233
kendisi için ödenen bonservis bedeli ve ücret son derece fahiştir. menajerler, aradakiler... kolay değil tabi. bir besin zinciri var sonuçta. ne desek boş. eski tas eski hamam. her gelen yeni yönetim acemilikleriyle, saplantılarıyla geliyor. öncesinden ders alan yok. frank de boer efendi geldiği zaman da popescu rüyaları görmüştük. concecao real'den geldi biz hala akıllanmadık. büyük ve peşin paralar... sonra yatış.
e iyi oyuncu başka türlü gelmiyor ki demesin kimse. örneği çok uzaklardan aramaya gerek yok. gaziantepsor, ivelin popov'u, danny'i, wagner'i, karche'yi, cenk tosun'u, ismael sosa'yı nasıl bulduysa sen de öyle bulup getireceksin. bu işin geldiği nokta bu artık. ya adam gibi bir altyapın olacak ya da gencecik oyuncuları bulup parlatıp satacaksın, yenilerini alacaksın, güçlü bir mali ve kurumsal yapıya kavuşacaksın. ha ben oyuncu izletmekle vakit kaybetmem diyorsan emin ol sırf ulusal takımların u maçlarını (u-15, u-16, u-17, u-18, u-19, u-20, u-21) izlemen yeterli. bunu chelsea gibi para babası bir adamın sahibi olduğu kulüp bile yapıyor. pahalı adam transfer etmenin sonu yok. bunu chelsea bile gördü. manchester united gibi bir kulüp bile gidip chicharito'yu bulup getiriyor. oynatıyor takır takır. eminim chicharito bizim ülke takımlarından herhangi birine gelse herkes burun kıvırırdı. bal yapmayan arı falan derdi. şut çekerdi çekme derlerdi. bir guiza bile değil diyecek salaklar mutlaka bulunurdu.
açıklanan mali tablodan da anlaşıldığı üzere muaccel borç en az 75 milyon dolar. bu şekilde hiçbir şey yapamayız diyorsun. tüm gelirlerin temlik altında. yani idaresi ve tasarrufu sana ait değil. bu şartlarda acilen mali kurulu toplamalıyız diyorsun ve büyük paralar bayılıyorsun futbolunun sonbaharındaki adamlara. e ama hagi'yde öyledi demesin kimse. hagi istisnaydı canım. popescu istisnaydı. istisna kural olmadığı gibi kuralları da istisnalar ilga etmez. ünal aysal falan dedik ama onun da çapı bu kadarmış. o hani profesyonellere teslim edeceğini söyleyen adnan öztürk efendi'nin profesyonelleri bu gibi adamları neden daha önce çalıştıkları takımlara aldırmadılar. neden genç ve potansiyel yıldız adayı oyuncuları uzun yıllar oynattılar. bu kafanın varıp varacağı nihai son, iflastır. yani bir yıl sefasını sürüp önümüzdeki on yıl kemer sıkacağız, inamotolara, almaguerlere, ali lukunku'lara muhtaç hale geleceğiz. bu son biz taraftarlar için ne ifade ediyor? kanser!
bazı salaklar ortaya çıkıp vay be ujfalusi'ye burun kıvırıyor, forlan'a burun kıvırıyor falan diyorlar. akılları sıra ironik embesilliğin şahane örneklerini sergileyerek dalga falan geçiyorlar. herkesin kendileri gibi olmasını vehmederek ve istiyerek saçmalamalarını giderek artırıyorlar. ujfalusi ya da forlan serbest mal değildir canım benim. kıt mallardır, isteyeni çoktur. dolayısıyla belirli bir mali külfete katlanmak zorundasın. bu nedemek? fayda-maliyet analizi demek. fırsat maliyeti demek.
resmi sitede yayınlanan mali tablo ortada. ünal aysal'ın borcun tümünü cebinden ödemesi gibi bir durum söz konusu değil. esasen günümüzde bu zaten mümkün değil. sağlam bir mali yapıya bugünden yarına da kavuşamayız. benim senin galatasaray'ı bu saatten sonra bırakması da söz konusu değil. ölene kadar bu mührü taşıyacağız, çare yok. eee... ujfalusi ve benzerlerinin transferi fiyaskodur. bu tür transferler ne zaman fiyasko olmaktan çıkar? galatasaray şampiyon olur, şampiyonlar ligi'ne gider, reklam gelirlerini artırır, formalar satılırsa (ki kim gidip ujfalusi forması alacaksa artık) ancak o zaman anlamlı olabilir. bunun garantisi var mı? yok. haldun abimiz büyük paralara topçuları birer ikişer getirirken ona methiyeler düzen bizler ne yazık ki bu durumu göz ardı ettik.
onlar kumarı oynadılar. o oyuncularla şampiyon olacaklarını, stadın gelirlerinin artacağını, şampiyonlar ligi'ne gideceklerini, kurdukları kadroyla avrupa'da başarılı olurlarsa kazancın boyutlarının daha da artacağını düşündüler. yani bir kumar oynadılar. kim için? tüm galatasaraylılar için. buna hakları var mıydı? hayır. kısacası bir galatasaraylı olarak galatasarayımızın katar ligi muadili takımlardan biri olarak görülmesi asla kabul edilecek bir şey değildir. tüm bu sayılan nedenlerle ujfalusi ve forlan gibi adamların transferine karşıyım.
