Kariyer Sonu675
tam olarak neden bu kadar nefret edildigini anlayamadigim kalecidir. kusura bakilmasin ama son bilmem kac yilda, kadikoyde gol yemeden bitirdigimiz iki macta da (bkz: 3 şubat 2008 fenerbahçe galatasaray maçı) (bkz: 24 ekim 2010 fenerbahçe galatasaray maçı) kalede aykut ercetin vardi. tamam bu iki maci da aykut ercetin'in muhtesem kurtarislariyla kazandik demiyorum ama bir kac onemli pozisyonda hicde kucumsenmeyecek kurtarislari olmustur. ayrica zaten bu iki macin haricinde, kimi zaman "var anasini" dedirten kurtarislari da olmustur. hatali goller yememismidir. pek tabi 13 ağustos 2008 galatasaray steaua bucuresti maçı'nda tribunde olan ben dahil bir cogumuzu cileden cikaran hatasi gibi hatalar yapti ama bu gibi hatalari, bugun bu sozlukte bile cok iyi kaleci denilen volkan demirel yapmadi mi? hepimiz biliyoruz ki volkan demirel bu hatalarin babalarini yapti. biz aykut ercetin'de ne kadar israr ettik? hic olmassa bir yarim donem her turlu hatasiyla sevabiyla arkasinda durdurk mu? durmadik! aykut ercetin, ufuk ceylan'dan da *, volkan demirel'den de daha buyuk potansiyeli olan bir kaleci bana kalirsa ama en azindan bu kadar suclanacak, afaroz edilecek kadar kotu degil asla.
diger bir taraftan, gitsin diye yanip tutusan renkdaslari hic anlamiyorum. bir adami elestirebilirsiniz, hakli haksiz konusulur, tartisilir ama illa gitsin demek, hele ki yedek kaleci pozisyonundaki bir adama "illa gitsin" kampanyasini yapmak, en basit olarak manasizdir bana kalirsa. bu takimin basina gelen teknik direktorler basarili olur yada olmaz ama futbolu cok iyi bilen insanlar oldugu kesindir. frank rijkaard, gheorghe hagi ve fatih terim, ki kaleci antrenoru de claudio taffarel'dir artik, yedek kaleci tasarrufunda bu kadar bilincsiz olamazlar heralde. cunku mustafa sarp malesef yokluktan bu takimda yer buldu ama yedek kaleci yokluktan yer bulmaz bir takimda. as kalecilerin zaten hemen hemen butun maclarda oynadigi dusunulurse, yedek kaleci yoklugu diye bisey yoktur cunku.
diger bir taraftan, gitsin diye yanip tutusan renkdaslari hic anlamiyorum. bir adami elestirebilirsiniz, hakli haksiz konusulur, tartisilir ama illa gitsin demek, hele ki yedek kaleci pozisyonundaki bir adama "illa gitsin" kampanyasini yapmak, en basit olarak manasizdir bana kalirsa. bu takimin basina gelen teknik direktorler basarili olur yada olmaz ama futbolu cok iyi bilen insanlar oldugu kesindir. frank rijkaard, gheorghe hagi ve fatih terim, ki kaleci antrenoru de claudio taffarel'dir artik, yedek kaleci tasarrufunda bu kadar bilincsiz olamazlar heralde. cunku mustafa sarp malesef yokluktan bu takimda yer buldu ama yedek kaleci yokluktan yer bulmaz bir takimda. as kalecilerin zaten hemen hemen butun maclarda oynadigi dusunulurse, yedek kaleci yoklugu diye bisey yoktur cunku.
