• 86
    chp dediğimiz parti geçtiğimiz mart ayında, kendi belediye başkanları ve cumhurbaşkanı adayları içeri alındıktan sonra, üniversiteli gençlerin koydukları dirayet sayesinde miting yapabilmiş bir partidir. o mitinglerde ise öfkeli ve diri kalabalığın önüne hep set çekilmiş, gençlerin gazı alınmış, akabinde de mitingler biter bitmez polisin hergün dövdüğü ve gözaltına alındığı gençlere ise sahip çıkılmamıştır. öncelikle bu durumu iyice bir sindirelim.

    bunu neden anlattım? çünkü mevcut chp'nin gütmüş olduğu net bir siyaset yok. günümüzdeki olaylardan sonra yapılan açıklama ve tespitlerde de bunu görebilirsiniz. gündemdeki olaylara dair bir açıklama yaptıkları zaman ben eminim ki en koyu chp'liler bile ya ne gerek vardı buna ya da ne alaka bu şimdi diye tepki verdiklerine adım gibi eminim. ikinci açılım sürecinde de net güttükleri bir siyaset yok, nabza göre şerbet veriyorlar ne şiş yansın ne kebap tarzı. ekonomiyi düzeltme hesapları da abd'de ve avrupa'da demokrat partilerin başa gelmesini umarak yine mevcut düzeni değiştirmeden yatırımcı ve sıcak para sokmak. e zaten bunun biraz değişik versiyonunu akp de yapıyor, değil mi?

    son seçimlerde aldıkları yüksek oy sayesinde iyice doğru fikrin yerine kendilerine yakın çoğunluğun tepkilerine göre yol izlemeyi tercih ediyorlar. çünkü çoğunluğu mutlu edersek bu oy oranını düşürmeyip arttırırız gibi bir düşünceye sahipler. futbol dünyasında ne olup bittiğine dair fikir yürütemediklerinden dolayı kendi çevrelerinin söylediklerine bakıyorlar. chp'nin yakın çevresindeki fenerbahçelilerin sesi şu anda çok çıktıkları için "a öyle mi olmuş" deyip ona göre cephe alıyorlar.

    söz konusu fenerbahçe olunca siyasisi, gazetecisi, ünlüsü hepsi at gözlüğü takıp fenerbahçe uğruna kendi değerlerini bile göz ardı edebiliyorlar. cem küçük ve murat ağırel bile söz konusu fenerbahçe olunca aynı cephede yer alabiliyorlar. kendi düştükleri duruma galatasaray'ı çekebilmek uğruna cımbızla haber çekip üstüne kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar ama son yıllarda hep yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. eren elmalı ve metehan baltacı için davul zurna ile haberler yapıp kutlama yapanlar akabinde kaptanları da alınınca farklı hesaplara düştüler. yine bu hesapları tutmayacak, çünkü kendi düştükleri her batağa çekmeye çalıştıkları galatasaray, kendi yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

    ayrıca 2026'ya da girecekken düzen muhalefeti ile gerçek muhalefeti artık ayırt edelim ya. siyasi partilerin iyice spor kulüpleri gibi yarışmacı hale gelerek tek gayelerinin seçim kazanma olduğu bir noktada sizin benim gibi sıradan bir vatandaşın kazanacağı herhangi bir denklem yok. hele ki abd ya da ingiltere gibi sadece iki partinin yarıştığı düzenin türkiye'ye ve bizlere sunabileceği herhangi bir faydası hele hiç yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın