1161
gösterdiği performans ve davranış itibariyle çoğu kişiyi yanıltmış, yanıltmakla da kalmayıp yedirdiği laflar itibariyle adeta içlerinde fırtınalar kopmasına neden olmuştur. ki buna galatasaray taraftarının bir bölümü de dahildir. öyle ki bu taraftar kazım'ın attığı gole, yaptığı asiste adam akıllı sevinmez; ilk falsolu hareketinde: ''bundan bi sikim olmaz, ben biliyordum zaten'' demek için dört dönerler.
işin garibi bunu yapanlar orta okul bebeleri değil, belli olgunluğa erişmiş gençler, adamlar. (u: herhangi bir bayan taraftara denk gelmedim ama olabilitesi yüksek onun da en nihayetinde)
yahu arkadaş zor değil bir lafı sindirmek. yanlış düşündüğünü kabul etmek, sabit fikirli olmamakta bir erdemdir. sen bu kadar batık sezonda takımın en iyi performansını sergileyen adama sırf lafını yedirdiği için önyargı ile bakmaya devam ediyorsan, kusura bakma ama ciddi ''sorunlu'' bir insansın demektir.
taraftar olmak kendinden çok bir bütünü düşünmeni gerektirir çünkü. sen sırf kendi dünyan üzerinden takımını ve oyuncunu değerlendiriyorsan; hem kendine, hem de takımına zarar verirsin. çünkü futbol ve taraftarlık denen olay bir akımdır en nihayetinde. yaptığın yorumlar, söylemlerin bir kitleye hitap eder ve etkiler. bunu düşünmeden sırf ''kompleks'' üzerine kişileri değerlendirmek çocukluk ötesi bir olay.
ee, bakıyorsun belli taraftar ortamlarında gırla gidiyor bu tür yorumlar. biri bi laf söyler, ardından diğer ''sallabaş'' lar kalaylar neyi desteklediğini bilmeden. ki bu tür adamlardır yıllardır tribünlerde uğraşılan. çok çabuk gaza gelirler, 3 kelimeye tav olurlar.. bizim ''kompleks sahibi'' arkadaşımız da verilen desteği görünce: ''ohh, rahatladım. dolmuştum o.ç'na'' tarzı yorumlar yapar ve aynı kafa yapısıyla devam eder.
ki son yıllarda belli bir güruhun gazına gelip, hasan şaş'a telefon fırlatan adam da bu tip ''kompleks'' sahibi arkadaşların bir sonucudur. o ve benzeri olayları takip edenler bilir neler yaşandığını bu tip olaylar yüzünden.
tamam, bir futbolcunun hal ve hareketlerini beğenmiyor olabilir kişi. taraftar olarak en tabii haklarından biridir ama bir düşünceyi ortaya atmadan 2 kere düşünmek gerekir. burada önemli olan oyuncunun geçmişi değil, geleceğidir. ki bana göre kazım'ın şu ana kadar en ufak bir falsosu olmadı. belki aykut kocaman'a yaptığı hareketler örnek gösterilebilir ama onu da normal karşılamak lazım. insan psikolojisidir sonuçta. belli bir dışavurumdu onun için o hareket. sonuçta orta parmak göstermedi adam. o hareketten dolayı kazım'ı eleştiren adam, aynı olayı yaşasa daha fenasını da yapardır bence.. o yüzden fazla takılmamak lazım bu tür ufak tepkimelere.
sonuç olarak oyuncu parçalı giyiyor mu? giyiyor. hakkını veriyor mu? tartışmasız. şu ana kadar yakışıksız bir harekette yapmadığına göre ortada adama siktir çekecek bir durumda yok.
kazım konusunda kendi kişisel yorumum, eğer arka çıkılırsa şu yarım sezonda yaptıklarının kat kat fazlasını sergilememesi için hiç bir neden yok. ki bunu mantıklı düşünen fener taraftarları da dillendiriyor.. onun için bu tür konularda kesin bir yargıya varmadan önce aklı selim şekilde düşünmek. yerli oyuncu pasaportu dediğin olay az buz olay değil. hele hele kaliteli yerli oyuncu için ortalıklarda dönen şu saçma rakamların olduğu bir piyasa için, çok çok iyi bir değerdir.
