156
sevenlerinin şikayet etmekte çok haklı olduğu takım. arsene wenger'in futbol adamlığı, kariyeri, arsenal'e katkıları; bugün gelinen noktada kendisini eleştirilerden muaf tutamaz. malesef son zamanlardaki transfer politikasıyla arsenal'in kimliğini zirveye oynayan rekabetçi takımdan, zıplama tahtası olarak kullanılan bir takıma dönüştürmüştür.
adanmışlık ve fedakarlık duyguları taşımadan sırf "profesyonelce" oynamaya başlayan ve 1-2 sezon sonra hangi takıma satılacağını tahmin etmekle meşgul olan bir jenerasyondan iyi futbol beklenebilir, başarılı sonuçlar beklenebilir, ancak zirveye oynama tutkusu içinde şampiyonluk kovalama motivasyonu beklenemez. zira, 6 sezonluk kupa hasreti de bunu ispatlamaktadır.
deportivo'nun, monaco'nun küme düşmesiyle arsenal'in kimlik değiştirmesi aynı akımın, endüstriyel futbolun sonucudur. nereden geldiği belli olmayan çuval dolusu parayla sınıf değiştiren city'ler, malaga'lar yükselirken çocukluğumun efsanelerinin bu şekilde erimesini hazmedemiyorum. bir realite olarak kabul ettiğim endüstriyel futbol zıkkımı artık canımı çok sıkmaya başladı.
nerede gördüğümü hatırlamıyorum ama genç oyuncu yetiştirme misyonu edinmiş arsenal'in yaş ortalaması 23,8 iken kendilerine 8 çeken united'ın yaş ortalaması 23,0 olarak karşımıza çıkıyor. bu da gösteriyor ki, yakışıksız biçimde seçilen gençlere yönelme misyonunda da arsene wenger aslında başarısızdır. yetiştirdiği oyuncular iyi olabilir ancak kendi başına değil rakipleriyle kıyaslama yaparak değerledirme yapmak daha isabetli olacaktır. zira zirve misyonu ile yönetilen united'ın bile bu konuda çok gerisinde kalmıştır. mesela hernandez eğer arsenal'de olsaydı bu yaz malaga'ya satılmıştı wenger tarafından. bulmak istediğinde çok iyi buluyorsun hocam da, neden adamın daha londra'daki evinin badana vakti gelmeden satıyorsun? oynat 3-4 sezon, kazan bir kaç kupa, gelecek olan adamlara da iştah olsun, takımın şanı yürüsün. altay sanki mübarek, sattıkça satıyor.
koscielny falan nedir arkadaşım? türkiye standartlarının üstünde olabilir ancak premier lig şampiyonunu genelde stoper ikilisi,orta ikili ve santrafor çatısı belirliyorken, rakiplerinin stoperleri ile koscielny ismini bir kıyaslarsan koskoca arsenal, galatasaray karşısındaki ankaragücü ayarında kalır. ayıptır.
liverpool'un da en büyük sorunu bu 5 kişilik omurgayı yakalayamamış olmasıydı. stoper bölgesi hep yetersiz kaldı, santrafor bölgesi için crouch dahil onlarca tombala çekildi. ancak bir türlü gerrard'ın önünü ve arkasını şampiyon olacak takıma yakışır şekilde dolduramadılar.
chelsea; terry-carvalho-lampard-dm-drogba omurgasıyla, united; ferdinand-vidic-scholes-dm-rooney omurgasıyla son yılları domine ederken; kendi elindeki omurganın hedefi tutturmuş tek bölgesi olan orta sahadaki fabregas-nasri ikilisini aynı anda satarsan, united gelir 8 atar. zira ingiliz bu, yakaladığında bırakmıyor.
adanmışlık ve fedakarlık duyguları taşımadan sırf "profesyonelce" oynamaya başlayan ve 1-2 sezon sonra hangi takıma satılacağını tahmin etmekle meşgul olan bir jenerasyondan iyi futbol beklenebilir, başarılı sonuçlar beklenebilir, ancak zirveye oynama tutkusu içinde şampiyonluk kovalama motivasyonu beklenemez. zira, 6 sezonluk kupa hasreti de bunu ispatlamaktadır.
deportivo'nun, monaco'nun küme düşmesiyle arsenal'in kimlik değiştirmesi aynı akımın, endüstriyel futbolun sonucudur. nereden geldiği belli olmayan çuval dolusu parayla sınıf değiştiren city'ler, malaga'lar yükselirken çocukluğumun efsanelerinin bu şekilde erimesini hazmedemiyorum. bir realite olarak kabul ettiğim endüstriyel futbol zıkkımı artık canımı çok sıkmaya başladı.
nerede gördüğümü hatırlamıyorum ama genç oyuncu yetiştirme misyonu edinmiş arsenal'in yaş ortalaması 23,8 iken kendilerine 8 çeken united'ın yaş ortalaması 23,0 olarak karşımıza çıkıyor. bu da gösteriyor ki, yakışıksız biçimde seçilen gençlere yönelme misyonunda da arsene wenger aslında başarısızdır. yetiştirdiği oyuncular iyi olabilir ancak kendi başına değil rakipleriyle kıyaslama yaparak değerledirme yapmak daha isabetli olacaktır. zira zirve misyonu ile yönetilen united'ın bile bu konuda çok gerisinde kalmıştır. mesela hernandez eğer arsenal'de olsaydı bu yaz malaga'ya satılmıştı wenger tarafından. bulmak istediğinde çok iyi buluyorsun hocam da, neden adamın daha londra'daki evinin badana vakti gelmeden satıyorsun? oynat 3-4 sezon, kazan bir kaç kupa, gelecek olan adamlara da iştah olsun, takımın şanı yürüsün. altay sanki mübarek, sattıkça satıyor.
koscielny falan nedir arkadaşım? türkiye standartlarının üstünde olabilir ancak premier lig şampiyonunu genelde stoper ikilisi,orta ikili ve santrafor çatısı belirliyorken, rakiplerinin stoperleri ile koscielny ismini bir kıyaslarsan koskoca arsenal, galatasaray karşısındaki ankaragücü ayarında kalır. ayıptır.
liverpool'un da en büyük sorunu bu 5 kişilik omurgayı yakalayamamış olmasıydı. stoper bölgesi hep yetersiz kaldı, santrafor bölgesi için crouch dahil onlarca tombala çekildi. ancak bir türlü gerrard'ın önünü ve arkasını şampiyon olacak takıma yakışır şekilde dolduramadılar.
chelsea; terry-carvalho-lampard-dm-drogba omurgasıyla, united; ferdinand-vidic-scholes-dm-rooney omurgasıyla son yılları domine ederken; kendi elindeki omurganın hedefi tutturmuş tek bölgesi olan orta sahadaki fabregas-nasri ikilisini aynı anda satarsan, united gelir 8 atar. zira ingiliz bu, yakaladığında bırakmıyor.