762
aydın yılmaz/@immune yazdım, herhangi bir sonuç çıkmadı. bugüne kadar hakkında bir şeyler yazmamış olmam enteresan. severim çünkü kendisini. ya da severdim, öyle diyeyim. yazacağım şeyler pek farlılık katacak olmasa da yazmadan edemedim.
parladığı dönemi takip eden 2-3 yıllık dönemde avatarlarıma bile taşımışlığım oldu aydın'ı. gerçekten beklentim büyüktü. hala bile "ya acaba bir teknik adam gelip de aydın'ı, istese türkiye'nin en iyi 2-3 kanat oyuncusundan birisi olabileceğine inandırabilir mi?" diye düşünürüm arada sırada.
türk futbol tarihini çok bilmem. benim bildiğim tarih, şu 4 yıl üstüste şampiyonluk döneminden bu yana gelişen süreçten ibaret. onun için unuttuğum, bilmediğim eski oyuncular varsa affola. lafı şuraya getireceğim: türk futbolunun 'dediğim gibi özellikle son dönemde' süratli kanat oyuncusu yetiştirme sıkıntısı var. ciddi boyutta hem de bu sıkıntı. avrupa'nın tüm büyük takımlarına bir bakın; messi, ronaldo, nani, robben ve nicesi. tüm bunların ortak özelliği; top tekniklerini ve top taşıma yeteneklerini, süratleriyle çok iyi harmanlayabilmeleri. son yıllarda türk futbolunun yetiştirdiği en önemli kanat oyuncusu olarak gösterilen arda turan'ın bile ortalama bir süratinin olması, bir anlamda bu tezimi de güçlendiriyor. arda'dan önce de aklıma ilk hasan şaş gelir ki o da çok yüksek bir sürate sahip değildi onaylayacağınız üzere.
aydın yılmaz bu genellemeden bu noktada ayrılan isimlerin başında geliyor. aydın, sadece süratli bir isim de değil hem de, ayrıca çok da çabuk bir isim. ikisini karıştırmamak lazım. aydın, çabukluğuyla topu son anda dürtüp rakipten sıyrılabilme, en kötü ihtimalle faul alabilme meziyetlerine de sahip. bunun dışında ideal bir şutördür aydın.
bugün volkan şen gibi, performansını büyük ölçüde sürati ve çabukluğuna borçlu olan bir oyuncunun, türk futbolunun bu dönemde en iyi kanat oyuncularından birisi olarak gösteriliyor olmasının altında yatan temel sebep de bu aslında. disiplinsiz ve futbol zekası ortalama bir düzeyde de olsa, topla çabukluğu ve ani dönüşleri, onu istisnai ve değerli kılıyor.
ama aydın enteresan oyuncu. kendisi kadar yetenekli olsa, çalışıp efsane olmaya çalışacak onca oyuncu varken, o yetenek kendisine nasip olmuş. bulunduğu yeri hiç yadırgamıyor. çok iyi bir futbolcu olmak yok gibi kafasında. oynayıp oynamamayı da çok dert etmiyor gibi görünüyor. birçok teknik adamla çalıştı, bence gerektiği kadar şans da buldu, olmadı kiralık gönderildi, dönem dönem parladı, parladığı dönemlerde forması elinden de alınmadı hatta. aydın ise hiçbir zaman kendisinden ne beklendiğini, ne olması istendiğini kavrayamadı gibi.
ben hep istedim ki en sevdiğim 7 numaralı forma üzerinde efsane olsun. ama olmadı. bu sezon galatasaray formasıyla son sezonu olacak belki de. gidişine yine de üzüleceğim, yine de zaman zaman beni heyecanlandıran seri adımlarını özleyeceğim. herhangi bir art niyeti olmadığı için kendisine kızamam çünkü. her futbolcu bir olmuyor. belki de tarih, onu bu özelliğiyle yazacak galatasaray sayfalarına. yolu açık olsun.
parladığı dönemi takip eden 2-3 yıllık dönemde avatarlarıma bile taşımışlığım oldu aydın'ı. gerçekten beklentim büyüktü. hala bile "ya acaba bir teknik adam gelip de aydın'ı, istese türkiye'nin en iyi 2-3 kanat oyuncusundan birisi olabileceğine inandırabilir mi?" diye düşünürüm arada sırada.
türk futbol tarihini çok bilmem. benim bildiğim tarih, şu 4 yıl üstüste şampiyonluk döneminden bu yana gelişen süreçten ibaret. onun için unuttuğum, bilmediğim eski oyuncular varsa affola. lafı şuraya getireceğim: türk futbolunun 'dediğim gibi özellikle son dönemde' süratli kanat oyuncusu yetiştirme sıkıntısı var. ciddi boyutta hem de bu sıkıntı. avrupa'nın tüm büyük takımlarına bir bakın; messi, ronaldo, nani, robben ve nicesi. tüm bunların ortak özelliği; top tekniklerini ve top taşıma yeteneklerini, süratleriyle çok iyi harmanlayabilmeleri. son yıllarda türk futbolunun yetiştirdiği en önemli kanat oyuncusu olarak gösterilen arda turan'ın bile ortalama bir süratinin olması, bir anlamda bu tezimi de güçlendiriyor. arda'dan önce de aklıma ilk hasan şaş gelir ki o da çok yüksek bir sürate sahip değildi onaylayacağınız üzere.
aydın yılmaz bu genellemeden bu noktada ayrılan isimlerin başında geliyor. aydın, sadece süratli bir isim de değil hem de, ayrıca çok da çabuk bir isim. ikisini karıştırmamak lazım. aydın, çabukluğuyla topu son anda dürtüp rakipten sıyrılabilme, en kötü ihtimalle faul alabilme meziyetlerine de sahip. bunun dışında ideal bir şutördür aydın.
bugün volkan şen gibi, performansını büyük ölçüde sürati ve çabukluğuna borçlu olan bir oyuncunun, türk futbolunun bu dönemde en iyi kanat oyuncularından birisi olarak gösteriliyor olmasının altında yatan temel sebep de bu aslında. disiplinsiz ve futbol zekası ortalama bir düzeyde de olsa, topla çabukluğu ve ani dönüşleri, onu istisnai ve değerli kılıyor.
ama aydın enteresan oyuncu. kendisi kadar yetenekli olsa, çalışıp efsane olmaya çalışacak onca oyuncu varken, o yetenek kendisine nasip olmuş. bulunduğu yeri hiç yadırgamıyor. çok iyi bir futbolcu olmak yok gibi kafasında. oynayıp oynamamayı da çok dert etmiyor gibi görünüyor. birçok teknik adamla çalıştı, bence gerektiği kadar şans da buldu, olmadı kiralık gönderildi, dönem dönem parladı, parladığı dönemlerde forması elinden de alınmadı hatta. aydın ise hiçbir zaman kendisinden ne beklendiğini, ne olması istendiğini kavrayamadı gibi.
ben hep istedim ki en sevdiğim 7 numaralı forma üzerinde efsane olsun. ama olmadı. bu sezon galatasaray formasıyla son sezonu olacak belki de. gidişine yine de üzüleceğim, yine de zaman zaman beni heyecanlandıran seri adımlarını özleyeceğim. herhangi bir art niyeti olmadığı için kendisine kızamam çünkü. her futbolcu bir olmuyor. belki de tarih, onu bu özelliğiyle yazacak galatasaray sayfalarına. yolu açık olsun.
