688
etkisini hala uzerimden atamadiğim garip bir maçtı bu. ayrıca mac juan pablo pino pino pino diye bağırırken karaciğerinden sakat, iki metre gerisinden gelen adamın bile yakalamakta güçlük çekmediği sugar kramponumuz harry kewell hazretlerini oyuna sokan gheorge hagi'yi de hayatım boyu affetmeyeceğime sebep olan mac olarak hafızama kazınacaktır. yeri gelmişken de daha önce defalarca söylediğim bir konuyu tekrar edeyim; galatasaray'da bugüne kadar oynadığı tek bir final maçını veya kritik büyük maçı koparamamış, damga vuramamış o harry kewell denen adamı da alın başınıza çalın. ama yok! ne diyorum ben şimdi ya!! belki tribüne gittiğimiz bir gün bize dönüp bir gülücük atar da mutlu oluruz!! o ne karizmatik gülüştür öyle!!! o nasıl sempatik bir surattır!! (bkz: #629353)
ne gunlere kaldık ey allahım. sabir ver bize. adnan polat denen kapkaranlık bu kabustan biranönce uyandır bizi!...
ama yok, beyfendi seneye bomba gibi bir takım kurmaya hazırlanıyormuş. futbolu çok iyi biliyormuş. artık sadece futbola odaklanacakmış.
cinnet mi geçirteceksin sen bize adnan polat! şaka mısın sen. defolup gitmek için bunca insanın stadyumda sana sövmesini mi bekliyorsun. istafa da bir hizmettir iması algılama kapasiteni bu kadar mı aşıyor senin!...
ne gunlere kaldık ey allahım. sabir ver bize. adnan polat denen kapkaranlık bu kabustan biranönce uyandır bizi!...
ama yok, beyfendi seneye bomba gibi bir takım kurmaya hazırlanıyormuş. futbolu çok iyi biliyormuş. artık sadece futbola odaklanacakmış.
cinnet mi geçirteceksin sen bize adnan polat! şaka mısın sen. defolup gitmek için bunca insanın stadyumda sana sövmesini mi bekliyorsun. istafa da bir hizmettir iması algılama kapasiteni bu kadar mı aşıyor senin!...