38
sonsuza kadar formula 1'i konuk etmesini dilediğimiz, ancak bunun pek de mümkün omadığını en başında pekala bildiğimiz güzel pist...
kimse kusura bakmasın, ama ne pistler, ne ülkeler çıktı veya çıkarıldı o takvimden. magny-cours, indianapolis, a1-ring, estoril... spa gitti, karalar bağladık. neyse ki geri geldi. biricik suzuka'yı fuji speedway'le değiştirdiler, kazan kaldırdık, geri geldi... şu an abd ve fransa'da formula 1 yapılmıyor ki, gerek otomotiv endüstrisi, gerek motorsporları kültürü oldukça gelişmiş iki ülke bunlar. hepsini geçtim, silverstone elden gidiyordu neredeyse yahu, silverstone! formula 1'in doğduğu günden beri var olan o koca çınar, donington park yöneticilerinin basiretsizliği sayesinde takvimde kalabildi.
formula 1 değişiyor. artık sadece motorsporlarının cazibe merkezi olduğu bölgelerde değil, otomotiv endüstrisinin iştahını kabartan her bölgeye uzanmakta; belirli bir kültürün değil, tüm dünya'nın sporu olmakta kararlı... takvime girebilmek adına savaş veren o kadar çok ülke var ki, monza ve silverstone gibi efsaneler bile harcanabilir bu uğurda. çok mu iyi bir şey? hayır ama evet. pembe forma gibi bir şey işte. biz hep parçalıyı istiyoruz, ama işin bir de pazarlama kısmı var.
diğer pistlerin resmi internet sitelerine bir göz atın. onlarca farklı organizasyonla 365 gün yaşayan bir yer göreceksiniz. formula 1'in düzenlendiği haftasonunda dünyaca ünlü şarkıcıların, müzik gruplarının konserleri, moda defileleri, otomobil fuarları gibi ilgi çekici şovlar göreceksiniz. tüm bunları ve formula 1'i aynı zamanda görmek ve yanında bir de ''deniz, kum, güneş'' keyfi yaşamak isteyen turistlerin o ülkeye aktıklarını göreceksiniz.
tüm bunlar olup biterken biz ne yapıyoruz ki formula 1'i hakedecek? yedi yıl oldu. ve yedi yıldır istanbul park hala çorak, hala ulaşımı zor, hala izleyicilerine pek çok problem yaşatmakta ve yanında güzel hiçbir şey sunmamakta kararlı. pistin işletmesini bile bernie amca'ya bırakıp sıyrılmışız işin içinden. ilgi çekici organizasyonları bir kenara bırakın, yarışı doğru düzgün takip dahi edemiyorsunuz tribündeyken. dev ekran kurmak çok zor bir şey çünkü!
daha neler sayarız neler... özetle, şaşırtıcı değil formula 1'in elimizden gitmesi. beceremediğimiz öyle apaçık ortada ki...
kimse kusura bakmasın, ama ne pistler, ne ülkeler çıktı veya çıkarıldı o takvimden. magny-cours, indianapolis, a1-ring, estoril... spa gitti, karalar bağladık. neyse ki geri geldi. biricik suzuka'yı fuji speedway'le değiştirdiler, kazan kaldırdık, geri geldi... şu an abd ve fransa'da formula 1 yapılmıyor ki, gerek otomotiv endüstrisi, gerek motorsporları kültürü oldukça gelişmiş iki ülke bunlar. hepsini geçtim, silverstone elden gidiyordu neredeyse yahu, silverstone! formula 1'in doğduğu günden beri var olan o koca çınar, donington park yöneticilerinin basiretsizliği sayesinde takvimde kalabildi.
formula 1 değişiyor. artık sadece motorsporlarının cazibe merkezi olduğu bölgelerde değil, otomotiv endüstrisinin iştahını kabartan her bölgeye uzanmakta; belirli bir kültürün değil, tüm dünya'nın sporu olmakta kararlı... takvime girebilmek adına savaş veren o kadar çok ülke var ki, monza ve silverstone gibi efsaneler bile harcanabilir bu uğurda. çok mu iyi bir şey? hayır ama evet. pembe forma gibi bir şey işte. biz hep parçalıyı istiyoruz, ama işin bir de pazarlama kısmı var.
diğer pistlerin resmi internet sitelerine bir göz atın. onlarca farklı organizasyonla 365 gün yaşayan bir yer göreceksiniz. formula 1'in düzenlendiği haftasonunda dünyaca ünlü şarkıcıların, müzik gruplarının konserleri, moda defileleri, otomobil fuarları gibi ilgi çekici şovlar göreceksiniz. tüm bunları ve formula 1'i aynı zamanda görmek ve yanında bir de ''deniz, kum, güneş'' keyfi yaşamak isteyen turistlerin o ülkeye aktıklarını göreceksiniz.
tüm bunlar olup biterken biz ne yapıyoruz ki formula 1'i hakedecek? yedi yıl oldu. ve yedi yıldır istanbul park hala çorak, hala ulaşımı zor, hala izleyicilerine pek çok problem yaşatmakta ve yanında güzel hiçbir şey sunmamakta kararlı. pistin işletmesini bile bernie amca'ya bırakıp sıyrılmışız işin içinden. ilgi çekici organizasyonları bir kenara bırakın, yarışı doğru düzgün takip dahi edemiyorsunuz tribündeyken. dev ekran kurmak çok zor bir şey çünkü!
daha neler sayarız neler... özetle, şaşırtıcı değil formula 1'in elimizden gitmesi. beceremediğimiz öyle apaçık ortada ki...