16
tabi giyen giyer lafımız yok giyene. ben kendi adıma, fenerbahçe'den gelmiş karakterine zerre kadar güvenmediğim bir adamın formasını, sırf bazı çevrelere ayar vermek uğruna giyeceğime giderim altyapımdaki oyuncuların ismini yazdırırım alacağım formanın arkasına onu giyerim. ne bileyim kazım kazım yerine alabileceğim onlarca adamın forması var o takımda. gerekirse metin oktay yazdırırım, prekazi yazdırırım, hagi yazdırırım, bülent korkmaz yazdırırım, emre çolak yazdırırım, cem sultan yazdırırım, suat yazdırırım, tugay yazdırırım... yazdıracak isim çok yani. bu adamın formasını almaktansa boş forma alır bunları yazdırırım. bu yazdırdığım isimlerin hepsinin o formayı kazım'dan daha fazla hakkettiğine inanıyorum çünkü. o yüzden asla gidip lan asıl olan galatasaray formasıdır, kimin giydiği önemli değil mantığıyla ya da sırf başkasına inat yapmak uğruna kazım forması almam ve giymem. revivo forması da almazdım, baliç forması da almazdım, selçuk yula forması da almazdım. varsa isteyen alsın kardeşim herkes için ayrı anlam ifade eder forma. benim için de bunları ifade ediyor.
alan alır, giyer, dolaşır ortalıkta. iki gün sonra; kazım antrenmandan hagi tarafından kovuldu haberi çıkınca, alır formasını paşalar gibi dolabına kaldırır. bir daha çıkarmaya yüzü varsa da çıkarır giyer... hadi şimdi alacaklar güle güle giysin kazım formalarını...
alan alır, giyer, dolaşır ortalıkta. iki gün sonra; kazım antrenmandan hagi tarafından kovuldu haberi çıkınca, alır formasını paşalar gibi dolabına kaldırır. bir daha çıkarmaya yüzü varsa da çıkarır giyer... hadi şimdi alacaklar güle güle giysin kazım formalarını...
