resim
Hakan Şükür
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:52
Boy:1.91
Uyruk:Türkiye
  • 654
    galatasaray kaptanlığını yapmış, galatasaray ve galatasaraylılık kültürünü taşıyan bir insan, kendisini bugünlere getiren, taraftarıyla bilmem nesiyle sevgisini karşılıksız vermiş, hizmetinin karşılığı kral ünvanını almış olduğu bir camia hakkında hakan şükür tarzı konuşmalar yapmaz.

    ama hakan şükür sürekli dedikodu yapmakta, yaptığı fedakarlıkları gözümüze sokmakta, hep sözlerine 'ben' diye başlayıp 'ben' diye sürdürüp yine 'ben' diye bitirmekte, en iyi benimle anlaşırdı dediği eski takım arkadaşının her şeyini 'takım içinde olan orada kalır' düşüncesinden bağımsız gayet rahat bir şekilde anlatarak şeffaflığın dibine vurmakta, her geçen gün daha da şiş bir egoyla kameralar karşısına geçmekte. tarih de onu efsane diye yazmamakta artık, kimileri için.* sadece hakan şükür. bu durumun onu üzdüğünü, umrunda olduğunu pek sanmıyorum. zira zaten o da kral olmak, galatasaraylı olmaktan çok önce hakan şükür olmayı önemsiyor, 'ben' diyor yani yine en önce. aksi olsa bugün 567483. kez aynı konuşmaları yapan bir insan görmezdik karşımızda. yararı olmayacağını bile bile, galatasaray takımının pusuda bekleyen ağızlara malzeme yapılacağını bile bile. seven ince düşünür oysa, sevdiğini kucağa atmaz, saklar, korur, yeri gelir lâl olur dili.

    bir de fedakarlık dediğimiz şey zorla değil, gönülden gelerek yapılan bir şey. isteyerek yaptığı halde bununla övünüyor, büyüklük taslıyorsa bir insan, benim gözümde asla samimi değildir. kendi deyimiyle takımı için yenilince ağlayan esas oğlan rolünde olsa bile, benim için figüran kalır bu filmde. yabancı futbolcuları da bu durumu örnek vererek aşağılamak saçmalamaktır. esas oğlan olduğunu iddaa eden sulugöz yerliler sırf para kazanmak ve işini yapmak için bilmediği bir ülkeye gelen yabancıdan nasıl bir gözyaşı patlaması beklemekte merak ediyorum. ve ne hakla onları 'sadece alacakları parayı düşünüyorlar yaaeea' diye eleştirebilmekte? kendileri yurtdışına gittiğinde hangi ulvi amaç için gittiler acaba? kaç kova gözyaşı döktüler yenilince? paramı alayım, işime bakayım dışında hangi duygusal akımın temsilciliğini yaptılar?

    kendisine karşılıksız verilen sevgiye vefa göstermeyen, onu sürekli azaltan insanlar başrolü kaptırırlar maalesef bu hayatta. o yüzden tek dileğim var, sayelerinde her geçen gün daha da iyi anladığımız dedikodu, fesatlık, kıskançlık üzerine kurulu kafa yapılarıyla galatasaray kulübü arasında mesafeler hep baki olsun, yolları kesişmesin benim takımımla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın