Kariyer Sonu92
transferi ile durumu içinden zor çıkılır bir hale sokmuştur bana göre... zira takımın bir sol beke ihtiyacı olduğunu birkaç yıldır düşünüyorum... denilebilir ki, "nasıl yani birkaç yıldır hakan balta şimdi ki gibi formsuz değildi ki" şöyle ki; hakan balta örneğin sağda sabri'nin yaptığı işi yapması imkansız olan biridir zira hızı yetmez... özellikle rijkaard'ın sisteminde piston gibi çalışan iki kanat bek'in varlığı çok önemlidir. hatırlarsanız birkaç sayı önce galatasaray dergisindeki röportajında neeskens; geçen sene antalyaspor'dan yediğimiz golü izah ederken iki bek arasında ki bağlantıdan bahsetmiş ve özellikle takım savumamızdaki arazıya bunun üzerinden açıklamıştı... hatta bek rotasyonunda; çetin, uğur vs. vs. vs. ne kadar fazla adam denediklerini hatırlayın... hakan balta kötü futbolcu değildir asla, hatta bence manisa'da kullanıldığı gibi stoperde şans verilse harika bir tandem olur... (karpaty maçlarındaki hataları onu değerlendirmek için genel bir çıkış noktası olamaz) hatta sabri'ye alternatif birini bulamamanın sıkıntısını da çekiyoruz yıllardır... gerçi serkan kurtuluşun bunun için iyi bir aday olduğunu düşünüyorum ben ama neyse konumuz bu değil...
hasılı insua transferi gereklidir, isabetlidir ama en az onun kadar gerekli bir başka pozisyonun önünü tıkıyor gibi görünüyor... orta üçlüye gerekli, çift yönlü oyuncunun... topal'ın gidişi ardından daha da yakıcılaştı o bölgedeki ihtiyaç... sarp'ın bu saatten sonra, tüm iyi niyetine rağmen oyunun iki yönünü de üst düzeyde oynayabilen biri olması zor; böyle örnekleri özellikle galatasaray için defalarca görmüş olmamıza rağmen zor... sarp takımızın rotasyonunda bir alternatif, takımdaşlık duygusu içinse önemli bir tutkal olarak takımda durmalıdır bence... (bkz: geçen yıl emre aşık, 2002-2003 suat kaya) ayhan hakkında ise söylenecek o kadar çok şey var ki başka bir entry'nin başlı başına konusudur... samimiyetini yitirdi galiba ve sanırım artık ayhan için anadolu vakti... barış içinse #426052 'de zaten aktarmışım düşüncelerimi... ayhan ve sarp'ı ancak zor durumlarda kullanacağımızı varsayarak o üç mevki için şimdi ki rotasyonumuza bir bakalım "cana - barış - sarp - ayhan - elano - misimovic - musa - emre" şimdi emre, misimovic, elano (geçen sene tüm çabalara rağmen onun box to box olarak fazlaca verim vermediğini gördük) üçlünün ofansif yani tek yönlü kısmı için gayet yeterli bence... ama cana, barış, sarp, ayhan, musa için ise aynı şey söylenemeyebilir... cana'nın yanına ilk planda düşünülebilecek biri gerekli gibi geliyor bana... işte insua tam bu anda devreye giriyor ve transferi tıkıyor....
ilk onbir de 6 yabancı kullanabileceğimizi ve bunun ikisinin öndeki üçlü de kullanılacağını düşünürsek (arda - baros - kewell ya da pino) ikisininde defansta kullanılacağı nerede ise garanti ise (lucas neil - insua) geriye kalır iki alternatif ki bunlarında misimovic ve cana ile doldurulacağını tahmin etmek zor değil böylelikle bundan sonra alacağımız her yabancı, yabancı kısıtlamasının o artılarına doğru yol alacak gibi görünüyor... oraya alınabilecek yerli bir alternetif de çok çok az olduğuna göre (aurelio olurdu ama kaçtı nuri olur ama neredeyse imkansız) insua transferiyle orta saha'da ümidimiz barışın yeteneklerini cilalaması, tercihlerini daha doğru yapması ya da sarp ile ayhan'a kalıyor gibi görünüyor... veya serdar - batdal - aydın üçlüsünden birinin inanılmaz çıkışı ile yabancı hakkında orta üçlü de bir yabancıya daha yer açmasına...
hasılı insua transferi gereklidir, isabetlidir ama en az onun kadar gerekli bir başka pozisyonun önünü tıkıyor gibi görünüyor... orta üçlüye gerekli, çift yönlü oyuncunun... topal'ın gidişi ardından daha da yakıcılaştı o bölgedeki ihtiyaç... sarp'ın bu saatten sonra, tüm iyi niyetine rağmen oyunun iki yönünü de üst düzeyde oynayabilen biri olması zor; böyle örnekleri özellikle galatasaray için defalarca görmüş olmamıza rağmen zor... sarp takımızın rotasyonunda bir alternatif, takımdaşlık duygusu içinse önemli bir tutkal olarak takımda durmalıdır bence... (bkz: geçen yıl emre aşık, 2002-2003 suat kaya) ayhan hakkında ise söylenecek o kadar çok şey var ki başka bir entry'nin başlı başına konusudur... samimiyetini yitirdi galiba ve sanırım artık ayhan için anadolu vakti... barış içinse #426052 'de zaten aktarmışım düşüncelerimi... ayhan ve sarp'ı ancak zor durumlarda kullanacağımızı varsayarak o üç mevki için şimdi ki rotasyonumuza bir bakalım "cana - barış - sarp - ayhan - elano - misimovic - musa - emre" şimdi emre, misimovic, elano (geçen sene tüm çabalara rağmen onun box to box olarak fazlaca verim vermediğini gördük) üçlünün ofansif yani tek yönlü kısmı için gayet yeterli bence... ama cana, barış, sarp, ayhan, musa için ise aynı şey söylenemeyebilir... cana'nın yanına ilk planda düşünülebilecek biri gerekli gibi geliyor bana... işte insua tam bu anda devreye giriyor ve transferi tıkıyor....
ilk onbir de 6 yabancı kullanabileceğimizi ve bunun ikisinin öndeki üçlü de kullanılacağını düşünürsek (arda - baros - kewell ya da pino) ikisininde defansta kullanılacağı nerede ise garanti ise (lucas neil - insua) geriye kalır iki alternatif ki bunlarında misimovic ve cana ile doldurulacağını tahmin etmek zor değil böylelikle bundan sonra alacağımız her yabancı, yabancı kısıtlamasının o artılarına doğru yol alacak gibi görünüyor... oraya alınabilecek yerli bir alternetif de çok çok az olduğuna göre (aurelio olurdu ama kaçtı nuri olur ama neredeyse imkansız) insua transferiyle orta saha'da ümidimiz barışın yeteneklerini cilalaması, tercihlerini daha doğru yapması ya da sarp ile ayhan'a kalıyor gibi görünüyor... veya serdar - batdal - aydın üçlüsünden birinin inanılmaz çıkışı ile yabancı hakkında orta üçlü de bir yabancıya daha yer açmasına...
