5
kendisi şu an nerede, ne yapıyor bilemiyorum ama en son bir televizyon programında yanılmıyorsam ali ece, serpil hamdi tüzün ile beraber azerbaycan'da olduğunu söylemişti. programı yarı uykulu izlemem sebebi ile yanılıyor olabilirim ama sonuçta kendisi her nerede ise acilen bir şekilde tekrar altyapının başına geçmesi orta ve uzun vadede galatasaray'ın sınıf atlamasını sağlar. hatta serpil hoca ile beraber gelseler keşke ama serpil hamdi tüzün beşiktaş camiasının önemli isimlerinden biri olması sebebi ile orası ayrı bir tartışma konusu olabilir ki gerçekleşme ihtimalini de şahsen düşük olarak gördüğüm bir durum ama aklıma gelmişken yazmadan geçemedim.
hal böyleyken ali yavaş bir şekilde altyapıya geri getirilmeli. zira altyapı her zaman galatasaray'ın ana damarı ve hep o bahsettiğimiz ruhu olmuştur ve ali yavaş bu görevi layıkı ile yapabilen nadir insanlardan biriydi bana göre. a takımda oynayacak ve ileride avrupa kulüplerine yüksek bonservis bedelleri ile satabileceğiniz yeteneğe sahip çocukları, evet sadece gençleri değil çocukları bulmak ve yetiştirmek konusunda kendisinden daha iyisini ben şahsen bilmiyorum. tabii serpil hoca'da aynı şekilde.
şayet gerçekten bu iki futbol adamı azerbaycan'da ise bu türk futbolu adına acı bir durum, çünkü bu insanlar görünmeyen gerçek kahramanlar ama kendi ülkeleri ve kulüplerinde değiller. kulüpleri yöneten kişiler hangi mantıkla bu insanları kaybetmeyi başarabiliyorlar cidden şaşırıyorum.
bu bağlamda kendisinin geri dönmesi galatasaray adına en çok istediğim şeylerden biri, hatta bu aralar herkes tarafından merakla beklenen ve medya tarafından her gün ortaya atılan bir çok "yabancı" futbolcu transferinden bile daha önemli şahsım adına. zira o futbolculardan birinin maliyetinin onda biri gibi bir rakamı altyapıya ayırıp, ali yavaş gibi insanlara biraz imkan sağlayabilsen gidip sağda solda futbolcu aramak zorunda kalmazsın, hatta biraz daha akıllı davranıp bu insanların imkanlarını, çalışma şartlarını en yüksek seviyede tutup, maksimum verim alabilecekleri sistemi kurmalarını sağlar, kendilerine en uygun çalışma ortamını sunarsan da devamlı surette futbolcularına transfer teklifinde bulunulan, oyuncuna istediğin para verilince satıp anında yerine yenisini koyan, transfer etmek istediğin iyi bir yabancı oyuncu varsa da kolaylıkla transfer edebilen bir kulüp haline gelirsin.
özellikle türkiye gibi bir ülkede bunu başaramıyorsan eğer o sistemi komple gözden geçirmekten kısaca kökten değiştirmekten başka bir çözüm yok demektir. bu organizasyonu sağlayamayan yönetim ise çuvalla para harcayıp şampiyon olsa dahi başarısızdır bana göre. haa, kulüp olarak euro basan bir makineye sahipsen o zaman olayın bambaşka olur tabii.
hal böyleyken ali yavaş bir şekilde altyapıya geri getirilmeli. zira altyapı her zaman galatasaray'ın ana damarı ve hep o bahsettiğimiz ruhu olmuştur ve ali yavaş bu görevi layıkı ile yapabilen nadir insanlardan biriydi bana göre. a takımda oynayacak ve ileride avrupa kulüplerine yüksek bonservis bedelleri ile satabileceğiniz yeteneğe sahip çocukları, evet sadece gençleri değil çocukları bulmak ve yetiştirmek konusunda kendisinden daha iyisini ben şahsen bilmiyorum. tabii serpil hoca'da aynı şekilde.
şayet gerçekten bu iki futbol adamı azerbaycan'da ise bu türk futbolu adına acı bir durum, çünkü bu insanlar görünmeyen gerçek kahramanlar ama kendi ülkeleri ve kulüplerinde değiller. kulüpleri yöneten kişiler hangi mantıkla bu insanları kaybetmeyi başarabiliyorlar cidden şaşırıyorum.
bu bağlamda kendisinin geri dönmesi galatasaray adına en çok istediğim şeylerden biri, hatta bu aralar herkes tarafından merakla beklenen ve medya tarafından her gün ortaya atılan bir çok "yabancı" futbolcu transferinden bile daha önemli şahsım adına. zira o futbolculardan birinin maliyetinin onda biri gibi bir rakamı altyapıya ayırıp, ali yavaş gibi insanlara biraz imkan sağlayabilsen gidip sağda solda futbolcu aramak zorunda kalmazsın, hatta biraz daha akıllı davranıp bu insanların imkanlarını, çalışma şartlarını en yüksek seviyede tutup, maksimum verim alabilecekleri sistemi kurmalarını sağlar, kendilerine en uygun çalışma ortamını sunarsan da devamlı surette futbolcularına transfer teklifinde bulunulan, oyuncuna istediğin para verilince satıp anında yerine yenisini koyan, transfer etmek istediğin iyi bir yabancı oyuncu varsa da kolaylıkla transfer edebilen bir kulüp haline gelirsin.
özellikle türkiye gibi bir ülkede bunu başaramıyorsan eğer o sistemi komple gözden geçirmekten kısaca kökten değiştirmekten başka bir çözüm yok demektir. bu organizasyonu sağlayamayan yönetim ise çuvalla para harcayıp şampiyon olsa dahi başarısızdır bana göre. haa, kulüp olarak euro basan bir makineye sahipsen o zaman olayın bambaşka olur tabii.