148
galatasaray – gaziantepspor : 1-0
maçtan önce ısrarlı sorulara verdiğim cevap benim gibi dinazorlara yakışır cinstendi. “1-0 olsun bizim olsun”. öyle ya, artık taraftar tek farklı galibiyetten mutlu olmuyor. bizim gençliğimizde içeride galibiyet dışarıda beraberliklerle şampiyon olunuyordu. işler değişti şimdi ama galatasaray gemisinin seyir halinde olduğu çalkantılı denizde, 1-0 sütliman sular demekti dün gece için. kaptanın seyir defterine kaydedilsin.
yeni transferler, yabancı sınırlaması, sakatlıktan dönenler, arda’nın olmayışı, sakatlıktan kurtulduğunu bildiğimiz ama rijkaard’ın tercih etmemesi sebebiyle enteresan bir kadroyla çıktı galatasaray. ilk defa izleyeceğimiz misimoviç, ınsua ile birlikte galatasaray’da ilk defa sağ açık izleyeceğimiz elano ile milli takımda iyi oynamış sabri yerine saç baş yolduran ali turan sahadaydı.
kestirmeden gideyim, pek adetim olmayarak yeni topçulardan başlayayım. misimoviç çok yararlı olacak. alan bırakmayan, inatçı, sert türk futbolu savunmasına alışıp da topu ayağından daha çabuk çıkarmayı öğrenecektir. dün maç içindeki kısa bölümde bile bunu öğrendiğini gördüm, bireysel taktiğini çabuk değiştirebilen bir oyuncu.
ınsua, aradığımız sol bek. hakan balta’nın bütün sezon yaptığı toplam bindirmeyi bir maçta yaptı. beğendim. çok seri futbolcular karşısında ağır kaldı ama belki idmanlarla form tutarsa bu açığını kapatabilir. rijkaard’a tavsiyem çift kalelerde ınsua ile pino’yu karşılıklı oynatsın.
buradan da anlaşılacağı gibi pino müthiş hızlı bir oyuncu. topu rakibin yanından atıp uzadığında arkasından taksi tutmak lazım, yoksa yakalamak imkansız. bu sene çok adam attırır oyundan.
sezon başında ne oynamaya çalışıyorsa takım dün de aynısını oynamaya çalıştı. neredeyse her şey aynıydı. yine kimse boşa çıkmadı, pas almak için uğraşmadı. bunu yapmayı deneyen tek adam ayhan akman’dı. oyun kurucu oynadı ayhan. misimoviç onun önünde baros arkasında pozisyon kovaladı. misimoviç gibi oyunculardan yararlanmanız için topu ileride tutacak, orta sahalara duvar olacak forvetlere ihtiyacınız var. baros o tip bir oyuncu değil. striker mı tabir ediliyor, vurucu, delici bir santrafor baros. dünkü takımda bu işi yapabilecek tek adam kewell’dı aslında. ama dün iyi oynayamayınca topu ileri taşımakta, orada tutmakta sıkıntı yaşadık. arda turan’ın eksikliği çok hissedildi bu açıdan. yine iddia ediyorum, misimoviç, arda takıma geri döndüğünde daha çok faydalı olacak. bu baros’u da olumlu etkileyecek, çok pozisyon bulacağız ilerleyen haftalarda.
galatasaray’ın son sezonlardaki en sıkıntılı yeri orta sahası. alanı kapatma, top kapma sıkıntısı, top dağıtma yetersizliğinden daha büyük bir sorun. bunu çözsün diye alınan adam cana kulübede. yabancı sınırına takılmış. iyi de bu saçma yahu. senin en sıkıntılı yerini önce çözersin. yabancı sınırına takılacaksa elano takılır. arda olsa kewell’dan da vazgeçebilirsin, ama cana’dan nasıl vazgeçiliyor anlamış değilim. cana olmayınca da ayhan, sarp, barış’tan en az ikisi oynuyor, biz de tribünde kanser oluyoruz. nasıl olmayalım ki, gaziantep çatır çatır üstümüze geliyor göbekten, birisi de çıkıp “dur” demiyor orta sahadan. neill ile servet’e kadar gelip duvara çarptılar da durdular kaç pozisyon. bu anlattıklarım direkt rijkaard eleştrisidir. kadroyu yapan o olduğu için.
madem rijkaard’a geldik oradan devam edelim. sabri’yi milli takımda hepimiz izledik değil mi? geçmiş sakatlığı. ali turan’ı da biliyoruz, sezon başından beri en formsuz futbolcumuz. ama ali ilk 11 sabri kulübede. milli takımda oynadığı için hoca ceza verdi diyorlar. pardon? hoca, cezayı kime verdi acaba. takıma mı, kendisine mi, sabri’ye mi, yoksa tribündeki bana mı? sabri hariç herkesi cezalandırdı bence hoca. ceza mı? verirsin para cezasını o zaman anlarım cezayı ben. hangi gerekçeyle bu ceza verilir bunu da bilmiyorum ya, neyse. gerçi hoca böyle bir şey demedi, haksızlık etmek istemem, medyanın uydurması olması yüksek ihtimal.
