• 4
    doğum günü ile ilgili sıkıntı yaşaması, fenerbahçe'yi ne kadar taktığı ile doğru orantılıdır. fenerbahçe, benim için, çarpmada bir (1), toplamada ise sıfır (0) olan etkisiz elemandır. benim fenerbahçe ile ilgili bazı taktiklerim var ki bu tip takıntıları* olan insanlara da böyle yaşamalarını tavsiye ederim:

    * avrupa'da bir maç kazanmadıkça, türkiye ligi'nde maç kazanıp da takım formasıyla işe gitmem. hele de fenerbahçe galibiyeti sonrası! çünkü, ancak yenmemim değerli olduğu bir takımı yenmekten gurur duyarım! ha maç sonrası formamla kutlamalara katılır, galatasaraylı arkadaşlarımla avazım çıktığı kadar bağırırım o ayrı!
    * fenerbahçe'yi yendiğimiz maçlarda, özellikle maç sonrası, hiç kimseye bulaşmam ama daha sonra alttan alttan lafları geçiririm! çünkü istedikleri tepkiyi istedikleri anda alamayınca onlara daha çok koyuyor! siz sustukça onlar kuduruyor, "hadi artık bir şey söyle de cevap vereyim" diye yalvarıyor.
    * fenerbahçe'ye yenildiğimiz maçlarda ise, içimde fırtınalar kopar ama asla renk vermem! galatasaraylı arkadaşlarla maçın gerçek yorumunu yaparım ama karşıma fenerbahçeli biri dikilip de pis pis sırıtıyorsa, sinirden kudururum ama gayet olgunlukla karşılamış gibi davranırım!
    * çevremde ne kadar fanatik olduğum bilindiği için, bana bulaşmaya cesaret edenler azdır. çünkü galatasaray'a laf geldiği an dünyanın en çirkef insanı olabilirim, gıcığım, acıtırım!
    * evet kabul ediyorum, 6 kasım'ın farklı bir durumu var ama onun için de: (bkz: 6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı/@matilda)

    sanırım aslan burcu olmamdan dolayı, bu davranışların altında bir "gurur" faktörü var ama ne yapayım, huyum kurusun! ama yine de tüm bunlar tecrübeyle sabittir!
App Store'dan indirin Google Play'den alın