hakan şükür

profesyonel yaşamın bir futbolcu için ne demek olduğunu cümle aleme göstermiş ve en az iki sene daha krallar gibi galatasarayımızda oynayabilecekken adnan polat ve ne idüğü belirsiz yancısı adnan sezgin tarafından çok sevdiği takımından 2007 2008 sezonu sonunda uzaklaştırılmış sarı kırmızı tarihin kral hakan şükürü'dür. kralın olduğu yerde ruh vardı, mücadele vardı, disiplin vardı, otorite vardı. 17 sampiyonlugumuzun tam sekiz tanesinde imzası bulunan bir efsaneden bahsederken daha dikkatli olmak lazım. takımdan adeta kovularak uzaklaştırıldıktan sonra söylediklerinden bir tanesinin yanlış olduğuna inanmak bir yana, az bile söylediğini düşünenlerdenim. kralın galatasaray'a geldiği 92'li yıllarda ben daha 12 yaşında bir tıfıldım. 30'lu yaşlarıma yaklaşırken takımdan veda ederken bile 2008 yılında bize şampiyonluk yaşattı da gitti. bir ömre damgasını vurdu kral. çok istediğim metin oktay'ı görmedim ama kendi adıma kral hakan şükür'ü yaşamak da en az taçsız kral metin oktay'la aynı renkleri paylaşmak kadar gururlandırdı beni. kral biraz dindar diye ona öfke kusanlar olduğuna eminim. ama galatasaraylılık sözkonusuysa geçerli olan tek şeyin sarı ile kırmızının sevdasıdır benim için. yemişim dindarını da, ateistini de, marksistini de, leninistini de! umrumda olmaz. o değil miydi 20 nisan 2000 yılında elland road'da tarihimizin en buyuk basarısına giden en zorlu deplasmanda bizi finale taşıyan buyuk kral. o değil mi hıncal uluc gibi begenmeme ustadı bir narsistden bile övgüler alan. o hıncal ki kral hakan şükür'ü dünya görüşünden dolayı sokakta görsem selam bile vermem diyerek önce laf giydirdikten sonra övgü cümlelerini sıralayan. kral bazılarınız kabul etmese de bir jenerasyonun belki de metin oktay'ı. benim adıma oyle. kim ne düşünürse düşünsün. yaptıklarıyla, yaşattıklarıyla, ruhuyla, mücadelesiyle, duygusallığı ile sarı kırmızı dünyamda kalbimdeki yıldız, gönlümdeki ay'dır kral.* belgarath ne güzel noktayı koymustu bir yerde; "kral hakan şükür ve diğerleri". ağzına sağlık guzel insan...

edit: imla.