22
hasun galip'te ki kulüp binasında basketbol oynadığım yıllarda bir gün florya ile florya'da turnuva yapılacağı söylendi. babamla beraber florya'nın kapısından girer girmez karşıma birden stauce çıktı ve yanımdan geçti; ben o zaman ki çocuk aklımla böğüre böğüre stauce, satuce diye haykırırken arkasını dönüp beni kucağına alıp sevmeye başladı, babmın çat pat ingilizcesiyle konuştuk ettik sonra öpüşüp vedalaştık. salona bir girdik ki bizim maç başlamış ben kadro dışı kalmışım üstüne üstelik yanılmıyorsam ismi tamer'di koçtan bir güzel fırça yedim, tabi benim umurumda değildi orası ayrı. o günden beri stauce benim çocukluk kahramanım olmuştur.