ama, sabri’yi kulübede oturtup ali turan’ı ilk 11 oynatması hocanın hatası. ikinci devre komple sağ kanadı değiştirmesi de enteresan tabii. yine enteresan olan elano’yu çıkartıp aydın’ı oyuna alması. allah allah. pino dururken aydın? enteresan ! ben “enteresan” deyince aslında “yanlış” demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?
bu arada ali turan’a da yazık. adamı bırak biraz soluklansın. belli ki formda değil, zaten kötü oynadığı için gergin, bir de seyirci önünde iyice bocalıyor. tamam sabri sakatken mecbursun ama devrede değiştirip ali turan’ın durumu iyice meydana çıkınca çocuğa da kötülük yapılmış oluyor.
bu takım iş yapar. kadrosu iyi, derinliği de var. önemli olan, bu mozaiklerden antakya müzesindekiler gibi güzel bir resmi çıkartmak.
rijkaard’ı çok eleştirmekle birlikte elindeki bu yenilenen kadroyla ona da biraz daha şans vermek gerekiyor. misimoviç ve ınsua ile çok çalışma şansı bulduğunu unutmamak gerekiyor.
bugüne kadar bir futbolcuyu, hocayı sırf türk’tür diye veya kariyeri sebebiyle ne yerdim ve övdüm. mesela rijkaard, mesela bülent korkmaz, mesela arda turan, mesela elano, mesela mustafa sarp. bundan sonra da böyle devam edecek.
captano'nun seyir defterine ek : artık kendi sahamızda parçalıdan başka forma giymekten sıkıldım ben. hem de metin oktay'ın ölüm yıldönümünde parçalıdan başkası kabul edilemez. başka formalar heyecan vermiyor. lütfen.
tepkilerimizi gösterelim. dün galatasaray.org tepkilerimiz sonucunda tatmin edici olmasa da açıklama yapmak zorunda kaldı.
web: http://parcalinasahipcik.com
twitter : #alisamiyendesarikirmizistiyoruz
facebook grup : ali sami yen'de sarı kırmızı istiyoruz
maçtan önce ısrarlı sorulara verdiğim cevap benim gibi dinazorlara yakışır cinstendi. “1-0 olsun bizim olsun”. öyle ya, artık taraftar tek farklı galibiyetten mutlu olmuyor. bizim gençliğimizde içeride galibiyet dışarıda beraberliklerle şampiyon olunuyordu. işler değişti şimdi ama galatasaray gemisinin seyir halinde olduğu çalkantılı denizde, 1-0 sütliman sular demekti dün gece için. kaptanın seyir defterine kaydedilsin.
yeni transferler, yabancı sınırlaması, sakatlıktan dönenler, arda’nın olmayışı, sakatlıktan kurtulduğunu bildiğimiz ama rijkaard’ın tercih etmemesi sebebiyle enteresan bir kadroyla çıktı galatasaray. ilk defa izleyeceğimiz misimoviç, ınsua ile birlikte galatasaray’da ilk defa sağ açık izleyeceğimiz elano ile milli takımda iyi oynamış sabri yerine saç baş yolduran ali turan sahadaydı.
kestirmeden gideyim, pek adetim olmayarak yeni topçulardan başlayayım. misimoviç çok yararlı olacak. alan bırakmayan, inatçı, sert türk futbolu savunmasına alışıp da topu ayağından daha çabuk çıkarmayı öğrenecektir. dün maç içindeki kısa bölümde bile bunu öğrendiğini gördüm, bireysel taktiğini çabuk değiştirebilen bir oyuncu.
ınsua, aradığımız sol bek. hakan balta’nın bütün sezon yaptığı toplam bindirmeyi bir maçta yaptı. beğendim. çok seri futbolcular karşısında ağır kaldı ama belki idmanlarla form tutarsa bu açığını kapatabilir. rijkaard’a tavsiyem çift kalelerde ınsua ile pino’yu karşılıklı oynatsın.
buradan da anlaşılacağı gibi pino müthiş hızlı bir oyuncu. topu rakibin yanından atıp uzadığında arkasından taksi tutmak lazım, yoksa yakalamak imkansız. bu sene çok adam attırır oyundan.
