25
bu sene oynanacak maçlarda ( 2010 - 2011 sezonunda ) bir çok sürprizin olacağı ligdir. bunun ilk belirtilerini spor toto türkiye kupası eleme grubu maçlarında gördük. şimdi kendi çapımda bu sezon ile ilgili değerlendirmelerimi ve beklentilerimi ileteyim sizlere.
efes pilsen ve fenerbahçe ülker 2010-2011 sezonuna favori olarak başlıyorlar. zaten bütçeleri bakımından diğer takımlardan oldukça yukarılarda olan bu iki takım buna bağlı olarak da daha güçlü kadrolara sahipler. efes pilsen dünya ikincisi olan milli takımımızın 5 oyuncusunu ( kerem tunçeri, ender arslan, sinan güler, cenk akyol, kerem gönlüm ) kadrosunda barındırıyor. buna ilaveten türk statüsünde oynayan dudley ile birlikte çok kaliteli yerli rotasyonuna sahipler. yabancı oyuncularından ise rakocevic özlenen formuna kavuşmuş görünüyor. bu sene şu ana kadar oynanan maçlarda harika performanslar sergiledi. fenerbahçe ülker'in ise en büyük artısı yabancıların çok kaliteli oluşu. ukic, tomas ve vidmar 2010 dünya basketbol şampiyonası'nda çok formdalardı ve bu performanslarını beko basketbol liginde ve euroligde de sürdürmeye devam ederlerse bu sezon fenerbahçe ülker için başarılı bir yıl olabilir. bunun yanında kinsley' de son derece keskin bir şutör ve günüde olduğu zaman durdurulması zor oluyor. preldzic'i yerli statüsünde oynatmaya başlamaları ise bir diğer önemli avantajı fenerbahçe ülkerin. son iki senedir inanılmaz bir gelişim gösteren preldzic, bu sene de takımı için önemli oyunculardan birisi olacaktır. ömer onan için zaten çok fazla söz söylemeye gerek yok. yaşı ilerledikçe daha da parlıyor, bana kalırsa ülkemiz basketbolunun en önemli değerlerinden biri ömer onan. oğuz savaş' da her ne kadar 2010 dünya basketbol şampiyonasında rotasyonda ömer aşık ve semih erden'in ardından üçüncü uzun olarak kalmasının da etkisiyle kendisinden beklenen performansı gösterememiş olsa da, özellikle ligimiz için çok önemli bir uzun konumunda. özellikle pota altında bire bir kaldığı zaman onu durdurabilecek ligimizde çok fazla oyuncu yok. yani efes ve fenerbahçe ülker için bir kıyaslama yapmak gerekirse, efes pilsen yerlileriyle , fenerbahçe ülker ise yabancılarıyla daha üstün durumdalar.
bu iki takımı en çok zorlayabilecek takımlar ise galatasaray, beşiktaş ve banvit görünüyor şu an için. galatasarayımız geçen seneden itibaren görmeye alıştığımız sonuna kadar mücadele eden oyun anlayışı ve sıkı savunmasıyla her zaman başarıyı yakalayabilecek konumda. eurocup'da şampiyonluk parolasıyla sezona başlayan st. petersburg'u bu kupadan elemiş olmasıda bunun bir kanıtı olsa gerek. ermal kuqo'nun türkiye kupasında göstermiş olduğu performans bizler için büyük bir umut kaynağı olmuş durumda. şimdiki beklentimiz ise rancik ve evren büker'in geçen seneki seviyelerini tekrar yakalayabilmesi. bu iki oyuncuda beklediğimiz noktaya gelirlerse ve buna ilaveten tutku ve shumpert' de takıma liderlik yapıp önemli anlarda sorumluluk alırlarsa bu sene biz de bu yarışta varız diyebiliriz. aslında bakıldığı zaman en az oyuncumuz rotasyonda her an görev alabilecek durumda. şu anda karamsar olmamızın en büyük nedeni ise,galiba çoğumuzun kafasında andric, shipp ve rochestie ile ilgili bir takım soru işaretlerinin olması. rochestie' nin yerine washington, shipp'in yerine