Kariyer Sonu139
arjantinli yeni transferimiz. futbolcu hakkında yeterli bilgim yok. romanya ligini takip etmiyorum. şampiyonlar liginde oynadıkları roma maçında izlemiştim. herkesin çok iyi bildiği gibi, küçük takımlar adını duyurmak için yönetimleri tarafından ekstra prim ve farklı yöntemler uygulanır. futbolcuları ise hem takımı hem de kendilerini ön plana çıkarmak için büyük takımlar karşısında daha fazla motivasyon ve hırsla oynarlar. bu şampiyonlar ligi gibi dünyanın seyrettiği bir organizasyonsa daha fazla gayret göstermesi şaşılmaması gereken bir durum. izlemediğim oyuncuyu kötülemek değil niyetim. sadece yönetimin vizyonunu gözler önüne sermek istiyorum.
futbolcu şili liginde başarılı bir sezon geçirip, romanya ligine transfer oluyor. burada da üç sezondur söylenenlere göre* iyi bir performans gösteriyor. futbolcunun yaşı 27. talihi dönüyor, hagi'nin takip ettiği romanya liginde top koştururken geçmişinde kupalar ve başarılarla dolu galatasaray'a transfer oluyor. gerçekleşen en iyi transferi futbolcunun. bu saatten sonra da en iyisi olarak kalacak. buradan kalkıp barcelona ayarında bi takıma transfer olamazsa kariyerinin en üst basamağı diyebiliriz.
peki, yabancı sınırlaması olan ligimizde 27-28 yaş gibi futbolda ileri sayılabilecek bir durumda bu yaşına kadar patlamayı yapamamış bir oyuncu gerçekten galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ? romanya liginde iki şampiyonluk görmüş, ilk 11'in değişmez ismi de olsa galatasarayın formasını taşıyacak kapasitede mi hepimiz bekleyip göreceğiz. diyeceksiniz ki bu takımda olan herkes formayı taşıyacak kapasitede mi ? türk statüsünde oynayıp bu takımın oyuncusu olmayan futbolculara bir kaç örnek ; mustafa sarp, barış özbek aynı mevki olmasa da bunlardan daha iyi bir performans göstereceği de aşikar. burada lorik cana için bir parantez açmak istiyorum. marsilya'da oynayıp kaptanlığa yükselmiş oradan sırf premier league'de oynamak için sunderland'e transfer olmuş yani galatasaray için (bkz: background)'ı gayet uygun bir futbolcu için sıradan bir oyuncu lafları yükselmişti. culio için yapılacak eleştirileri siz düşünün. yani demek istediğim, başta da söylediğim gibi yabancı statüsünde yer alan futbolcunun fark yaratan, oynadığı mevki itibariyle yada fiziksel özellikleriyle türk statüsünde bulunmayan yada ender yetişip maddi olarak almanın mantıklı olmadığı futbolcuların transfer edilmesi gerektiğine inanıyorum. yabancı-türk ayrımı yaptığımdan değil nokta transfer yapabilme adına söylüyorum bunları.
toparlayacak olursak, umarım beklentilerimizin üzerinde performans gösterip başarılı olur. yoksa sezon sonu hagi gider, elimizde 3,5 yıl sözleşmesiyle başımıza dert olur. biz bu filmi daha öncede gördük sanki. hagi'nin gelişinden sonra romanya liginden futbolcu transferlerine taraftar olarak daha temkinli yaklaşıyoruz. ama yönetimin aynı hassasiyeti gösterdiğine inanmıyorum. vizyon demiştim yazımın başlarında, frank rijkaard'la başlayıp yeniden yapılanma, devrim gibi cümleleri çokca duyduk. ama gelinen nokta 2003-2004 sezonuna geri dönüş niteliğinde. vizyon değilde tarihin tekerrür etmesi demek yanlış olmaz sanırım. keşke 1999-2000 senesine tekabül etse de aynı başarıları tekrar yaşasak.*
futbolcu şili liginde başarılı bir sezon geçirip, romanya ligine transfer oluyor. burada da üç sezondur söylenenlere göre* iyi bir performans gösteriyor. futbolcunun yaşı 27. talihi dönüyor, hagi'nin takip ettiği romanya liginde top koştururken geçmişinde kupalar ve başarılarla dolu galatasaray'a transfer oluyor. gerçekleşen en iyi transferi futbolcunun. bu saatten sonra da en iyisi olarak kalacak. buradan kalkıp barcelona ayarında bi takıma transfer olamazsa kariyerinin en üst basamağı diyebiliriz.
peki, yabancı sınırlaması olan ligimizde 27-28 yaş gibi futbolda ileri sayılabilecek bir durumda bu yaşına kadar patlamayı yapamamış bir oyuncu gerçekten galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ? romanya liginde iki şampiyonluk görmüş, ilk 11'in değişmez ismi de olsa galatasarayın formasını taşıyacak kapasitede mi hepimiz bekleyip göreceğiz. diyeceksiniz ki bu takımda olan herkes formayı taşıyacak kapasitede mi ? türk statüsünde oynayıp bu takımın oyuncusu olmayan futbolculara bir kaç örnek ; mustafa sarp, barış özbek aynı mevki olmasa da bunlardan daha iyi bir performans göstereceği de aşikar. burada lorik cana için bir parantez açmak istiyorum. marsilya'da oynayıp kaptanlığa yükselmiş oradan sırf premier league'de oynamak için sunderland'e transfer olmuş yani galatasaray için (bkz: background)'ı gayet uygun bir futbolcu için sıradan bir oyuncu lafları yükselmişti. culio için yapılacak eleştirileri siz düşünün. yani demek istediğim, başta da söylediğim gibi yabancı statüsünde yer alan futbolcunun fark yaratan, oynadığı mevki itibariyle yada fiziksel özellikleriyle türk statüsünde bulunmayan yada ender yetişip maddi olarak almanın mantıklı olmadığı futbolcuların transfer edilmesi gerektiğine inanıyorum. yabancı-türk ayrımı yaptığımdan değil nokta transfer yapabilme adına söylüyorum bunları.
toparlayacak olursak, umarım beklentilerimizin üzerinde performans gösterip başarılı olur. yoksa sezon sonu hagi gider, elimizde 3,5 yıl sözleşmesiyle başımıza dert olur. biz bu filmi daha öncede gördük sanki. hagi'nin gelişinden sonra romanya liginden futbolcu transferlerine taraftar olarak daha temkinli yaklaşıyoruz. ama yönetimin aynı hassasiyeti gösterdiğine inanmıyorum. vizyon demiştim yazımın başlarında, frank rijkaard'la başlayıp yeniden yapılanma, devrim gibi cümleleri çokca duyduk. ama gelinen nokta 2003-2004 sezonuna geri dönüş niteliğinde. vizyon değilde tarihin tekerrür etmesi demek yanlış olmaz sanırım. keşke 1999-2000 senesine tekabül etse de aynı başarıları tekrar yaşasak.*
