• 9
    öncelikle;

    (bkz: linke tıklama buradan oku)

    --- alıntı ---

    rijkaard’a bunu da anlatın!

    basketbol milli takımımız’ın “referandum promosyonu” olarak kullanılması, vatandaşın ağzında buruk bir tat bırakıp ağzını bozdurduysa, bunu sayın bakan özak’ın “edepsizler, ahlaksızlar, ilkesizler” tespitine kafa sallayarak geçiştiremezsiniz.
    gerçi finalde sayın başbakan’ı protesto edenler, muhtemelen “darbeci” ve “aptal” (!) ama söz konusu milli takım-millet ilişkisi olunca hassasiyet farklı...
    yazılı olmayan toplumsal sözleşme diyebiliriz buna:
    * * *
    birincisi... “milli forma”, hak edenler açısından fiyatı olmayan bir gurur, terazisi icat edilmemiş sorumluluktur. yürek çarpıntılarıyla giyilir, cansiperane korunur, son gücüne kadar ona hizmet edilir.
    ibadet gibidir. tüm ihtiraslardan, kişisel hesaplardan hatta ekonomik sonuçlardan arınmış olarak taşınır o forma.
    “açık arttırmalı” prim, yakışmaz ona.
    * * *
    ikincisi... millet de aynı hisler içindedir. görevlendirdiği sporcunun hiçbir farklı niyet sahibi olmadan bayrağı için mücadele edeceğinden emindir.
    siyaset bir numara küçük gelir.
    bu sözleşme insan doğasına aykırı olabilir. ama bir insan topluluğunun yaratabileceği en güzel sinerjilerden biridir:
    milletinin vekaleti ile her şeyini ortaya koyan adamlar ve onları taparcasına kucaklayan millet...
    daha ötesi, şehitler ve gazilerdir.
    * * *
    buraya kadar “hemfikir” miyiz?..
    o zaman, herkes “kıssadan hissesini” almalıdır.
    mesela galatasaray yöneticileri, bu toplumsal sözleşmeyi rijkaard’a tercüme etmelidir!..
    önce arda sakatlandı diye milli takım’a bozuk çalan rijkaard, şimdi sabri üzerinden milli takım-millet ilişkimizi sorgulayacak ve yeniden yapılandıracak adam değildir.
    aslında kimsenin haddi değildir (şimdilik)!..
    ısrarcı olanların “birkaç yıl” daha beklemesi gerekiyor en azından. “ulus” kavramı biraz daha boşalsın, o zaman.
    * * *
    peki, neden “müstemleke valisi”ne dönmektedir bu ülkeye gelen yabancı hocalar?..
    çünkü müsaade edilmektedir.
    gelmesi lütuftur, nerede kaldı bizim hassasiyetlerimiz için uyarmak!..
    zaten, “kim” “kimi” uyaracak.
    bakın, rijkaard neredeyse milli takım’ın lağvedilmesini talep edecek kadar boşboğazlık ederken galatasaray’ın duayenlerinden ergun gürsoy, “tuzla koşmuştur” rijkaard’ın fikrine. tazminattan falan bahsetmiştir.
    galatasaray başkanı adnan polat ha keza...
    sorarım onlara; hangi milli maçta hangi milli futbolcumuzun spor hayatı bitmiş de bu millet onu görmezden gelmiştir?
    hiç merak etmesin sayın gürsoy, telaşlanmasın sayın polat; galatasaray unutsa bile millet unutmaz.
    söyledikleri galatasaray’ın bir maçlık menfaatine halel gelmesiyse, bu yüzden tazminat istemişlerse, miktarını açıklasınlar onu da verelim.
    lakin 20’sine gelmeden kalleş keleşlerin önüne gönderdiği kınalı kuzuları, tabutuna sarılan al bayrakla “milli” olan analara ödenen üç kuruştan fazla olmasın sakın.
    ve sonuç:
    başbakan’a tribünden tepki, ne normal ne de iyi... tam da sandık sürecinde milli bir meseleye siyaset karıştırıldığı fikri çıldırtmış olmalı tribündekileri.
    rijkaard’a bunu da anlatın.

    --- alıntı ---

    evet bu kadar yüzeysel bu adamlar ve bir o kadar da gerizekalı ve bir o kadar da ahlaksız evet ah-lak-sız. rijkaard'a çakmak için şehit ve gazileri argüman olarak kullanan adam ahlaksızdır. bir kere şunu iyi kavrayalım, rijkaard hiddink'e galatasaraylı oyuncuları milli takıma çağırdı diye çatmadı. rijkaard'ın kendisi de milli takım teknik direktörlüğü yaptı böyle ahmakça bir şeyi isteyebilir mi allahaşkına? rijkaard'ın kızdığı, sabri'nin sakat sakat milli takıma çağırılması, üstüne de 180 dakikalık 2 maçın 160 dakikasında bu sakatlığına rağmen oynatılmasıydı. kalan 20 dakikayı da fenerbahçeli sakat(!) gökhan gönül oynadı zaten. şimdi de arda sakat ve rijkaard, sabri'nin yaşadıklarını arda'nın da yaşayacağından endişeleniyor. bunu da dile getirince suçlu oluyor. sakat oyuncu milli takımda oynar mı? aptal mısınız siz? bir de üstüne şehitleri, gazileri katarak hem oyuncunun hem de teknik direktörün üzerinde baskı oluşturuyorsunuz, onları kamuoyuna hedef gösteriyorsunuz. yarın bir gün arda'yı milli takımda oynamak istemeyen, rijkaard'ı da milli takıma oyuncusunu göndermek istemeyen adam olarak lanse edeceksiniz. evet size 2 araştırma konusu öneriyorum;

    - son 2 yılda(rijkaard'ın galatasaray'ın başında olduğu dönem) milli takımda kaç galatasaraylı oyuncu sürekli biçimde ilk 11'de oynadı?
    - yine son 2 yılda fenerbahçe'nin avrupa standartlarında, müthiş(!) sağ belki gökhan gönül milli takımın oynadığı maçların yüzde kaçında oynadı?

    bu 2 sorunun cevabını ver ve ayıbını temizle ercan güven.
App Store'dan indirin Google Play'den alın