631
türkiye liglerinin verimi en yüksek oyuncularından birisidir. birincisi olup olmadığı tartışılabilir ve ben oyumu birinci olması yönünde kullanırım. (ofsayt verecek arkadaşlar için of tuşuna basılacak an. gerisini okuma olm sen zaten, sana yazmıyorum)
bu kadar fazla iş yapmasının iki sebebi var; birincisi türk futbolcusunun savunma yapmayı hiç bilmemesi ve sevmemesi. zeki ve yetenekli bir arkadaş olduğu için kendisini savunmak zor bir iş, ama azıcık savunma fundamentali kazanmış bir oyuncu için imkansız değil. avrupa maçlarındaki başarısızlığından da anlayabiliyoruz bunu.
ikincisi de, kendisinin, "fenerbahçe dokunulmazlığı"nın sahadaki yansıması olmasıdır. benim diyen her hakem, alex yerde kalınca düdük çalmazsa, manşetten topa tutulacağını bilir.
velhasıl, adam yetenekli ve zeki bir oyuncu, fenerbahçe forması giyiyor diye bunu reddetmek zorunda değiliz. ama fenerlilerde yarattığı bir ruh hali, daha doğrusu farkına varmadıkları bir travma var. fenerbahçe'nin, alexbahçe olduğunu kabul etmek istemiyorlar.
bakınız sağda solda yayınlanan histeri krizlerine; neymiş efendim fenerbahçe senelerdir hep yarışın içindeymiş çünkü sistemini oturtmuş, çünkü başarı alışkanlık haline gelmiş, çünkü diğerleriyle farkı açmışmış...
o nasıl bir sistemse, 1,5 senede bir hoca değişir falan bu konulara girmeyelim de, alex 6 senedir bu takıma her sene 15-20 puanı tek başına kazandıran bir adamdır ve fenerbahçe'nin bütün numarası da budur. sadece budur.
alex futbolu bıraktıktan sonra fenerbahçe, sahada gezindiği sezon başı ortalama 8-9 maçtan galibiyet çıkaramayacaktır. belki bir kaç beraberlik, o kadar. sistemleşen başarı falan diye bambaşka kafaları yaşayan arkadaşlar da o sırada tesis basmaya gitmiş olurlar sanırım.
işte alex, taraftarını böyle hayal alemlerinde yaşattığı için futbolun kafa yapıcı maddesidir. katkıları, verimliliği de ortada. kutsayalım demiyorum, ama hakkını teslim etmek lazım. alex-hagi kıyaslamasına ise bir kere, seneler önce, günlük hayattaki bir sohbette yanıt verdim; ikisi birbiriyle kıyaslanamaz. farklı konjonktürlerin, farklı yapıdaki kadroların, farklı görevlerdeki oyuncuları bunlar.
sözün özü, en geç iki sezon sonra ayrılmasının hem sahadaki takımda hem de taraftarın kafasında yaratacağı büyük travma nedeniyle fener taraftarını 90'lı yıllara geri gönderecek oyuncudur. eğlenceli olacak izlemesi.
bu kadar fazla iş yapmasının iki sebebi var; birincisi türk futbolcusunun savunma yapmayı hiç bilmemesi ve sevmemesi. zeki ve yetenekli bir arkadaş olduğu için kendisini savunmak zor bir iş, ama azıcık savunma fundamentali kazanmış bir oyuncu için imkansız değil. avrupa maçlarındaki başarısızlığından da anlayabiliyoruz bunu.
ikincisi de, kendisinin, "fenerbahçe dokunulmazlığı"nın sahadaki yansıması olmasıdır. benim diyen her hakem, alex yerde kalınca düdük çalmazsa, manşetten topa tutulacağını bilir.
velhasıl, adam yetenekli ve zeki bir oyuncu, fenerbahçe forması giyiyor diye bunu reddetmek zorunda değiliz. ama fenerlilerde yarattığı bir ruh hali, daha doğrusu farkına varmadıkları bir travma var. fenerbahçe'nin, alexbahçe olduğunu kabul etmek istemiyorlar.
bakınız sağda solda yayınlanan histeri krizlerine; neymiş efendim fenerbahçe senelerdir hep yarışın içindeymiş çünkü sistemini oturtmuş, çünkü başarı alışkanlık haline gelmiş, çünkü diğerleriyle farkı açmışmış...
o nasıl bir sistemse, 1,5 senede bir hoca değişir falan bu konulara girmeyelim de, alex 6 senedir bu takıma her sene 15-20 puanı tek başına kazandıran bir adamdır ve fenerbahçe'nin bütün numarası da budur. sadece budur.
alex futbolu bıraktıktan sonra fenerbahçe, sahada gezindiği sezon başı ortalama 8-9 maçtan galibiyet çıkaramayacaktır. belki bir kaç beraberlik, o kadar. sistemleşen başarı falan diye bambaşka kafaları yaşayan arkadaşlar da o sırada tesis basmaya gitmiş olurlar sanırım.
işte alex, taraftarını böyle hayal alemlerinde yaşattığı için futbolun kafa yapıcı maddesidir. katkıları, verimliliği de ortada. kutsayalım demiyorum, ama hakkını teslim etmek lazım. alex-hagi kıyaslamasına ise bir kere, seneler önce, günlük hayattaki bir sohbette yanıt verdim; ikisi birbiriyle kıyaslanamaz. farklı konjonktürlerin, farklı yapıdaki kadroların, farklı görevlerdeki oyuncuları bunlar.
sözün özü, en geç iki sezon sonra ayrılmasının hem sahadaki takımda hem de taraftarın kafasında yaratacağı büyük travma nedeniyle fener taraftarını 90'lı yıllara geri gönderecek oyuncudur. eğlenceli olacak izlemesi.
