42
geçen haftaki derbi performansına, haginin rijkaard'a nazaran takımda değiştirmeye çalıştıklarına, galatasaray ve antalyaspor'un ligdeki konumlarına, fenerbahce ve bursaspor'un berabere kalmasına, beşiktaş'ın tepetaklak gidiyor olmasına bakıldığı zaman bu maç için şu söylenebilir ancak: tamam mı, devam mı?
rijkaard'ın 4-3-3'ü, kanat forvetleri ve bekleri taç çizgisine kadar açarak maksimum genişlikte oynamaya çalışan, bu şekilde açık alanda oyuncu yeteneğini vurgulamak isteyen bir sistemdi. oyuncular arasındaki artan mesafeler isabetli ve hızlı bir pas organizasyonuyla avantaja dönüştürülecekti. ancak sözkonusu oyuncu yeteneği vasat olunca bu sistem kamikazeye dönüştü, hücum gücü düşük kaldı, ama genişlik değişmeyince takım savunması süzgeç gibi oldu. 33'lük ayhan ve vasat mustafa sarp'ın o açıklıkları taşıyamayacak kolonlar oldukları aşikardı.
hagi'yle yapılmaya çalışılan ise şu: bu açıklıkları merkez oyuncu sayısını artırarak, yakın oynayarak bol yardımlaşmalı bir savunmayla kapatmaya çalışacak. yani savunma hep ön planda olacak.
bu yüzden, zaten merkezi oyuncularının kapasitesinin vasat olduğu bir takımda, yeni teknik direktör kanat oyuncularını bile merkezde oynayabilecek adamlardan seçmeye çalışırken, aynı anda arda, elano ve ayhan'ın oynayamayacak olması büyük dezavantaj. şansa rakibin en önemli kozu tita, ki savunmadaki delikleri çok iyi bulup oralardan toplu veya topsuz fena sarkabilen bir oyuncudur, muhtemelen yok. daha önemlisi antalyaspor haftaiçinde kupada 120 dakikalık bir maçı as kadorsuyla oynadı, ve ne denirse densin kafası çalışan tek stoperi deniz barış'ı da kaybetti.
iki takımdaki bu problemleri teraziye koyunca, galatasaray için hedef ilk 20 dakikada, rakip "önce durdur" meselesiyle uğraşırken, ne olduğunu anlamadan golü bulmak olacaktır. unutulmamalı ki kewell ve baros da yok, yani yedek kulübesinde tek bir hücum silahi bile olmayacak, tabi eğer hala aramızda serdar özkan'ı hücum silahı olarak gören varsa iş değişir. bu yüzden eğer geri düşersek bu maçı sittin sene çeviremeyiz, aman diyim...
eğer ilk yarı golü bulursak, ikinci yarıda oyundan düşecek olan misimovic, ve yorulacak diğer futbolcuları daha defansif olanlarla değiştirerek (gerekirse savunmayı beşleyecek şekilde) takımı diri tutmak ve bu vesileyle skoru korumak öncelikli anlayış olmalı.
diziliş tahminine gelince, hücumcu yok o yüzden ileri uçta batdal oynayacak bence. arkasında misimovic-elano ikilisini taklit edecek şekilde misimovic-pino olacak. pino'yu bu açıdan en uçtaki adam olarak değil, batdal ve misi'nin ardından en uçtaki 3. adam olarak göreceğiz, bakınız: elano vs fenerbahçe. defans aynı kalır, orta üçlüden de ayhan çıkar, barış girer: http://this11.com/boards/1288397457465783.jpg
sonuç ve iddaa tahmini: ilk yarı 1, maç sonucu 1: 1.8 veya handikaplı beraberlik 3.4... 1.5 oran için üst bence oynanmaz, ama belli de olmaz hani.
haydin hayırlısı.
rijkaard'ın 4-3-3'ü, kanat forvetleri ve bekleri taç çizgisine kadar açarak maksimum genişlikte oynamaya çalışan, bu şekilde açık alanda oyuncu yeteneğini vurgulamak isteyen bir sistemdi. oyuncular arasındaki artan mesafeler isabetli ve hızlı bir pas organizasyonuyla avantaja dönüştürülecekti. ancak sözkonusu oyuncu yeteneği vasat olunca bu sistem kamikazeye dönüştü, hücum gücü düşük kaldı, ama genişlik değişmeyince takım savunması süzgeç gibi oldu. 33'lük ayhan ve vasat mustafa sarp'ın o açıklıkları taşıyamayacak kolonlar oldukları aşikardı.
hagi'yle yapılmaya çalışılan ise şu: bu açıklıkları merkez oyuncu sayısını artırarak, yakın oynayarak bol yardımlaşmalı bir savunmayla kapatmaya çalışacak. yani savunma hep ön planda olacak.
bu yüzden, zaten merkezi oyuncularının kapasitesinin vasat olduğu bir takımda, yeni teknik direktör kanat oyuncularını bile merkezde oynayabilecek adamlardan seçmeye çalışırken, aynı anda arda, elano ve ayhan'ın oynayamayacak olması büyük dezavantaj. şansa rakibin en önemli kozu tita, ki savunmadaki delikleri çok iyi bulup oralardan toplu veya topsuz fena sarkabilen bir oyuncudur, muhtemelen yok. daha önemlisi antalyaspor haftaiçinde kupada 120 dakikalık bir maçı as kadorsuyla oynadı, ve ne denirse densin kafası çalışan tek stoperi deniz barış'ı da kaybetti.
iki takımdaki bu problemleri teraziye koyunca, galatasaray için hedef ilk 20 dakikada, rakip "önce durdur" meselesiyle uğraşırken, ne olduğunu anlamadan golü bulmak olacaktır. unutulmamalı ki kewell ve baros da yok, yani yedek kulübesinde tek bir hücum silahi bile olmayacak, tabi eğer hala aramızda serdar özkan'ı hücum silahı olarak gören varsa iş değişir. bu yüzden eğer geri düşersek bu maçı sittin sene çeviremeyiz, aman diyim...
eğer ilk yarı golü bulursak, ikinci yarıda oyundan düşecek olan misimovic, ve yorulacak diğer futbolcuları daha defansif olanlarla değiştirerek (gerekirse savunmayı beşleyecek şekilde) takımı diri tutmak ve bu vesileyle skoru korumak öncelikli anlayış olmalı.
diziliş tahminine gelince, hücumcu yok o yüzden ileri uçta batdal oynayacak bence. arkasında misimovic-elano ikilisini taklit edecek şekilde misimovic-pino olacak. pino'yu bu açıdan en uçtaki adam olarak değil, batdal ve misi'nin ardından en uçtaki 3. adam olarak göreceğiz, bakınız: elano vs fenerbahçe. defans aynı kalır, orta üçlüden de ayhan çıkar, barış girer: http://this11.com/boards/1288397457465783.jpg
sonuç ve iddaa tahmini: ilk yarı 1, maç sonucu 1: 1.8 veya handikaplı beraberlik 3.4... 1.5 oran için üst bence oynanmaz, ama belli de olmaz hani.
haydin hayırlısı.