316
transferine pek de sıcak bakmadığım yıldız oyuncu.
oyuncuyu beğenmediğimden, sevmediğimden falan değil. kendimce bazı gerekçelerim var.
bunlardan ilki, forlan'ın aradığımız forvet oyuncusu olduğunu düşünmüyor olmam. bana göre galatasaray'ın fizik olarak forlan'a göre daha güçlü, daha atletik, sırtı dönük oynamayı daha iyi beceren bir hedef santrfora ihtiyacı var. ve galatasaray'ın yıllardır eksikliğini çektiği oyuncu tipi hedef santrfordur.
forlan ise bu özelliklerden biraz daha bağımsız bir alan forvetidir. yani vereceği katkı, takımının hücum organizasyonlarına ve yanında oynadığı partnerine göre şekillenen, daha çok kaleden uzakta topla buluşup, dribbling yaparak yahut, şut çekerek sonuca ulaşmayı hedefleyen bir oyuncu. peki, spor toto süper lig'de kendisi bu alanları bulabilir mi? sertliğe, fiziğe dayalı bu ligde istediklerini gerçekleştirebilir mi? ceza sahası dışında topla rahatça buluşup, indirilmeden, kaleye yönelebilir mi? işte bu üç soru aklımda bayağıdır yer ediniyor. tam olarak cevaplarını bulamasam da, ben bunları gerçekleştirebileceğini pek zannetmiyorum. tabii ki burada izleyip görmeden sonuca ulaşmak zor.
ikincisi ise, forlan geldikten sonra sahaya nasıl dizileceğimizle alakalı. çünkü forlan, her zaman partnerleri iyi olduğu müddetçe başarılı olmuş bir oyuncudur. asla tek santrfor olmamıştır; olamaz da. zira yukarıda belirttiğim kendisine ait özellikler, tek santrfor oynayan bir oyuncunun barındıracağı özellikler değildir. manchester united'ta başarısız olmasının en temel sebeplerinden biri de budur. kıta dışına yeni çıkması, uyum süreci, tecrübesizlik falan tabii ki etkilidir; ancak manchester'ın 4-5-1/4-6-0 gibi olan dizilişinde (o zamanlar daha çok 4-5-1 denilebilirdi. zira en önde ruud van nistelrooy vardı) başarısız olması, onun tek santrforlu dizilişlere uymayacağının bir göstergesidir. tabii bunda premier league'in fiziğe dayalı oyunun da payı vardır.
forlan, villarreal ve atletico madrid'te 4-4-2/4-2-4 dizilişinde başarılı oldu. forlan milli takımda 29 gol kaydetti; bunların 17'sini son 3 yılda, takım 3 forvetten (kanat forvet değil) oluşan 4-3-3 oynarken kaydetti. yani hep oynadığı partnerleriyle başarılı oldu.
fatih hocanın aklındaki dizilişi bilemiyorum tabii ki. ancak, 3 orta sahalı, solda arda, sağda reyes, ileride forlan'dan oluşan bir takım sahaya çıkarsa, bu takımın başarısız olması işten bile değildir. yinelemiş gibi olacağım ama, forlan bu dizilişin oyuncusu değildir çünkü. ancak yanında bir partnerinin bulunduğu 4-4-2/4-2-4 dizilişiyle başarılı olabilir. bana göre partneri olmaya en yakın ve en doğru isim johan elmander'dir.
sonuçta gelirse bağrımıza basacağımız, gelmezse de sağlık olsun diyeceğimiz bir oyuncudur kendisi. ancak bu gözler, hem ülkemize, hem de takımımıza daha uygun olan didier drogba'yı görmek ister.
oyuncuyu beğenmediğimden, sevmediğimden falan değil. kendimce bazı gerekçelerim var.
bunlardan ilki, forlan'ın aradığımız forvet oyuncusu olduğunu düşünmüyor olmam. bana göre galatasaray'ın fizik olarak forlan'a göre daha güçlü, daha atletik, sırtı dönük oynamayı daha iyi beceren bir hedef santrfora ihtiyacı var. ve galatasaray'ın yıllardır eksikliğini çektiği oyuncu tipi hedef santrfordur.
forlan ise bu özelliklerden biraz daha bağımsız bir alan forvetidir. yani vereceği katkı, takımının hücum organizasyonlarına ve yanında oynadığı partnerine göre şekillenen, daha çok kaleden uzakta topla buluşup, dribbling yaparak yahut, şut çekerek sonuca ulaşmayı hedefleyen bir oyuncu. peki, spor toto süper lig'de kendisi bu alanları bulabilir mi? sertliğe, fiziğe dayalı bu ligde istediklerini gerçekleştirebilir mi? ceza sahası dışında topla rahatça buluşup, indirilmeden, kaleye yönelebilir mi? işte bu üç soru aklımda bayağıdır yer ediniyor. tam olarak cevaplarını bulamasam da, ben bunları gerçekleştirebileceğini pek zannetmiyorum. tabii ki burada izleyip görmeden sonuca ulaşmak zor.
ikincisi ise, forlan geldikten sonra sahaya nasıl dizileceğimizle alakalı. çünkü forlan, her zaman partnerleri iyi olduğu müddetçe başarılı olmuş bir oyuncudur. asla tek santrfor olmamıştır; olamaz da. zira yukarıda belirttiğim kendisine ait özellikler, tek santrfor oynayan bir oyuncunun barındıracağı özellikler değildir. manchester united'ta başarısız olmasının en temel sebeplerinden biri de budur. kıta dışına yeni çıkması, uyum süreci, tecrübesizlik falan tabii ki etkilidir; ancak manchester'ın 4-5-1/4-6-0 gibi olan dizilişinde (o zamanlar daha çok 4-5-1 denilebilirdi. zira en önde ruud van nistelrooy vardı) başarısız olması, onun tek santrforlu dizilişlere uymayacağının bir göstergesidir. tabii bunda premier league'in fiziğe dayalı oyunun da payı vardır.
forlan, villarreal ve atletico madrid'te 4-4-2/4-2-4 dizilişinde başarılı oldu. forlan milli takımda 29 gol kaydetti; bunların 17'sini son 3 yılda, takım 3 forvetten (kanat forvet değil) oluşan 4-3-3 oynarken kaydetti. yani hep oynadığı partnerleriyle başarılı oldu.
fatih hocanın aklındaki dizilişi bilemiyorum tabii ki. ancak, 3 orta sahalı, solda arda, sağda reyes, ileride forlan'dan oluşan bir takım sahaya çıkarsa, bu takımın başarısız olması işten bile değildir. yinelemiş gibi olacağım ama, forlan bu dizilişin oyuncusu değildir çünkü. ancak yanında bir partnerinin bulunduğu 4-4-2/4-2-4 dizilişiyle başarılı olabilir. bana göre partneri olmaya en yakın ve en doğru isim johan elmander'dir.
sonuçta gelirse bağrımıza basacağımız, gelmezse de sağlık olsun diyeceğimiz bir oyuncudur kendisi. ancak bu gözler, hem ülkemize, hem de takımımıza daha uygun olan didier drogba'yı görmek ister.
