• 3
    acele;

    1 . hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi:
    "adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor."
    2 . zarf vakit geçirmeden, tez olarak:
    "acele, bir karar vermek ihtiyacındayım."
    3 . isim tez davranma gerekliliği.

    telaş;

    1 . herhangi bir sebeple acelecilik:
    "atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık."
    2 . kaygı, tasa, sıkıntı:
    "ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı.".
    3 . şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa:
    "herkes yağmur telaşı içindeydi. islanmış, çamurlanmış, dört bir yanımdan geçiyorlardı."*
App Store'dan indirin Google Play'den alın