Kariyer Sonu6
şimdi benim bu adamla ilginç bir hikayem var. yani bunu anlatsam mı anlatmasam mı ikilemde kaldım her zaman. bazen anlatırken utanıyorum da, hakkaten o günleri düşündüğümde ne salakmışım ben diyorum aklıma geldikçe.
şimdi bu adam bir aralar bursaspor'da oynuyordu. 94-95 yılında idi yanlış hatırlamıyorsam. yeni gelmişti sanırım bursaspor'a. bizim siteye taşınmıştı bursaspor'a transfer olduğunda. kaleci ganchev falan vardı, o da bizim komşuydu, her sabah okula giderken görüyordum bunu, köpeğini falan gezdiriyordu. neyse konumuz ganchev değil. bu hasan çelik, dedim ya bizim sitede oturuyordu diye, futbolcu gibi değil de, fırlama bir adamdı sanırım.
günlerden bir gün, biz sitede, gençler olarak*, kuka oynuyoruz bizim sitede. kukayı bilen bilir, toplu saklambaç gibi bir şey. neyse, ebe benim. topa vurdu arkadaşlar ben gittim topu aldım. koydum yerine. arkadaşları arıyorken, bir arkadaş geldi topa vurdu, top direk otoparka kaçtı. ulan ben de hemen gidip alayım topu diye topun peşinden otoparka koştum. ulan topu arıyorum arıyorum bulamıyorum. topu ararken bir ses geldi, "gel ulan gel top burda amk" diye. gittim ben de topu almaya. bu hasan çelik oturuyor otoparkta iki arabanın arasında. ben gittim topu aldım, "sağol abi" dedim. ama bir gariplik var amk ortamda. adam yalnız değil. ulan bakıyorum yanda bir çift göz daha var. ama çıkartamıyorum nedir diye. ulan yaklaştım biraz. bildiğin simsiyah bir adam, gözleri bembeyaz. yaklaştım biraz daha, aman allahım. hayatımda gördüğüm en korkunç insan.
tabi ben bastım orada çığlığı ; "anaskyymmmm geliin laaaaaannn, imdaaaaaaaaaaaat, ananskyymmm bu ne laaaaann" diye. sitedeki abiler falan hepsi toplandı, "noluyor amk" diye. abi diyorum, şurada biri var, ananskymm adam zenci lan falan diyorum. bizim abiler aldılar beni, gittik adamların yanına. bir baktım bunlar başladılar muhabbete. meğersem o zenci adam mususi'ymiş. bizimkiler imza falan aldılar mususi'den. hasan çelik de küfrediyor orada, "olm söylemeyin sakın bunu kimseye, duyulmasın" falan diyor.
meğersem adamlar maçtan çıkmış. gelmişler otoparka. hem muhabbet ederiz hem de içeriz diye. ellerinde biralar, takılıyorlar orada.
yani ben bunu ne zaman birisine anlatsam, topu inşaata kaçan çocuk muhabbeti geçiyor da, işin özü bu. topu otoparka kaçıp da karşısında mususi'yi gören kaç adam var lan bu dünyada? bahtsız bedevi ben miyim lan yoksa?
şimdi bu adam bir aralar bursaspor'da oynuyordu. 94-95 yılında idi yanlış hatırlamıyorsam. yeni gelmişti sanırım bursaspor'a. bizim siteye taşınmıştı bursaspor'a transfer olduğunda. kaleci ganchev falan vardı, o da bizim komşuydu, her sabah okula giderken görüyordum bunu, köpeğini falan gezdiriyordu. neyse konumuz ganchev değil. bu hasan çelik, dedim ya bizim sitede oturuyordu diye, futbolcu gibi değil de, fırlama bir adamdı sanırım.
günlerden bir gün, biz sitede, gençler olarak*, kuka oynuyoruz bizim sitede. kukayı bilen bilir, toplu saklambaç gibi bir şey. neyse, ebe benim. topa vurdu arkadaşlar ben gittim topu aldım. koydum yerine. arkadaşları arıyorken, bir arkadaş geldi topa vurdu, top direk otoparka kaçtı. ulan ben de hemen gidip alayım topu diye topun peşinden otoparka koştum. ulan topu arıyorum arıyorum bulamıyorum. topu ararken bir ses geldi, "gel ulan gel top burda amk" diye. gittim ben de topu almaya. bu hasan çelik oturuyor otoparkta iki arabanın arasında. ben gittim topu aldım, "sağol abi" dedim. ama bir gariplik var amk ortamda. adam yalnız değil. ulan bakıyorum yanda bir çift göz daha var. ama çıkartamıyorum nedir diye. ulan yaklaştım biraz. bildiğin simsiyah bir adam, gözleri bembeyaz. yaklaştım biraz daha, aman allahım. hayatımda gördüğüm en korkunç insan.
tabi ben bastım orada çığlığı ; "anaskyymmmm geliin laaaaaannn, imdaaaaaaaaaaaat, ananskyymmm bu ne laaaaann" diye. sitedeki abiler falan hepsi toplandı, "noluyor amk" diye. abi diyorum, şurada biri var, ananskymm adam zenci lan falan diyorum. bizim abiler aldılar beni, gittik adamların yanına. bir baktım bunlar başladılar muhabbete. meğersem o zenci adam mususi'ymiş. bizimkiler imza falan aldılar mususi'den. hasan çelik de küfrediyor orada, "olm söylemeyin sakın bunu kimseye, duyulmasın" falan diyor.
meğersem adamlar maçtan çıkmış. gelmişler otoparka. hem muhabbet ederiz hem de içeriz diye. ellerinde biralar, takılıyorlar orada.
yani ben bunu ne zaman birisine anlatsam, topu inşaata kaçan çocuk muhabbeti geçiyor da, işin özü bu. topu otoparka kaçıp da karşısında mususi'yi gören kaç adam var lan bu dünyada? bahtsız bedevi ben miyim lan yoksa?
