20
mourinho'nun maçı takımının kaldığı otelden izleyeceği söyleniyor, ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyoruz tabii şimdilik. ama bildiğimiz şey, real madrid'de takımın başında bugün aitor karanka olacak. tabii ki bizim josecan rahat durmaz, bir şekilde iletişim kurmanın yolunu bulacaktır mutlaka.
maçla ilgili bir başlık atacak olsam, "real madrid imkansıza karşı" derdim.
real madrid'in barcelona'yı nou camp'da, ne kadar güçlü bir kadroya sahip olursa olsun, hem de 2 farklı mağlup etmesi çok büyük sürpriz olur. çünkü karşılarında dünyanın en iyi savunma yapan, en iyi atak yapan, en sabırlı ve -her açıdan- en çok destek gören takımı var.
jose mourinho bir kez daha bütün tepkileri üzerine çekti, hatta o kadar ileri gitti ki, barcelona tarafı bile aldıkları çok ama çok önemli bu galibiyete tam olarak sevinemedi. maç sonu toplantısında mourinho'nun söyledikleri maçtan daha çok gündem yaratınca hem real madrid, hem barcelona tarafı sağlam sallandı. son olarak real madrid sergio busquets'in marcelo'ya aşağılık ve ırkçı bir şekilde, bir eliyle de ağzını gizleyerek "mono" * diye seslendiği videoyu yayınlamıştı. barcelona'dan buna dair ses çıkmadı sanırım. bu da kazanın altına atılan son odun oldu.
mourinho'nun kendisi bile bu maçı kazanma şanslarını "neredeyse yok" olarak ifade ederken, bizim de boş hayaller kurmamıza gerek yok. son üç el clasico'da barcelona'yı favori olarak görmüyordum, özellikle de sonuncusunda yenileceklerini tahmin ediyorum ama olmadı. bu defaysa barcelona net favori görünüyor.
ama umutsuz da olmaz.
bugün mourinho'nun adebayor ile başlayacağı düşünülüyordu. ama öyle olmadı. sahada higuain var, arkasında da kaka. bir kanatta ronaldo, bir kanatta di maria sürekli saldıracak. xabi ve lass'tan başlayarak savunmacılarla birlikte geri kalan tüm takım savunma yapacaktır herhalde ama kaka-ronaldo-di maria-higuain dörtlüsü barcelona'ya verebilecekleri her türlü zararı vermeye uğraşacak.
mourinho'nun taktik becerisi ve motivatörlüğü iyi biliniyor. bu sezonki son 3 maçta sürekli ultra defansif bir maç izledik ama ligin ilk yarısındaki 5-0 gibi, tarih bir kez daha tekerrür etti ve bugün real madrid aynı stadda, yine atak oynayacak. üstelik kazanmaya mecbur olduğu için böyle yapacak.
bugün kaka'nın maçı olsa... o çok özlediğimiz uzaktan sert şutlarını bol bol denese, ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu ve messi ve ronaldo'nun tepede yalnız olmadıklarını harika bir şovla tüm dünyaya gösterse...
di maria fiziksel potansiyeline bir maçlığına olsun zekasını katabilse, dani alves'e karşı hızını, tekniğini, güzel ortaları ve şutlarını doğru zamanlarda kullanabilse...
xabi alonso gerisinden gelen adama top kaptırmasa, lassana diarra savunmasının önünde çalıma girmese, kendini parçalayarak kaptığı topları gerisin geri rakibe vermese...
raul albiol her ayağına gelen topu hayvani, gelişigüzel vuruşlarla rakip savunmaya hediye etmese...
ronaldo biraz daha istekli ve canlı görünse, serbest vuruşları baraja takılmasa, kalenin beş metre üstünden dışarı gitmese...
marcelo aynen copa del rey finalinde yaptığı gibi messi'yi durdurabilse, aynen lyon maçında yaptığı gibi hem savunmada, hem atakta coşup coşturabilse...
higuain'in yokluğunda ilk dönemlerde real madrid çok zorlandı ve puan kaybetti. ligin ilk yarısında tam da nou camp'daki 5-0'lık hezimetin öncesinde sakatlanmıştı. bu sefer o sezon başındaki performansına kavuşsa, yeteneklerini, özlenen performansını tekrar gösterse...
arbeloa kırmızı kart görmek için mücadele etmese, rakiplerini itip kakmasa, şuursuz müdahaleler yapmasa...