jasaitis, andric'in yerine ise daha iyi bir pivot olması durumunda şu anda büyük ihitmalle çoğumuz şampiyonluktan bile söz edebilir durumda olacaktık. ama unutmayalım ki ilk geldiğinde özellikle washington hakkında da bir takım kafamızsa soru işaretleri mevcuttu. onun için yeni gelen oyuncularımıza biraz daha zaman vermeliyiz. özellikle andric ve shipp'ten baya umutluyum ben. birisi yıllardır eurolig tecrübesi yaşayan bir oyuncu, bir diğeri ise geçen sene ligimizin önemli skorerlerinden biri konumundaydı. onun için biraz sabredelim ve bu oyunculara güvenelim. gerçi rochestie konusunda benim de çok fazla ümidim ve beklentim olmadığını da söylemem gerek, ama o noktada tutku'nun olması dolayısıyla oyun kurucu pozisyonunda çok da sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. ayrıca unutulmamalı ki hala boşta bir yabancı hakkımız var. ilerleyen günlerde kulübümüzde biraz fedekarlık yapıp bu oyuncu için iyi bir bütçe ayırırsa, alacağımız kaliteli bir yabancı ile birlikte çok daha iyi bir noktaya gelebiliriz. en büyük avantajımızı ise sona sakladım, oktay mahmudi takımımız için çok büyük bir şanstır. basketboldaki geleceğimiz açısından oktay hocanın sonuna kadar arkasında durmalıyız.
beşiktaş ise eğer iverson'u aldığı takirde bir adım daha öne çıkıp fenerbahçe ve efes pilsen'in seviyesine yaklaşabilir. cevher özer geçen sezonla birlikte altın çağını yaşıyor. chatman ve ogivily bu takım için çok önemli oyuncular ve oynadıkları maçlarda her zaman üst düzey performans sergiliyorlar. banvit'in en büyük avantajı ise tıpkı bizim gibi onlarında çok değerli bir koça sahip olmaları. orhun ene çok büyük bir değer ülkemiz basketbolu için. özellikle gençlere verdiği değer banvit'in geleceğinide sağlama almasını sağlıyor. bu sezon için de çok değerli yabancılarının olması onları bu ligin üst sıralarını zorlamasını sağlayacaktır.
geri kalan diğer takımlar arasında ise türk telekom, olin gençlik, pınar karşıyaka, aliağa petkim ve medical park trabzonspor ve tofaş bana göre ilk 8'e girip playoff'a katılmak için mücadele edecek takımlar olacaktır.
türk telekom'u normal şartlarda 2. grubun ( galatasaray, beşiktaş, banvit ) içerisinde de sayabilirdik ama özellikle yönetimsel anlamda yaşadıkları zaaflar ve takım içerisinde son anda gerek oyuncu bazında gerek teknik heyet bazında yaşanan değişiklikler esasen benim kafamda ilerisi için soru işaretleri doğuruyor. yoksa normal şartlarda becirovic gibi bir oyun kurucuya sahip olmaları bile onlar için playoff'a kalmaları için yeterli bir faktör olarak görünmeli. olin gençlik ise türkiye kupasında oynadığı basketbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. bu sezon ligimizde seibutis fırtınasına tanıklık edebiliriz. bunun dışında tofaş ve pınar karşıyaka genç yetenekleriyle, medical park trabzonspor ise nispeten tecrübeli oyuncularıyla kendilerini ilk sekizin içine atmaya çalışacaklardır. bu yarışta aliağa petkim'i de saymamın nedeni ise başlarında bulunan halil üner faktörü.
ligimizden düşmeye aday takımlara gelince de benim kendi görüşüm antalya büyükşehir belediye ve erdemir'in şu halleriyle bu ligde tutunamayacakları ve ligden düşecekleri yönünde. nispeten bu iki takımdan daha iyi durumda olduğunu düşünsem de oyak renault' da düşmeye aday takımlardan birisi.