işin garibi bunu yapanlar orta okul bebeleri değil, belli olgunluğa erişmiş gençler, adamlar. (u: herhangi bir bayan taraftara denk gelmedim ama olabilitesi yüksek onun da en nihayetinde)
yahu arkadaş zor değil bir lafı sindirmek. yanlış düşündüğünü kabul etmek, sabit fikirli olmamakta bir erdemdir. sen bu kadar batık sezonda takımın en iyi performansını sergileyen adama sırf lafını yedirdiği için önyargı ile bakmaya devam ediyorsan, kusura bakma ama ciddi ''sorunlu'' bir insansın demektir.
taraftar olmak kendinden çok bir bütünü düşünmeni gerektirir çünkü. sen sırf kendi dünyan üzerinden takımını ve oyuncunu değerlendiriyorsan; hem kendine, hem de takımına zarar verirsin. çünkü futbol ve taraftarlık denen olay bir akımdır en nihayetinde. yaptığın yorumlar, söylemlerin bir kitleye hitap eder ve etkiler. bunu düşünmeden sırf ''kompleks'' üzerine kişileri değerlendirmek çocukluk ötesi bir olay.
ee, bakıyorsun belli taraftar ortamlarında gırla gidiyor bu tür yorumlar. biri bi laf söyler, ardından diğer ''sallabaş'' lar kalaylar neyi desteklediğini bilmeden. ki bu tür adamlardır yıllardır tribünlerde uğraşılan. çok çabuk gaza gelirler, 3 kelimeye tav olurlar.. bizim ''kompleks sahibi'' arkadaşımız da verilen desteği görünce: ''ohh, rahatladım. dolmuştum o.ç'na'' tarzı yorumlar yapar ve aynı kafa yapısıyla devam eder.
ki son yıllarda belli bir güruhun gazına gelip, hasan şaş'a telefon fırlatan adam da bu tip ''kompleks'' sahibi arkadaşların bir sonucudur. o ve benzeri olayları takip edenler bilir neler yaşandığını bu tip olaylar yüzünden.
tamam, bir futbolcunun hal ve hareketlerini beğenmiyor olabilir kişi. taraftar olarak en tabii haklarından biridir ama bir düşünceyi ortaya atmadan 2 kere düşünmek gerekir. burada önemli olan oyuncunun geçmişi değil, geleceğidir. ki bana göre kazım'ın şu ana kadar en ufak bir falsosu olmadı. belki aykut kocaman'a yaptığı hareketler örnek gösterilebilir ama onu da normal karşılamak lazım. insan psikolojisidir sonuçta. belli bir dışavurumdu onun için o hareket. sonuçta orta parmak göstermedi adam. o hareketten dolayı kazım'ı eleştiren adam, aynı olayı yaşasa daha fenasını da yapardır bence.. o yüzden fazla takılmamak lazım bu tür ufak tepkimelere.
sonuç olarak oyuncu parçalı giyiyor mu? giyiyor. hakkını veriyor mu? tartışmasız. şu ana kadar yakışıksız bir harekette yapmadığına göre ortada adama siktir çekecek bir durumda yok.
kazım konusunda kendi kişisel yorumum, eğer arka çıkılırsa şu yarım sezonda yaptıklarının kat kat fazlasını sergilememesi için hiç bir neden yok. ki bunu mantıklı düşünen fener taraftarları da dillendiriyor.. onun için bu tür konularda kesin bir yargıya varmadan önce aklı selim şekilde düşünmek. yerli oyuncu pasaportu dediğin olay az buz olay değil. hele hele kaliteli yerli oyuncu için ortalıklarda dönen şu saçma rakamların olduğu bir piyasa için, çok çok iyi bir değerdir.
