21086
kendisine muhtaç olduğumuz bir türkiye gerçeği olan antrenör.
2 tane değişmesi zor olan gerçek var ve bu yıllardır kanıtlanıyor.
1-okan buruk, maçtan maça avrupa zaferleri kazanıp, maç özelinde büyük oyunlar oynatabilecek bir antrenör, ama oyuncu seçimi, transfer, plan, istikrar gibi komple bir planı alıp avrupa'da istikrarlı bir büyük takım kontenjanına sahip hoca olması zor görünüyor. bayern'e büyük oynar, sparta prag'a yenilir, liverpool'ı yener, union'a yenilir, elfsborg'u yener, monaco'ya yenilir, bu artık bir gerçek. bunun arkasında dediğim gibi sadece o gün yok, oyuncu seçmesi, yönetimi, planlaması şusu busu var. uefa kadrosu o sezon mu birden oluşan bir kadroydu? kadronun 8-9 adamı yıllardır vardı, ama fatih hoca sakatlık, planlama, şu bu ile uğraşmıyordu, planı vardı, o planı kurdu, 1998-99'da şl'de son 8'den averajla döndü. 2000'de de zaten ne olduğunu biliyoruz.
2-okan buruk, yarın görevden ayrılsın, türkiye şampiyonluğu bir süre hayal noktasına gelebilir. ha bu konuda acaba gerçekten gelir mi diye soranlar var anlıyorum. ama bizim basın ve yerli antrenör lobisi yerine gelecek yabancı hocayı, her yabancı hocaya yaptığı gibi mahveder. öyle ya da böyle okan buruk, galatasaray camiası için, önemli kadıköy deplasmanındaki mental savaşları kaybetmedi, bu önemli. bakın, aylardır ligde mağlubiyeti olmayan (şu ya da bu nedenle orkun'u hakemi şusu busu, bahsettiğim o değil) tedesco'yu 1 maç daha mağlup olsa tüm fenerbahçe camiası, gönderip, restoran buluşmaları ile aykut'u getirecekti. yarın 5-6 puan geriye düşsün, yine getirir. riekerink'e, kızının neden garsonluk yaptığını sordular bu ülkede. türkiye gerçeğinden kastım bu. okan buruk'a, ülke içinde mecburuz. yerli hocadan hiç bahsetmiyorum zaten. 1 sene boyunca beşiktaş yabancı hocalarıyla dalga geçen sergen'in oynattığı topu görüyoruz, komedi malzemesi oldu. yarın bir gün bir yabancı hoca gelir, ligin tozunu atar, biz de deriz ki, demek oluyormuş. ama şu anda buna mümkünat yok.
o yüzden 2 yıldır aynı şeyi söylüyorum. avrupa'da düzenli, istikrarlı bir yapı için ya okan buruk'un kendisi değişecek ya da biz bu seviyeyi kabulleneceğiz. bunun sebebi de içerinin feda edilemeyecek duruma gelmesi.
2 tane değişmesi zor olan gerçek var ve bu yıllardır kanıtlanıyor.
1-okan buruk, maçtan maça avrupa zaferleri kazanıp, maç özelinde büyük oyunlar oynatabilecek bir antrenör, ama oyuncu seçimi, transfer, plan, istikrar gibi komple bir planı alıp avrupa'da istikrarlı bir büyük takım kontenjanına sahip hoca olması zor görünüyor. bayern'e büyük oynar, sparta prag'a yenilir, liverpool'ı yener, union'a yenilir, elfsborg'u yener, monaco'ya yenilir, bu artık bir gerçek. bunun arkasında dediğim gibi sadece o gün yok, oyuncu seçmesi, yönetimi, planlaması şusu busu var. uefa kadrosu o sezon mu birden oluşan bir kadroydu? kadronun 8-9 adamı yıllardır vardı, ama fatih hoca sakatlık, planlama, şu bu ile uğraşmıyordu, planı vardı, o planı kurdu, 1998-99'da şl'de son 8'den averajla döndü. 2000'de de zaten ne olduğunu biliyoruz.
2-okan buruk, yarın görevden ayrılsın, türkiye şampiyonluğu bir süre hayal noktasına gelebilir. ha bu konuda acaba gerçekten gelir mi diye soranlar var anlıyorum. ama bizim basın ve yerli antrenör lobisi yerine gelecek yabancı hocayı, her yabancı hocaya yaptığı gibi mahveder. öyle ya da böyle okan buruk, galatasaray camiası için, önemli kadıköy deplasmanındaki mental savaşları kaybetmedi, bu önemli. bakın, aylardır ligde mağlubiyeti olmayan (şu ya da bu nedenle orkun'u hakemi şusu busu, bahsettiğim o değil) tedesco'yu 1 maç daha mağlup olsa tüm fenerbahçe camiası, gönderip, restoran buluşmaları ile aykut'u getirecekti. yarın 5-6 puan geriye düşsün, yine getirir. riekerink'e, kızının neden garsonluk yaptığını sordular bu ülkede. türkiye gerçeğinden kastım bu. okan buruk'a, ülke içinde mecburuz. yerli hocadan hiç bahsetmiyorum zaten. 1 sene boyunca beşiktaş yabancı hocalarıyla dalga geçen sergen'in oynattığı topu görüyoruz, komedi malzemesi oldu. yarın bir gün bir yabancı hoca gelir, ligin tozunu atar, biz de deriz ki, demek oluyormuş. ama şu anda buna mümkünat yok.
o yüzden 2 yıldır aynı şeyi söylüyorum. avrupa'da düzenli, istikrarlı bir yapı için ya okan buruk'un kendisi değişecek ya da biz bu seviyeyi kabulleneceğiz. bunun sebebi de içerinin feda edilemeyecek duruma gelmesi.


