18
maç penaltılara kalınca, ekrana bakamayacağımdan saldım kendimi sokağa. dışarısı çok sesizdi sadece televizyon sesleri duyuluyordu. yokuş yukarı çıkarken manavda ilk penaltıyı izlemeye başladım, ergün ilk penaltıda golünü attı. yola devam edeyim dedim ama ayaklar izin vermedi, davor suker'in penaltısı direklerle dans edip dışarı çıkınca heyecandan yukarı doğru koşmaya başladım. ikinci penaltıları karagümrük stadı yanındaki otobüs durağının yanında polis telsizinden dinledim, hakan attı onlarda kaçırmadı bu sefer. ben daha da heyecan yaptım ama bu anlara daha fazla tanıklık edememezlik yapamayacağımı anladım ve tekrar uğurlu gelen manav amcanın yanına gittim. üçüncü penatlı ümit attı, vierra dağlara taşlara vurdu. atarsak kazanıyorduk, totem sırası gereği bu penaltıyı da izlememem gerektiğinden eve doğru yokuş aşağı depara kalkmıştım. içimden haydi millet camlara, balkonlara, sokaklara çıkın haykırın da gol olduğunu anlayayayım diyorken dileklerim gerçek olmuşçasına tüm istanbul bir anda inlemeye başladı sonrasını hatırlamıyorum.