199
iş nedeniyle ilk devresini izleyemediğim, "tamam ofisten çıkıyorum,birazdan ordayım" dediğim anda skoru 2-0 yapan golü duymam ve telefonda gol anonsunu "heerrrrrrrrrrriiiiiii" şeklinde yapmamla gayet eğlenceli başlamış maçtı. eve geldiğimde 2-1 olmuş, devre arasına geçilmişti.
tek farklı öndeyken yaşanan ızdırap dolu maçlar geldi aklıma geçen sezon yaşadığımız. ikinci devreyi beklerken hep tereddütlüydüm. zira ikinci yarı da tereddütleri haklı çıkaracak şekilde başlamıştı. ama aykut kurtatırıyordu benim izlediğim kısımdaki pozisyonları.
derken "heerrrrrrrrrrriiiiiii" sahneye çıktı. premier lig görmüş adamın hali başka. sırf yalakalık olsun diye demiyorum, ama adam topla hangi açıdan nasıl içeri gireceğini o kadar iyi biliyor ki; ya gol, ya da penaltı+kırmızı kart olacağı topu önüne aldığı an belliydi. gözünü sevdiğim...
penaltıdan sonra maçın şirazesi koptu zaten. rakip bıraktı, bizimkiler de takıldı kafalarına göre. bu kısımda batdal'ın gol atması önemliydi.
sadece ikinci devreyi izlediğim için ve penaltıdan sonra maç bittiği için takımın durumu ve gidişatı hakkında detaylı yorum yapma hakkı bulmuyorum kendimde. ama belirteceğim bazı noktalar olacak yine de;
1- sabri'yi sağ bekte hapsetmemek lazım. kafası ferah, aklı arkada kalmamış, önü açık, santraforu içerde tetikte bekleyen bir sabri, sadece özveri anlamında değil, matematiksel olarak da katkısını arttırır gibi görünüyor.
2-mustafa sarp ve ayhan'ın cidden artık yedek kulübesinde yer almaları lazım. bazı maçlar tam mustafa sarp'ın kalemi maçlar olacak. rakibin orta sahada mücadele gücüyle oyun yönettiği tip maçlarda direkt oynasın ama her maçta 11'e alınması pek gerekmiyor. oyun okumasında gerileme var. özgüvenini yitirmiş. ama kesinlikle gitmemeli, bazı maçlarda ve sezonun bazı bölümlerinde tam sarp'lık maçlar olacak, göreceğiz.
3- ali turan'ın süratle takıma monte edilmesi şart. geçtiğimiz 3 sezonda kayserispor'un ligin en az gol yiyen takımlarından birisi olmasının sebebi her ne kadar tolunay hoca'nın organize savunma futbolu olsa da, ali bu sistemin beyniydi. partneri kendisinin yarı kapasitesi kadar olan aydın olmasına rağmen hem de. ayrıca çok fazla bindirme yapmayacağımız maçlarda ali sağ beke, sabri de önüne konulabilir. iyi bir taktik alternatif olacaktır. ama yine de öncelikli dileğim neill ve ali ile kurulmuş bir defans göbeği görmek.
4- mehmet batdal gelecek için ışık saçıyor. kimse hasan kabze veya yaser yıldız ile karıştırmasın batdal'ı. bu çocuk o ikisinin toplamı ve üzerine hakan şükür kumaşı serpilmişi. baros ile birlikte oynamalarını sağlayacak bir sistem olsa, 6-7 hafta sonra bu takımın ofans gücü baş edilemez boyuta gelirdi. kimse bu çocuğu harcamaya çalışmaz umarım.
5- 10 kişi kalmış zayıf rakip karşısında sergilediğimiz pas trafiğini, 11 kişilik diri rakibe karşı sergilemek için ne kadar zaman geçecek çok merak ediyorum. umarım bu sezon daha fazla emare gösteririz herhangi bir sisteme doğru ilerlediğimiz konusunda.
o değil de,
yürü be "heeerrrrrrrrrriiiii" ...
tek farklı öndeyken yaşanan ızdırap dolu maçlar geldi aklıma geçen sezon yaşadığımız. ikinci devreyi beklerken hep tereddütlüydüm. zira ikinci yarı da tereddütleri haklı çıkaracak şekilde başlamıştı. ama aykut kurtatırıyordu benim izlediğim kısımdaki pozisyonları.
derken "heerrrrrrrrrrriiiiiii" sahneye çıktı. premier lig görmüş adamın hali başka. sırf yalakalık olsun diye demiyorum, ama adam topla hangi açıdan nasıl içeri gireceğini o kadar iyi biliyor ki; ya gol, ya da penaltı+kırmızı kart olacağı topu önüne aldığı an belliydi. gözünü sevdiğim...
penaltıdan sonra maçın şirazesi koptu zaten. rakip bıraktı, bizimkiler de takıldı kafalarına göre. bu kısımda batdal'ın gol atması önemliydi.
sadece ikinci devreyi izlediğim için ve penaltıdan sonra maç bittiği için takımın durumu ve gidişatı hakkında detaylı yorum yapma hakkı bulmuyorum kendimde. ama belirteceğim bazı noktalar olacak yine de;
1- sabri'yi sağ bekte hapsetmemek lazım. kafası ferah, aklı arkada kalmamış, önü açık, santraforu içerde tetikte bekleyen bir sabri, sadece özveri anlamında değil, matematiksel olarak da katkısını arttırır gibi görünüyor.
2-mustafa sarp ve ayhan'ın cidden artık yedek kulübesinde yer almaları lazım. bazı maçlar tam mustafa sarp'ın kalemi maçlar olacak. rakibin orta sahada mücadele gücüyle oyun yönettiği tip maçlarda direkt oynasın ama her maçta 11'e alınması pek gerekmiyor. oyun okumasında gerileme var. özgüvenini yitirmiş. ama kesinlikle gitmemeli, bazı maçlarda ve sezonun bazı bölümlerinde tam sarp'lık maçlar olacak, göreceğiz.
3- ali turan'ın süratle takıma monte edilmesi şart. geçtiğimiz 3 sezonda kayserispor'un ligin en az gol yiyen takımlarından birisi olmasının sebebi her ne kadar tolunay hoca'nın organize savunma futbolu olsa da, ali bu sistemin beyniydi. partneri kendisinin yarı kapasitesi kadar olan aydın olmasına rağmen hem de. ayrıca çok fazla bindirme yapmayacağımız maçlarda ali sağ beke, sabri de önüne konulabilir. iyi bir taktik alternatif olacaktır. ama yine de öncelikli dileğim neill ve ali ile kurulmuş bir defans göbeği görmek.
4- mehmet batdal gelecek için ışık saçıyor. kimse hasan kabze veya yaser yıldız ile karıştırmasın batdal'ı. bu çocuk o ikisinin toplamı ve üzerine hakan şükür kumaşı serpilmişi. baros ile birlikte oynamalarını sağlayacak bir sistem olsa, 6-7 hafta sonra bu takımın ofans gücü baş edilemez boyuta gelirdi. kimse bu çocuğu harcamaya çalışmaz umarım.
5- 10 kişi kalmış zayıf rakip karşısında sergilediğimiz pas trafiğini, 11 kişilik diri rakibe karşı sergilemek için ne kadar zaman geçecek çok merak ediyorum. umarım bu sezon daha fazla emare gösteririz herhangi bir sisteme doğru ilerlediğimiz konusunda.
o değil de,
yürü be "heeerrrrrrrrrriiiii" ...