şimdilik benden bu kadar sözlük, türkiye kupasında oynanan maçları da izledikten sonra kendimce fikirlerimi beyan ettim. sonuç olarak umarım beklentilerin çok üstünde bir performans gösteririz ve ligde mutlu sona biz ulaşırız. sonuçta hiç birşey hayal değil de mi renkdaşlarım?
efes pilsen ve fenerbahçe ülker 2010-2011 sezonuna favori olarak başlıyorlar. zaten bütçeleri bakımından diğer takımlardan oldukça yukarılarda olan bu iki takım buna bağlı olarak da daha güçlü kadrolara sahipler. efes pilsen dünya ikincisi olan milli takımımızın 5 oyuncusunu ( kerem tunçeri, ender arslan, sinan güler, cenk akyol, kerem gönlüm ) kadrosunda barındırıyor. buna ilaveten türk statüsünde oynayan dudley ile birlikte çok kaliteli yerli rotasyonuna sahipler. yabancı oyuncularından ise rakocevic özlenen formuna kavuşmuş görünüyor. bu sene şu ana kadar oynanan maçlarda harika performanslar sergiledi. fenerbahçe ülker'in ise en büyük artısı yabancıların çok kaliteli oluşu. ukic, tomas ve vidmar 2010 dünya basketbol şampiyonası'nda çok formdalardı ve bu performanslarını beko basketbol liginde ve euroligde de sürdürmeye devam ederlerse bu sezon fenerbahçe ülker için başarılı bir yıl olabilir. bunun yanında kinsley' de son derece keskin bir şutör ve günüde olduğu zaman durdurulması zor oluyor. preldzic'i yerli statüsünde oynatmaya başlamaları ise bir diğer önemli avantajı fenerbahçe ülkerin. son iki senedir inanılmaz bir gelişim gösteren preldzic, bu sene de takımı için önemli oyunculardan birisi olacaktır. ömer onan için zaten çok fazla söz söylemeye gerek yok. yaşı ilerledikçe daha da parlıyor, bana kalırsa ülkemiz basketbolunun en önemli değerlerinden biri ömer onan. oğuz savaş' da her ne kadar 2010 dünya basketbol şampiyonasında rotasyonda ömer aşık ve semih erden'in ardından üçüncü uzun olarak kalmasının da etkisiyle kendisinden beklenen performansı gösterememiş olsa da, özellikle ligimiz için çok önemli bir uzun konumunda. özellikle pota altında bire bir kaldığı zaman onu durdurabilecek ligimizde çok fazla oyuncu yok. yani efes ve fenerbahçe ülker için bir kıyaslama yapmak gerekirse, efes pilsen yerlileriyle , fenerbahçe ülker ise yabancılarıyla daha üstün durumdalar.
bu iki takımı en çok zorlayabilecek takımlar ise galatasaray, beşiktaş ve banvit görünüyor şu an için. galatasarayımız geçen seneden itibaren görmeye alıştığımız sonuna kadar mücadele eden oyun anlayışı ve sıkı savunmasıyla her zaman başarıyı yakalayabilecek konumda. eurocup'da şampiyonluk parolasıyla sezona başlayan st. petersburg'u bu kupadan elemiş olmasıda bunun bir kanıtı olsa gerek. ermal kuqo'nun türkiye kupasında göstermiş olduğu performans bizler için büyük bir umut kaynağı olmuş durumda. şimdiki beklentimiz ise rancik ve evren büker'in geçen seneki seviyelerini tekrar yakalayabilmesi. bu iki oyuncuda beklediğimiz noktaya gelirlerse ve buna ilaveten tutku ve shumpert' de takıma liderlik yapıp önemli anlarda sorumluluk alırlarsa bu sene biz de bu yarışta varız diyebiliriz. aslında bakıldığı zaman en az oyuncumuz rotasyonda her an görev alabilecek durumda. şu anda karamsar olmamızın en büyük nedeni ise,galiba çoğumuzun kafasında andric, shipp ve rochestie ile ilgili bir takım soru işaretlerinin olması. rochestie' nin yerine washington, shipp'in yerine jasaitis, andric'in yerine ise daha iyi bir pivot olması durumunda şu anda büyük ihitmalle çoğumuz şampiyonluktan bile söz edebilir durumda