100
uzun yıllar galatasaray'da oynadı. sanırım 5 sezon. ben bu adama bir kez aşırı derecede kızdığımı hatırlıyorum, o da 2005-2006 sezonunda deplasmandaki sivasspor maçında gördüğü gerekesiz kırmızı karttan sonra.
cihan haspolatlı yetenekleri sınırlı bir oyuncu. galatasaray'a geldiğinde genç denilebilecek bir yaştaydı, hatta milli takıma bile seçiliyordu o dönemde. ama cihan hiçbir zaman futbolunun üzerine bir şey koyamadı. ben bunu çalışmamasına ya da tembel olmasına bağlamıyorum. diyorum ya yetenekleri sınırlıydı. bazı oyuncular ne kadar çalışırsa çalışsın, ilerleyebileceği seviye bellidir. bunun dirhem üzerine çıkamazlar. zaten stil olarak çok düz bir oyuncu. hatta o kadar düz ki geliştirebileceği ve ön plana çıkarabileceği hiçbir yönü yok. tüm bunlara rağmen benim cihan'da gördüğüm en önemli şey özveri. ve daha da önemlisi yeteneklerinin ve yapabileceklerinin farkında ve bunların üzerine çıkmaya çalışmıyor. bu kapasitesiyle yapabileceği en iyi şeyi yapıyor ve özverisiyle oynuyor. galatasaray'da oynadığı dönem de hep bu özveriyi gördüm kendisinde.
bugün 11 mayıs 2011 beşiktaş istanbul bb spor maçı'nda, türkiye kupası finali'nde, seri penaltı atışlarında takımı adına ilk penaltı atışını kullanmak için topun arkasına geçtiğinde yine de o penaltıyı gol yapmasını çok istedim. serde galatasaraylılık, galatasaraylılıkta içten bir vefa var. bu adam benim formamı terletirken bir kez olsun dahi ciddiyeti elinden bırakmadı ve yetenekleri dahilinde formasını hakkıyla ıslattı. evet galatasaray'da oynayacak seviyede değildi ama zaten zorla oynamıyordu ya...
her neyse, 2005 türkiye kupası finali'nde, 5-1'lik fenerbahçe maçında 4. golde hakan şükür'e yaptığı asist efsanedir derim susarım.
cihan haspolatlı yetenekleri sınırlı bir oyuncu. galatasaray'a geldiğinde genç denilebilecek bir yaştaydı, hatta milli takıma bile seçiliyordu o dönemde. ama cihan hiçbir zaman futbolunun üzerine bir şey koyamadı. ben bunu çalışmamasına ya da tembel olmasına bağlamıyorum. diyorum ya yetenekleri sınırlıydı. bazı oyuncular ne kadar çalışırsa çalışsın, ilerleyebileceği seviye bellidir. bunun dirhem üzerine çıkamazlar. zaten stil olarak çok düz bir oyuncu. hatta o kadar düz ki geliştirebileceği ve ön plana çıkarabileceği hiçbir yönü yok. tüm bunlara rağmen benim cihan'da gördüğüm en önemli şey özveri. ve daha da önemlisi yeteneklerinin ve yapabileceklerinin farkında ve bunların üzerine çıkmaya çalışmıyor. bu kapasitesiyle yapabileceği en iyi şeyi yapıyor ve özverisiyle oynuyor. galatasaray'da oynadığı dönem de hep bu özveriyi gördüm kendisinde.
bugün 11 mayıs 2011 beşiktaş istanbul bb spor maçı'nda, türkiye kupası finali'nde, seri penaltı atışlarında takımı adına ilk penaltı atışını kullanmak için topun arkasına geçtiğinde yine de o penaltıyı gol yapmasını çok istedim. serde galatasaraylılık, galatasaraylılıkta içten bir vefa var. bu adam benim formamı terletirken bir kez olsun dahi ciddiyeti elinden bırakmadı ve yetenekleri dahilinde formasını hakkıyla ıslattı. evet galatasaray'da oynayacak seviyede değildi ama zaten zorla oynamıyordu ya...
her neyse, 2005 türkiye kupası finali'nde, 5-1'lik fenerbahçe maçında 4. golde hakan şükür'e yaptığı asist efsanedir derim susarım.