e iyi oyuncu başka türlü gelmiyor ki demesin kimse. örneği çok uzaklardan aramaya gerek yok. gaziantepsor, ivelin popov'u, danny'i, wagner'i, karche'yi, cenk tosun'u, ismael sosa'yı nasıl bulduysa sen de öyle bulup getireceksin. bu işin geldiği nokta bu artık. ya adam gibi bir altyapın olacak ya da gencecik oyuncuları bulup parlatıp satacaksın, yenilerini alacaksın, güçlü bir mali ve kurumsal yapıya kavuşacaksın. ha ben oyuncu izletmekle vakit kaybetmem diyorsan emin ol sırf ulusal takımların u maçlarını (u-15, u-16, u-17, u-18, u-19, u-20, u-21) izlemen yeterli. bunu chelsea gibi para babası bir adamın sahibi olduğu kulüp bile yapıyor. pahalı adam transfer etmenin sonu yok. bunu chelsea bile gördü. manchester united gibi bir kulüp bile gidip chicharito'yu bulup getiriyor. oynatıyor takır takır. eminim chicharito bizim ülke takımlarından herhangi birine gelse herkes burun kıvırırdı. bal yapmayan arı falan derdi. şut çekerdi çekme derlerdi. bir guiza bile değil diyecek salaklar mutlaka bulunurdu.
açıklanan mali tablodan da anlaşıldığı üzere muaccel borç en az 75 milyon dolar. bu şekilde hiçbir şey yapamayız diyorsun. tüm gelirlerin temlik altında. yani idaresi ve tasarrufu sana ait değil. bu şartlarda acilen mali kurulu toplamalıyız diyorsun ve büyük paralar bayılıyorsun futbolunun sonbaharındaki adamlara. e ama hagi'yde öyledi demesin kimse. hagi istisnaydı canım. popescu istisnaydı. istisna kural olmadığı gibi kuralları da istisnalar ilga etmez. ünal aysal falan dedik ama onun da çapı bu kadarmış. o hani profesyonellere teslim edeceğini söyleyen adnan öztürk efendi'nin profesyonelleri bu gibi adamları neden daha önce çalıştıkları takımlara aldırmadılar. neden genç ve potansiyel yıldız adayı oyuncuları uzun yıllar oynattılar. bu kafanın varıp varacağı nihai son, iflastır. yani bir yıl sefasını sürüp önümüzdeki on yıl kemer sıkacağız, inamotolara, almaguerlere, ali lukunku'lara muhtaç hale geleceğiz. bu son biz taraftarlar için ne ifade ediyor? kanser!
bazı salaklar ortaya çıkıp vay be ujfalusi'ye burun kıvırıyor, forlan'a burun kıvırıyor falan diyorlar. akılları sıra ironik embesilliğin şahane örneklerini sergileyerek dalga falan geçiyorlar. herkesin kendileri gibi olmasını vehmederek ve istiyerek saçmalamalarını giderek artırıyorlar. ujfalusi ya da forlan serbest mal değildir canım benim. kıt mallardır, isteyeni çoktur. dolayısıyla belirli bir mali külfete katlanmak zorundasın. bu nedemek? fayda-maliyet analizi demek. fırsat maliyeti demek.
resmi sitede yayınlanan mali tablo ortada. ünal aysal'ın borcun tümünü cebinden ödemesi gibi bir durum söz konusu değil. esasen günümüzde bu zaten mümkün değil. sağlam bir mali yapıya bugünden yarına da kavuşamayız. benim senin galatasaray'ı bu saatten sonra bırakması da söz konusu değil. ölene kadar bu mührü taşıyacağız, çare yok. eee... ujfalusi ve benzerlerinin transferi fiyaskodur. bu tür transferler ne zaman fiyasko olmaktan çıkar? galatasaray şampiyon olur, şampiyonlar ligi'ne gider, reklam gelirlerini artırır, formalar satılırsa (ki kim gidip ujfalusi forması alacaksa artık) ancak o zaman anlamlı olabilir. bunun garantisi var mı? yok. haldun abimiz büyük paralara topçuları birer ikişer getirirken ona methiyeler düzen bizler ne yazık ki bu durumu göz ardı ettik.
onlar kumarı oynadılar. o oyuncularla şampiyon olacaklarını, stadın gelirlerinin artacağını, şampiyonlar ligi'ne gideceklerini, kurdukları kadroyla avrupa'da başarılı olurlarsa kazancın boyutlarının daha da artacağını düşündüler. yani bir kumar oynadılar. kim için? tüm galatasaraylılar için. buna hakları var mıydı? hayır. kısacası bir galatasaraylı olarak galatasarayımızın katar ligi muadili takımlardan biri olarak görülmesi asla kabul edilecek bir şey değildir. tüm bu sayılan nedenlerle ujfalusi ve forlan gibi adamların transferine karşıyım.