21119
o kadar başarılı ki kızsan da gitsin istemiyorsun.
itiraf etmeliyim adamın yaptığı kariyeri ve kazanma yüzdesini football manager'da bile yapmak çok çok zor.
ancak belli defoları var ki aslında bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçiş genellikle;
- çok topçu sayısı istemiyor, oynatmadıkları küsüp huzuru bozmasın diye, bu sebeple hep sezonun belli aşamasında adam eksikliği, rotasyon sıkıntısı çekiyor,
- bir zamanlar verim aldığı adamlardan kolay vazgeçmiyor ki futbolcusunun kendisine olan güveni azalmasın, oyuncularını yönetebilsin,
- 60'dan önce oyuncu değiştirmek istemiyor ki o anki takım sinerjisi ve düzen bozulmasın,
- rakibe topu bırakan ve geçişle çok etkili olduğumuz pasif oyunu olabildiğince tercih etmiyor ki takımın baskın kimliği bozulmasın,
- sakatlığa yakın oyuncusunu riske etmiyor ki uzun vadede problem yaşamasın,
şimdi haklı yanları olabilir kabul ediyorum, bunca zaman başarılı olduysa tercihlerine laf edemem. ama ben özellikle çok kritik maçlarda riske etmediği yarı sakat oyuncular konusunda özellikle darlanıyorum. abicim senin en kolay şampiyonlar ligi maçın union ve sonra monaco. gerekirse ligde kaybet ama bu maçlarda 1 puan alsan gruptan çıkacaksın, bacağı kopsa sal osimhen'i lemina'yı
oyuna geç müdahale konusu misal... yahu bir takım gösterin ki her maçta oyuncu değiştirdiği yapmadan hemen önce ya da yaptıktan hemen sonra gol yesin...
yok böyle bir şey... icardi maça girdikten sonra gol yeme istatiğimiz geçen sezon osimhen'in attığı gol istatistiği ile yarışır bence...
itiraf etmeliyim adamın yaptığı kariyeri ve kazanma yüzdesini football manager'da bile yapmak çok çok zor.
ancak belli defoları var ki aslında bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçiş genellikle;
- çok topçu sayısı istemiyor, oynatmadıkları küsüp huzuru bozmasın diye, bu sebeple hep sezonun belli aşamasında adam eksikliği, rotasyon sıkıntısı çekiyor,
- bir zamanlar verim aldığı adamlardan kolay vazgeçmiyor ki futbolcusunun kendisine olan güveni azalmasın, oyuncularını yönetebilsin,
- 60'dan önce oyuncu değiştirmek istemiyor ki o anki takım sinerjisi ve düzen bozulmasın,
- rakibe topu bırakan ve geçişle çok etkili olduğumuz pasif oyunu olabildiğince tercih etmiyor ki takımın baskın kimliği bozulmasın,
- sakatlığa yakın oyuncusunu riske etmiyor ki uzun vadede problem yaşamasın,
şimdi haklı yanları olabilir kabul ediyorum, bunca zaman başarılı olduysa tercihlerine laf edemem. ama ben özellikle çok kritik maçlarda riske etmediği yarı sakat oyuncular konusunda özellikle darlanıyorum. abicim senin en kolay şampiyonlar ligi maçın union ve sonra monaco. gerekirse ligde kaybet ama bu maçlarda 1 puan alsan gruptan çıkacaksın, bacağı kopsa sal osimhen'i lemina'yı
oyuna geç müdahale konusu misal... yahu bir takım gösterin ki her maçta oyuncu değiştirdiği yapmadan hemen önce ya da yaptıktan hemen sonra gol yesin...
yok böyle bir şey... icardi maça girdikten sonra gol yeme istatiğimiz geçen sezon osimhen'in attığı gol istatistiği ile yarışır bence...
