117
yalan oldu...
açılış gecesinden sonra kırmızı çizgi programında mehmet aslan, hıncal uluç'a galatasaray taraftarının başkaldırıcı bir grup olarak ortaya çıkıp çıkamayacağın sormuştu. hıncal uluç da, ''yok hayatım, ne başkaldırması'' deyip tespitlerini sıralamıştı türkiye'deki taraftar profiliyle ilgili...
tam demiştim ki, haksız çıkaracağız bu sefer herkesi. değerlerimiz son yıllarda o kadar ayaklar altına alındı ki, biz, bizzat kendimiz silkelenip kendimize gelirken, galatasaray'ı da silkeleyeceğiz, kendine getireceğiz!
olmadı...
maç başlamadan önce tepkimizi koyup, maç sırasında futbolcularımızın arkasında dimdik durabilirdik.
yenseler de, yenilseler de futbolcularımızı alkışlayıp, sorunun onlar olmadığını bildiğimizi gösterebilirdik.
tepkimizin sadece bu kulübü her krizde yerin dibine biraz daha sokan yöneticilere olduğunu, bunun sahadaki sonuçlarla ilgili değil de, galatasaray'ın büyüklüğüne vurulan darbelerle ilgili olduğunu kanıtlayabilirdik.
olmadı...
yarın takım kötü gitmeye başladığında yine kıracağız koltukları...
yine yetenekleri galatasaray'da oynamaya yetemeyen futbolcularımızı ıslıklayacağız, onlara galatasaray formasını layık görenleri değil...
ve onları ıslıkladığımız için fişlenmeyeceğiz. ıslıklayacak adamları doğru seçtiğimiz sürece asla ve asla fişlenmeyeceğiz... ıslıklayacak adamları doğru seçtiğimiz sürece, ıslıklamakta özgür olacağız...
açılış gecesinden sonra kırmızı çizgi programında mehmet aslan, hıncal uluç'a galatasaray taraftarının başkaldırıcı bir grup olarak ortaya çıkıp çıkamayacağın sormuştu. hıncal uluç da, ''yok hayatım, ne başkaldırması'' deyip tespitlerini sıralamıştı türkiye'deki taraftar profiliyle ilgili...
tam demiştim ki, haksız çıkaracağız bu sefer herkesi. değerlerimiz son yıllarda o kadar ayaklar altına alındı ki, biz, bizzat kendimiz silkelenip kendimize gelirken, galatasaray'ı da silkeleyeceğiz, kendine getireceğiz!
olmadı...
maç başlamadan önce tepkimizi koyup, maç sırasında futbolcularımızın arkasında dimdik durabilirdik.
yenseler de, yenilseler de futbolcularımızı alkışlayıp, sorunun onlar olmadığını bildiğimizi gösterebilirdik.
tepkimizin sadece bu kulübü her krizde yerin dibine biraz daha sokan yöneticilere olduğunu, bunun sahadaki sonuçlarla ilgili değil de, galatasaray'ın büyüklüğüne vurulan darbelerle ilgili olduğunu kanıtlayabilirdik.
olmadı...
yarın takım kötü gitmeye başladığında yine kıracağız koltukları...
yine yetenekleri galatasaray'da oynamaya yetemeyen futbolcularımızı ıslıklayacağız, onlara galatasaray formasını layık görenleri değil...
ve onları ıslıkladığımız için fişlenmeyeceğiz. ıslıklayacak adamları doğru seçtiğimiz sürece asla ve asla fişlenmeyeceğiz... ıslıklayacak adamları doğru seçtiğimiz sürece, ıslıklamakta özgür olacağız...
