'a ne derseniz deseniz onun kewell'lığı onun bizdenliği eksilmeyecek. minicik dünyalarında kewell'ı hain ilan etmek daha kolay bazıları için, onlar galatasaray'ı iki günde üç otuz paraya satıp takımı dımdızlak bırakan büyük kaptanlarını göklere çıkarmaya devam etsinler. galatasaray eski10'un gitmesiyle sadece 1 futbolcu kaybetti, yerinin dolması zor olabilir ama dolar bir şekilde, hem onsuz oynamaya alıştık geçen yılki 30küsür maçta. eski10'un gidişi 1 haziran günü kaybettiğimiz değerlerden daha büyük değil benim galatasaray'ım için. 1haziran itibariyle kaybettiğimiz eski futbolcumuz harry kewell; yeri dolar elbet. peki gidişiyle oluşan karakter eksikliği dolar mı kolayca. hiç sanmıyorum.biz taraftarlar tek bir futbolcunun gülmesini bekledik, o da gülüşüne bakışına hayran olduğumuzu sandığınız kewell değil son 10 numaramızdı. ha bu arada eski10'un gülmesini, mutlu olmasını özleyen onu öyle görmek isteyen sadece biz değildik, 99 numaralı formalı birileri de vardı onu öyle görmek isteyen. ve sırf bunu dile getiren,"o eskisi kadar gülmüyor" diyen kewell'a laf sokmaya çalışan sizin kaptanınızın akıl hocaları kimmiş, açıkça kendini belli etmeye başladı.
içim kan ağlaya ağlaya gitsin artık, severek ayrılalım demiştim. arkasından söylenen saçmalıkları görünce iyi ki gitmiş diyorum. gitti evet ama sadece bu ülkeden gitti. artık başka bir arma için mücadele edecek, sadece forması değişti. hangi hakaretiniz ya da lafınız silebilir onu yüreklerden, ya da minicik çocukların formalarının arkasından. maça gidiyoruz dediğimin ertesi günü "kewell gol atıcak rüyamda gördüm" deyip kewell'ın golüyle hiç görmediğim bir mutluluğa bürünen küçüğün aklındaki, yüreğindeki kewell'ı. silemez kimse, hiçbir söz. hiçbir davranış.
ayrıca gamsız neymiş bakalım bi.
"gamsız: olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz." evet bence de geçen yıl gamsız futbolcular vardı galatasaray futbol takımı 2010-2011 kadrosu içinde. servet, hakan, barış, ayhan çok sevdiğim elano ve hatta belki pino ve bence en başlarda eski 10. sahaya "çıkabildiği" her maçta en iyisini veren kewell, baros, sabri ya da gökhan zan değildir benim gözümde gamsız olanlar. zan ve sabri çok yetenekli olmayabilirler belki ama sahada oldukları her saniye aldıkları para için galatasaray için bir şeyler yaptı, yapmaya çalıştı. keza baros ve kewell; atletico'ya transfer olan futbolcunun lokantada verdiği basın toplantısında söylediği bir laf vardı unutanlar için söyleyeyim benim söylediğimi takmazsınız onun dediğini önemsersiniz ya: "ben hiçbir zaman galatasaray'ın kötülüğüne dair bir şey yapmadım. sakatlandım, dünyanın en doğal şeyi." kewell ve baros da sakatlandı, dünyanın en doğal şeyini yaşadılar. ama sahada olabildikleri sürece en iyisini yapmaya çalıştılar. form düşüklüğü yaşadılar, sakatlıktan uzun sürede döndüler ama hiçbir zaman 10 kilo fazlayla çıkmadılar sahaya. sakatlıkları 6 ay sürse de forma bedenlerini değiştirip öyle çıkmadılar sahaya. gamsız olmamak demek sahaya 10 kilo fazlayla dönüp, yeni takımında formayı sırtına geçirdiğinde 4 sene önceki kiloma döndüm demek değildir bence, olmamalıdır yani. birilerinin gamsızlıkla itham ettiği futbolcu çıktığı kadar para aldı ayrıca. 23 maça çıktı ve 23 maçlık parasını aldı. 10küsür maça çıkıp tüm sezon parasını cebe atmadı yani.
içim kan ağlaya ağlaya gitsin artık, severek ayrılalım demiştim. arkasından söylenen saçmalıkları görünce iyi ki gitmiş diyorum. gitti evet ama sadece bu ülkeden gitti. artık başka bir arma için mücadele edecek, sadece forması değişti. hangi hakaretiniz ya da lafınız silebilir onu yüreklerden, ya da minicik çocukların formalarının arkasından. maça gidiyoruz dediğimin ertesi günü "kewell gol atıcak rüyamda gördüm" deyip kewell'ın golüyle hiç görmediğim bir mutluluğa bürünen küçüğün aklındaki, yüreğindeki kewell'ı. silemez kimse, hiçbir söz. hiçbir davranış.
ayrıca gamsız neymiş bakalım bi.
"gamsız: olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz." evet bence de geçen yıl gamsız futbolcular vardı galatasaray futbol takımı 2010-2011 kadrosu içinde. servet, hakan, barış, ayhan çok sevdiğim elano ve hatta belki pino ve bence en başlarda eski 10. sahaya "çıkabildiği" her maçta en iyisini veren kewell, baros, sabri ya da gökhan zan değildir benim gözümde gamsız olanlar. zan ve sabri çok yetenekli olmayabilirler belki ama sahada oldukları her saniye aldıkları para için galatasaray için bir şeyler yaptı, yapmaya çalıştı. keza baros ve kewell; atletico'ya transfer olan futbolcunun lokantada verdiği basın toplantısında söylediği bir laf vardı unutanlar için söyleyeyim benim söylediğimi takmazsınız onun dediğini önemsersiniz ya: "ben hiçbir zaman galatasaray'ın kötülüğüne dair bir şey yapmadım. sakatlandım, dünyanın en doğal şeyi." kewell ve baros da sakatlandı, dünyanın en doğal şeyini yaşadılar. ama sahada olabildikleri sürece en iyisini yapmaya çalıştılar. form düşüklüğü yaşadılar, sakatlıktan uzun sürede döndüler ama hiçbir zaman 10 kilo fazlayla çıkmadılar sahaya. sakatlıkları 6 ay sürse de forma bedenlerini değiştirip öyle çıkmadılar sahaya. gamsız olmamak demek sahaya 10 kilo fazlayla dönüp, yeni takımında formayı sırtına geçirdiğinde 4 sene önceki kiloma döndüm demek değildir bence, olmamalıdır yani. birilerinin gamsızlıkla itham ettiği futbolcu çıktığı kadar para aldı ayrıca. 23 maça çıktı ve 23 maçlık parasını aldı. 10küsür maça çıkıp tüm sezon parasını cebe atmadı yani.