156
oyuncunun bu kadar göze hoş gelen futbol sergilemesinin tek bir nedeni vardır o da; young boys'un fenerbahçe'nin nasıl oynadığı ile ilgilenmeyip kendi futbol düşüncesini sahaya yayma çabalarıdır. adamlar çatır çatır top oynamaya çalışıyor ve çogu zamanda özellikte ofansta bunun güzel örneklerini sergiliyor. ama iş defansa gelince sadece 2 oyuncusu ile müdafa yaptığı için arkada geniş boşluklar bırakıyor ve buda stoch, gio tarzı oyuncular için geniş bir haraket alanı ve yeteneklerini sergilemeleri için güzel bir fırsat sunuyor.
bu tip oyuncular iş türkiye de futbol oynamaya gelince süt dökmüş kedi dönüyor. bunu sebebi ise anadolu takımlarımızın futbol oynamak değil futbol oynatmamak üzerine kurulu çirkef futbol anlayışları. puan alalım da nasıl alırsak alalım mantığı. sahaya futbol adına birşey koyma gereği duymadıklarından, bunun eksikliğini duymadıklarından, olaya sadece büyüklerden alınmış altın değerinde puan ya da puanlar olarak baktıklarından futbolumuzun gerilemesine daha doğrusu ilerlememesine sebep bu karmaşık ve keyifsiz durum ortaya çıkıyor.
geçen sene gio'nun yeteneklerini en iyi şekilde sergilediği maçı hep beraber hatırlayalım. (bkz: 28 şubat galatasaray kasımpaşa maçı) geçtiğimiz sezon turcell süper lig'de bizimle beraber ortaya futbol adına bir şeyler koymaya çalışan 4 takımdan (diğerleri; bursaspor, ibb ) biri olan kasımpaşa maçında hepimiz gio ya hayran kalmıştık. bunun tek ama tek sebebi kasımpaşanın futbol anlayışıydı. oyunu çirkefleştirmeden oynayan paşalı oyuncular, olaya sadece galatasaray'dan alınacak puan ya da puanlar olarak bakmayan yılmaz vural'dı. bu tip maçların örneklerine ligimizde çok az rastladığımızdan ve rastlayacağımızdan stoch'un da ne yazık ki giogibi, yeteneklerini yeteri kadar sergilemesi mümkün görünmüyor.
bu ülkede futbolu geliştirmek, maçları daha izlenebilir bir hale getirmek, avrupa seviyesine biraz olsun yaklaştırmak için var olan zihniyeti değiştirmek şiddetle elzemdir. dün fenerbahçe'nin bir çift far görmüş tavşan gibi şaşkın şaşkın oynamasının en büyük sebeplerinden biri de buydu. çünkü karşısında ondan kadro değeri olarak çok çok aşağıda bir takım olsa bile ortaya futbol adına birşeyler koymaya çabalayan bir takım vardı. buna pek alışık olmayan fenerbahçe'de hali ile pek bir varlık gösteremeden, tecavüzcüsünün elinden son anda kurtulmuş, kan revan içinde, üstü başı yırtılmış müjde ar edası ile sahayı terk etmek zorunda kaldı.
işin özü anadolu klüplerinde ki bu tutucu kafa değişmediği müddetçe, tek meziyeti yetenekli oyuncuları tekme tokat durdurmak olan kazma topçular türk futbolundan silinmediği yada yaptıklarına göz yummayacak hakemler olmadığı müddetçe; çok stochlar gelir çok giolar gider. olan parasını verip bilet alan, tv aboneliği alan bizlere olur. futbol diye güreş izleyip dururuz.
edit;imla
bu tip oyuncular iş türkiye de futbol oynamaya gelince süt dökmüş kedi dönüyor. bunu sebebi ise anadolu takımlarımızın futbol oynamak değil futbol oynatmamak üzerine kurulu çirkef futbol anlayışları. puan alalım da nasıl alırsak alalım mantığı. sahaya futbol adına birşey koyma gereği duymadıklarından, bunun eksikliğini duymadıklarından, olaya sadece büyüklerden alınmış altın değerinde puan ya da puanlar olarak baktıklarından futbolumuzun gerilemesine daha doğrusu ilerlememesine sebep bu karmaşık ve keyifsiz durum ortaya çıkıyor.
geçen sene gio'nun yeteneklerini en iyi şekilde sergilediği maçı hep beraber hatırlayalım. (bkz: 28 şubat galatasaray kasımpaşa maçı) geçtiğimiz sezon turcell süper lig'de bizimle beraber ortaya futbol adına bir şeyler koymaya çalışan 4 takımdan (diğerleri; bursaspor, ibb ) biri olan kasımpaşa maçında hepimiz gio ya hayran kalmıştık. bunun tek ama tek sebebi kasımpaşanın futbol anlayışıydı. oyunu çirkefleştirmeden oynayan paşalı oyuncular, olaya sadece galatasaray'dan alınacak puan ya da puanlar olarak bakmayan yılmaz vural'dı. bu tip maçların örneklerine ligimizde çok az rastladığımızdan ve rastlayacağımızdan stoch'un da ne yazık ki giogibi, yeteneklerini yeteri kadar sergilemesi mümkün görünmüyor.
bu ülkede futbolu geliştirmek, maçları daha izlenebilir bir hale getirmek, avrupa seviyesine biraz olsun yaklaştırmak için var olan zihniyeti değiştirmek şiddetle elzemdir. dün fenerbahçe'nin bir çift far görmüş tavşan gibi şaşkın şaşkın oynamasının en büyük sebeplerinden biri de buydu. çünkü karşısında ondan kadro değeri olarak çok çok aşağıda bir takım olsa bile ortaya futbol adına birşeyler koymaya çabalayan bir takım vardı. buna pek alışık olmayan fenerbahçe'de hali ile pek bir varlık gösteremeden, tecavüzcüsünün elinden son anda kurtulmuş, kan revan içinde, üstü başı yırtılmış müjde ar edası ile sahayı terk etmek zorunda kaldı.
işin özü anadolu klüplerinde ki bu tutucu kafa değişmediği müddetçe, tek meziyeti yetenekli oyuncuları tekme tokat durdurmak olan kazma topçular türk futbolundan silinmediği yada yaptıklarına göz yummayacak hakemler olmadığı müddetçe; çok stochlar gelir çok giolar gider. olan parasını verip bilet alan, tv aboneliği alan bizlere olur. futbol diye güreş izleyip dururuz.
edit;imla