olacaktık. ama unutmayalım ki ilk geldiğinde özellikle washington hakkında da bir takım kafamızsa soru işaretleri mevcuttu. onun için yeni gelen oyuncularımıza biraz daha zaman vermeliyiz. özellikle andric ve shipp'ten baya umutluyum ben. birisi yıllardır eurolig tecrübesi yaşayan bir oyuncu, bir diğeri ise geçen sene ligimizin önemli skorerlerinden biri konumundaydı. onun için biraz sabredelim ve bu oyunculara güvenelim. gerçi rochestie konusunda benim de çok fazla ümidim ve beklentim olmadığını da söylemem gerek, ama o noktada tutku'nun olması dolayısıyla oyun kurucu pozisyonunda çok da sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum. ayrıca unutulmamalı ki hala boşta bir yabancı hakkımız var. ilerleyen günlerde kulübümüzde biraz fedekarlık yapıp bu oyuncu için iyi bir bütçe ayırırsa, alacağımız kaliteli bir yabancı ile birlikte çok daha iyi bir noktaya gelebiliriz. en büyük avantajımızı ise sona sakladım, oktay mahmudi takımımız için çok büyük bir şanstır. basketboldaki geleceğimiz açısından oktay hocanın sonuna kadar arkasında durmalıyız.
beşiktaş ise eğer iverson'u aldığı takirde bir adım daha öne çıkıp fenerbahçe ve efes pilsen'in seviyesine yaklaşabilir. cevher özer geçen sezonla birlikte altın çağını yaşıyor. chatman ve ogivily bu takım için çok önemli oyuncular ve oynadıkları maçlarda her zaman üst düzey performans sergiliyorlar. banvit'in en büyük avantajı ise tıpkı bizim gibi onlarında çok değerli bir koça sahip olmaları. orhun ene çok büyük bir değer ülkemiz basketbolu için. özellikle gençlere verdiği değer banvit'in geleceğinide sağlama almasını sağlıyor. bu sezon için de çok değerli yabancılarının olması onları bu ligin üst sıralarını zorlamasını sağlayacaktır.
geri kalan diğer takımlar arasında ise türk telekom, olin gençlik, pınar karşıyaka, aliağa petkim ve medical park trabzonspor ve tofaş bana göre ilk 8'e girip playoff'a katılmak için mücadele edecek takımlar olacaktır.
türk telekom'u normal şartlarda 2. grubun ( galatasaray, beşiktaş, banvit ) içerisinde de sayabilirdik ama özellikle yönetimsel anlamda yaşadıkları zaaflar ve takım içerisinde son anda gerek oyuncu bazında gerek teknik heyet bazında yaşanan değişiklikler esasen benim kafamda ilerisi için soru işaretleri doğuruyor. yoksa normal şartlarda becirovic gibi bir oyun kurucuya sahip olmaları bile onlar için playoff'a kalmaları için yeterli bir faktör olarak görünmeli. olin gençlik ise türkiye kupasında oynadığı basketbolla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. bu sezon ligimizde seibutis fırtınasına tanıklık edebiliriz. bunun dışında tofaş ve pınar karşıyaka genç yetenekleriyle, medical park trabzonspor ise nispeten tecrübeli oyuncularıyla kendilerini ilk sekizin içine atmaya çalışacaklardır. bu yarışta aliağa petkim'i de saymamın nedeni ise başlarında bulunan halil üner faktörü.
ligimizden düşmeye aday takımlara gelince de benim kendi görüşüm antalya büyükşehir belediye ve erdemir'in şu halleriyle bu ligde tutunamayacakları ve ligden düşecekleri yönünde. nispeten bu iki takımdan daha iyi durumda olduğunu düşünsem de oyak renault' da düşmeye aday takımlardan birisi.
şimdilik benden bu kadar sözlük, türkiye kupasında oynanan maçları da izledikten sonra kendimce fikirlerimi beyan ettim. sonuç olarak umarım beklentilerin çok üstünde bir performans gösteririz ve ligde mutlu sona biz ulaşırız. sonuçta hiç birşey hayal değil de mi renkdaşlarım?
