20
bana ve sözlük tayfasından kimseye söylememiştir. (u: sözlük tayfası derken maçları birlikte izleyen en az 20 kişilik gruptan bahsediyorum, daha az sayıdaki sözlük yazarlarından değil.)*. çünkü biz zaten oturmuyoruz, kimse de oturun, çök çök demedi çok şükür.
olabilir, biletinde yazan koltukta oturmak isteyebilir. hakkı mıdır? en doğal hakkıdır.
ama bu işler pratikte böyle olmuyor işte. birbirinin yanından kombine alan en az 20 kişilik bir grup olarak kombineler dağıtılırken bir de baktık ki bloklarımız bile farklı. aynı koltuk numarasına hem kombine verilmiş hem bilet satılmış. nasıl olacak peki bu iş.
doğrusu sivas maçında ayrıydık ama eskişehir maçında beraberdik. kimse de burası benim yerim demedi. biri bana 2 sıra yana veya aşağıya kaydığında görüş açısının ne kadar değişeceğini bir anlatsın, çok merak ettim.
ayrıca, bir zaman sonra tam bizim ortamızda kalanlar sıkılacaktır. maçları ayakta izleyen, ıslık-yuh-tezahürat hepsinde kendini yırtan 20-30 adamın arasında olmak hoşlarına gitmeyebilir, "lan ben nereye geldim" diyerek başka yer bulur kendine. o arkadaşın gidip başkasının yerine oturmasına bir şey denemez. 1,5 sene bizi çekmek zorunda mı?
yok eğer rahatsız olmazsa, buyursun bizimle birlikte takılsın, bizim için asla sorun olmaz, hatta seviniriz bile.
bu işin en güzel çözümü elbette kale arkalarını, en azından bir bölümünü koltuksuz yapmaktı. mesela güney 2 değil ama güney 1 ve tabii ki pegasus koltuksuz olabilirdi. güzel de olurdu. herkes nereye gideceğini bilir orada otururdu. ama ilk 1,5 sezon bu sorunlarla uğraşıcaz anlaşılan. ama çok şükür sözlükte birlikte maç izleyen adamlar içinde "bağırın lancılar" , hırt tipler, bitirimler olmadığı için kolayca bu sorunların üzerinden geliriz, rica ile.
ya da barfly'ın bahsettiği kale arkası kültürü kendiliğinden zaman içinde oturur ya da herkes kendi yerine oturur, zaman gösterecek.
bana kalsa herkes istediği yerde izlesin maçları, senelerce kapalının ortasında l'nin altında koltuk no bakmadan, eski açıkta merdivende maç izlemiş adamım, daha çok severim.
olabilir, biletinde yazan koltukta oturmak isteyebilir. hakkı mıdır? en doğal hakkıdır.
ama bu işler pratikte böyle olmuyor işte. birbirinin yanından kombine alan en az 20 kişilik bir grup olarak kombineler dağıtılırken bir de baktık ki bloklarımız bile farklı. aynı koltuk numarasına hem kombine verilmiş hem bilet satılmış. nasıl olacak peki bu iş.
doğrusu sivas maçında ayrıydık ama eskişehir maçında beraberdik. kimse de burası benim yerim demedi. biri bana 2 sıra yana veya aşağıya kaydığında görüş açısının ne kadar değişeceğini bir anlatsın, çok merak ettim.
ayrıca, bir zaman sonra tam bizim ortamızda kalanlar sıkılacaktır. maçları ayakta izleyen, ıslık-yuh-tezahürat hepsinde kendini yırtan 20-30 adamın arasında olmak hoşlarına gitmeyebilir, "lan ben nereye geldim" diyerek başka yer bulur kendine. o arkadaşın gidip başkasının yerine oturmasına bir şey denemez. 1,5 sene bizi çekmek zorunda mı?
yok eğer rahatsız olmazsa, buyursun bizimle birlikte takılsın, bizim için asla sorun olmaz, hatta seviniriz bile.
bu işin en güzel çözümü elbette kale arkalarını, en azından bir bölümünü koltuksuz yapmaktı. mesela güney 2 değil ama güney 1 ve tabii ki pegasus koltuksuz olabilirdi. güzel de olurdu. herkes nereye gideceğini bilir orada otururdu. ama ilk 1,5 sezon bu sorunlarla uğraşıcaz anlaşılan. ama çok şükür sözlükte birlikte maç izleyen adamlar içinde "bağırın lancılar" , hırt tipler, bitirimler olmadığı için kolayca bu sorunların üzerinden geliriz, rica ile.
ya da barfly'ın bahsettiği kale arkası kültürü kendiliğinden zaman içinde oturur ya da herkes kendi yerine oturur, zaman gösterecek.
bana kalsa herkes istediği yerde izlesin maçları, senelerce kapalının ortasında l'nin altında koltuk no bakmadan, eski açıkta merdivende maç izlemiş adamım, daha çok severim.