bunların belki bir tanesi gerçekleşir. belki de iki... belki iki tane yeter, belki yine 5 yeriz.
ama bu defa...
show must go on...
hasta el final, vamos real!
maçla ilgili bir başlık atacak olsam, "real madrid imkansıza karşı" derdim.
real madrid'in barcelona'yı nou camp'da, ne kadar güçlü bir kadroya sahip olursa olsun, hem de 2 farklı mağlup etmesi çok büyük sürpriz olur. çünkü karşılarında dünyanın en iyi savunma yapan, en iyi atak yapan, en sabırlı ve -her açıdan- en çok destek gören takımı var.
jose mourinho bir kez daha bütün tepkileri üzerine çekti, hatta o kadar ileri gitti ki, barcelona tarafı bile aldıkları çok ama çok önemli bu galibiyete tam olarak sevinemedi. maç sonu toplantısında mourinho'nun söyledikleri maçtan daha çok gündem yaratınca hem real madrid, hem barcelona tarafı sağlam sallandı. son olarak real madrid sergio busquets'in marcelo'ya aşağılık ve ırkçı bir şekilde, bir eliyle de ağzını gizleyerek "mono" * diye seslendiği videoyu yayınlamıştı. barcelona'dan buna dair ses çıkmadı sanırım. bu da kazanın altına atılan son odun oldu.
mourinho'nun kendisi bile bu maçı kazanma şanslarını "neredeyse yok" olarak ifade ederken, bizim de boş hayaller kurmamıza gerek yok. son üç el clasico'da barcelona'yı favori olarak görmüyordum, özellikle de sonuncusunda yenileceklerini tahmin ediyorum ama olmadı. bu defaysa barcelona net favori görünüyor.
ama umutsuz da olmaz.
bugün mourinho'nun adebayor ile başlayacağı düşünülüyordu. ama öyle olmadı. sahada higuain var, arkasında da kaka. bir kanatta ronaldo, bir kanatta di maria sürekli saldıracak. xabi ve lass'tan başlayarak savunmacılarla birlikte geri kalan tüm takım savunma yapacaktır herhalde ama kaka-ronaldo-di maria-higuain dörtlüsü barcelona'ya verebilecekleri her türlü zararı vermeye uğraşacak.
mourinho'nun taktik becerisi ve motivatörlüğü iyi biliniyor. bu sezonki son 3 maçta sürekli ultra defansif bir maç izledik ama ligin ilk yarısındaki 5-0 gibi, tarih bir kez daha tekerrür etti ve bugün real madrid aynı stadda, yine atak oynayacak. üstelik kazanmaya mecbur olduğu için böyle yapacak.
bugün kaka'nın maçı olsa... o çok özlediğimiz uzaktan sert şutlarını bol bol denese, ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu ve messi ve ronaldo'nun tepede yalnız olmadıklarını harika bir şovla tüm dünyaya gösterse...
di maria fiziksel potansiyeline bir maçlığına olsun zekasını katabilse, dani alves'e karşı hızını, tekniğini, güzel ortaları ve şutlarını doğru zamanlarda kullanabilse...
xabi alonso gerisinden gelen adama top kaptırmasa, lassana diarra savunmasının önünde çalıma girmese, kendini parçalayarak kaptığı topları gerisin geri rakibe vermese...
raul albiol her ayağına gelen topu hayvani, gelişigüzel vuruşlarla rakip savunmaya hediye etmese...
ronaldo biraz daha istekli ve canlı görünse, serbest vuruşları baraja takılmasa, kalenin beş metre üstünden dışarı gitmese...
marcelo aynen copa del rey finalinde yaptığı gibi messi'yi durdurabilse, aynen lyon maçında yaptığı gibi hem savunmada, hem atakta coşup coşturabilse...
higuain'in yokluğunda ilk dönemlerde real madrid çok zorlandı ve puan kaybetti. ligin ilk yarısında tam da nou camp'daki 5-0'lık hezimetin öncesinde sakatlanmıştı. bu sefer o sezon başındaki performansına kavuşsa, yeteneklerini, özlenen performansını tekrar gösterse...
arbeloa kırmızı kart görmek için mücadele etmese, rakiplerini itip kakmasa, şuursuz müdahaleler yapmasa...
bunların belki bir tanesi gerçekleşir. belki de iki... belki iki tane yeter, belki yine 5 yeriz.
ama bu defa...
show must go on...
hasta el final, vamos real!