sezon başında ne oynamaya çalışıyorsa takım dün de aynısını oynamaya çalıştı. neredeyse her şey aynıydı. yine kimse boşa çıkmadı, pas almak için uğraşmadı. bunu yapmayı deneyen tek adam ayhan akman’dı. oyun kurucu oynadı ayhan. misimoviç onun önünde baros arkasında pozisyon kovaladı. misimoviç gibi oyunculardan yararlanmanız için topu ileride tutacak, orta sahalara duvar olacak forvetlere ihtiyacınız var. baros o tip bir oyuncu değil. striker mı tabir ediliyor, vurucu, delici bir santrafor baros. dünkü takımda bu işi yapabilecek tek adam kewell’dı aslında. ama dün iyi oynayamayınca topu ileri taşımakta, orada tutmakta sıkıntı yaşadık. arda turan’ın eksikliği çok hissedildi bu açıdan. yine iddia ediyorum, misimoviç, arda takıma geri döndüğünde daha çok faydalı olacak. bu baros’u da olumlu etkileyecek, çok pozisyon bulacağız ilerleyen haftalarda.
galatasaray’ın son sezonlardaki en sıkıntılı yeri orta sahası. alanı kapatma, top kapma sıkıntısı, top dağıtma yetersizliğinden daha büyük bir sorun. bunu çözsün diye alınan adam cana kulübede. yabancı sınırına takılmış. iyi de bu saçma yahu. senin en sıkıntılı yerini önce çözersin. yabancı sınırına takılacaksa elano takılır. arda olsa kewell’dan da vazgeçebilirsin, ama cana’dan nasıl vazgeçiliyor anlamış değilim. cana olmayınca da ayhan, sarp, barış’tan en az ikisi oynuyor, biz de tribünde kanser oluyoruz. nasıl olmayalım ki, gaziantep çatır çatır üstümüze geliyor göbekten, birisi de çıkıp “dur” demiyor orta sahadan. neill ile servet’e kadar gelip duvara çarptılar da durdular kaç pozisyon. bu anlattıklarım direkt rijkaard eleştrisidir. kadroyu yapan o olduğu için.
madem rijkaard’a geldik oradan devam edelim. sabri’yi milli takımda hepimiz izledik değil mi? geçmiş sakatlığı. ali turan’ı da biliyoruz, sezon başından beri en formsuz futbolcumuz. ama ali ilk 11 sabri kulübede. milli takımda oynadığı için hoca ceza verdi diyorlar. pardon? hoca, cezayı kime verdi acaba. takıma mı, kendisine mi, sabri’ye mi, yoksa tribündeki bana mı? sabri hariç herkesi cezalandırdı bence hoca. ceza mı? verirsin para cezasını o zaman anlarım cezayı ben. hangi gerekçeyle bu ceza verilir bunu da bilmiyorum ya, neyse. gerçi hoca böyle bir şey demedi, haksızlık etmek istemem, medyanın uydurması olması yüksek ihtimal.
ama, sabri’yi kulübede oturtup ali turan’ı ilk 11 oynatması hocanın hatası. ikinci devre komple sağ kanadı değiştirmesi de enteresan tabii. yine enteresan olan elano’yu çıkartıp aydın’ı oyuna alması. allah allah. pino dururken aydın? enteresan ! ben “enteresan” deyince aslında “yanlış” demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?
bu arada ali turan’a da yazık. adamı bırak biraz soluklansın. belli ki formda değil, zaten kötü oynadığı için gergin, bir de seyirci önünde iyice bocalıyor. tamam sabri sakatken mecbursun ama devrede değiştirip ali turan’ın durumu iyice meydana çıkınca çocuğa da kötülük yapılmış oluyor.
bu takım iş yapar. kadrosu iyi, derinliği de var. önemli olan, bu mozaiklerden antakya müzesindekiler gibi güzel bir resmi çıkartmak.
rijkaard’ı çok eleştirmekle birlikte elindeki bu yenilenen kadroyla ona da biraz daha şans vermek gerekiyor. misimoviç ve ınsua ile çok çalışma şansı bulduğunu unutmamak gerekiyor.
bugüne kadar bir futbolcuyu, hocayı sırf türk’tür diye veya kariyeri sebebiyle ne yerdim ve övdüm. mesela rijkaard, mesela bülent korkmaz, mesela arda turan, mesela elano, mesela mustafa sarp. bundan sonra da böyle devam edecek.
captano'nun seyir defterine ek : artık kendi sahamızda parçalıdan başka forma giymekten sıkıldım ben. hem de metin oktay'ın ölüm yıldönümünde parçalıdan başkası kabul edilemez. başka formalar heyecan vermiyor. lütfen.
tepkilerimizi gösterelim. dün galatasaray.org tepkilerimiz sonucunda tatmin edici olmasa da açıklama yapmak zorunda kaldı.
web: http://parcalinasahipcik.com
twitter : #alisamiyendesarikirmizistiyoruz
facebook grup : ali sami yen'de sarı kırmızı istiyoruz