3410
gitmesi gündeme gelen şu günlerde, kendisi için ''ben zaten gelişine de karşıydım'' demek nankörlükten başka bir şey değildir!
gülüşünü, tipini siktir et. kimse kimseye sırf güzel gülüyor, sempatik karakterli diye ne para öder ne forma verir. çocukça düşünmeye gerek yok. harry kewell bir markadır, yurt dışı basında veya internet sitelerinde galatasaray ile ilgili bilgi verilirken ''takımın ikonları'' veya ''takımın yıldızları'' kategorisinde harry kewell yazar. bu bile kulübe artı bir imaj kazandırıyor zaten.
illa performans mı istiyorsunuz? kewell'ın 16 yıllık profesyonel kariyerinde en çok maça çıktığı takımı 182 maç ile leeds united. o 182 maçta ise 45 gol atmış ki düşünün belki en verimli olabileceği yaşları, sakatlık problemini minimum yaşayabileceği yaşları. liverpool'da 93 maça çıkıp 12 gol kaydetmiş. o takımda genelde kulübeye hapisti zaten. kewell'ın istanbul'u seçip bu takıma gelmesi ise bizim için gurur kaynağı olmalı. her yabancı böyle benimsemez takımı, zaten benimseyecek yabancıyı bulmaktır zor olan. sürekli sakat, sürekliliği yok diyorsunuz ya, galatasaray forması ile 62 maçta 33 gol atmış adam. daha ne yapsın, sorarım nankör galatasaray taraftarına...
bizden önceki en parlak dönemini leeds'te yaşayan bu adam, o dönemde oynadığı maçların 1/3'ini oynamış ve gol sayısını ise neredeyse yakalamıştır. bu tabloyu görmemek için ya kör olmak lazım, ya da at gözlüğü takmak lazım. oynadığı, sahaya çıktığı her maç elinden geleni yapan bir kewell; kadroda olması, sonradan oyuna girmesi ile bile taraftara güven veren kewell... bunları görün artık, görün.
gelişine zaten karşı olanlar; 26 şubat 2009 galatasaray girondins de bordeaux maçında kewell 30 metreden çaktığında sevinmeseydiniz o gole! bu kadar nankörlük olmaz arkadaş. adamın gitmesi gündeme gelir, sakattı zaten verim alamıyorduk gitsin denir de ''ben gelişine de karşıydım, bik bik bik'' ne oluyor yahu?
kewell'ın sarplar ile aydınlar ile gökhan zanlar ile dolu bir kadro ile oynadığını ve buna rağmen elinden gelenin çok daha fazlasını takıma verdiğini görün artık! galatasaray kariyeri illa bir gün bitecek fakat kewell benim aklımda ne gülüşü ne sırıtışı ne sevimliliği ile kalacak; bunlar tabii ki artı fakat o bizden biri ve kewell from galatasaray olduğu için hafızamda ve gönlümde tutacağım onu.
şöyle kaliteli adamlar gelince, ne olur biraz daha sahiplenelim! bir profesyonel futbolcuda olması gereken bütün özellikler varken ve yaşı da henüz 33 bile değilken 2 sene daha kewell'dan faydalanmamak için bir neden söz konusu değil!
düzeltme: hksmile'a teşekkürler. (leedste 243 maçta 63 gol . liverpool'da 138 maça 16 gol . bizde de 89 maçta 34 gol.)*
ekleme: sadece bordeaux'ye attığı gol için seviliyor diyenlere gelsin: http://www.youtube.com/...&feature=related
gülüşünü, tipini siktir et. kimse kimseye sırf güzel gülüyor, sempatik karakterli diye ne para öder ne forma verir. çocukça düşünmeye gerek yok. harry kewell bir markadır, yurt dışı basında veya internet sitelerinde galatasaray ile ilgili bilgi verilirken ''takımın ikonları'' veya ''takımın yıldızları'' kategorisinde harry kewell yazar. bu bile kulübe artı bir imaj kazandırıyor zaten.
illa performans mı istiyorsunuz? kewell'ın 16 yıllık profesyonel kariyerinde en çok maça çıktığı takımı 182 maç ile leeds united. o 182 maçta ise 45 gol atmış ki düşünün belki en verimli olabileceği yaşları, sakatlık problemini minimum yaşayabileceği yaşları. liverpool'da 93 maça çıkıp 12 gol kaydetmiş. o takımda genelde kulübeye hapisti zaten. kewell'ın istanbul'u seçip bu takıma gelmesi ise bizim için gurur kaynağı olmalı. her yabancı böyle benimsemez takımı, zaten benimseyecek yabancıyı bulmaktır zor olan. sürekli sakat, sürekliliği yok diyorsunuz ya, galatasaray forması ile 62 maçta 33 gol atmış adam. daha ne yapsın, sorarım nankör galatasaray taraftarına...
bizden önceki en parlak dönemini leeds'te yaşayan bu adam, o dönemde oynadığı maçların 1/3'ini oynamış ve gol sayısını ise neredeyse yakalamıştır. bu tabloyu görmemek için ya kör olmak lazım, ya da at gözlüğü takmak lazım. oynadığı, sahaya çıktığı her maç elinden geleni yapan bir kewell; kadroda olması, sonradan oyuna girmesi ile bile taraftara güven veren kewell... bunları görün artık, görün.
gelişine zaten karşı olanlar; 26 şubat 2009 galatasaray girondins de bordeaux maçında kewell 30 metreden çaktığında sevinmeseydiniz o gole! bu kadar nankörlük olmaz arkadaş. adamın gitmesi gündeme gelir, sakattı zaten verim alamıyorduk gitsin denir de ''ben gelişine de karşıydım, bik bik bik'' ne oluyor yahu?
kewell'ın sarplar ile aydınlar ile gökhan zanlar ile dolu bir kadro ile oynadığını ve buna rağmen elinden gelenin çok daha fazlasını takıma verdiğini görün artık! galatasaray kariyeri illa bir gün bitecek fakat kewell benim aklımda ne gülüşü ne sırıtışı ne sevimliliği ile kalacak; bunlar tabii ki artı fakat o bizden biri ve kewell from galatasaray olduğu için hafızamda ve gönlümde tutacağım onu.
şöyle kaliteli adamlar gelince, ne olur biraz daha sahiplenelim! bir profesyonel futbolcuda olması gereken bütün özellikler varken ve yaşı da henüz 33 bile değilken 2 sene daha kewell'dan faydalanmamak için bir neden söz konusu değil!
düzeltme: hksmile'a teşekkürler. (leedste 243 maçta 63 gol . liverpool'da 138 maça 16 gol . bizde de 89 maçta 34 gol.)*
ekleme: sadece bordeaux'ye attığı gol için seviliyor diyenlere gelsin: http://www.youtube.com/...&feature=related
