96
kendisine büyük haksızlık yapılan galatasaraylı basketbol yöneticisi.
zaman zaman bazı dönemlerde kendisinin bazı yönetimsel hataları olabilir. performans düşüklükleri olabilir. yorgunluk ve yıpranma olabilir. bunlar tamam, her profesyonelin başına gelebilir. çoğu zamanda çalıştığı yönetimin yanlışlıklarını ve eksiklerini savunup uygulamak zorunda kalmıştır. ama kendisini değersizleştirip küçültücü ifadeler kullanmak haksızlıktır, ayıptır, yalandır.
türkiye’de cv si en dolu ve başarılı basketbol yöneticilerindendir. galatasaray lisesine türkiye’de ilk 250’e girmek suretiyle sınav kazanarak girdi. 12-13 yaşında galatasaray basketbol formasını sırtına geçirdiğinden beri kah uzaktan, kah yakından hep galatasaray’a hizmet etti. 17 yaşında iken (1985-86 sanırım) kulüp destekli galatasaray lisesi basketbol takımı dünya ikincisi olduğunda, kendisi bu takımda oyuncu olarak yer alıyordu. bu derece, türk basketbolunun ve galatasaray’ın ilk en büyük uluslararası başarılarındandır. hakkında abuk sabuk karalama yapanların çoğu o zaman daha doğmamıştı bile.
fransa’da turizm işletmeciliği okudu, ( yani
işletme ve kurumsal organizasyon eğitimi
var) geçimini sağlamak için ise okurken paris’e gelmiş türklere rehberlik yaptı. rehberlik yaptığı zamanını burada küçümseyen bazı şımarık yeni yetmelerin aksine şımarık ve küstah bir zengin çocuğu olmadığı için okuyup çalışmak zorundaydı.
daha sonra efes, daçka dahil birçok kulüpte basketbol yöneticiliği yaptı. erkek ve kadın takımlarının kazandığı her uluslararası başarıda galatasaray şube yöneticisiydi, hepsinde vardı. erkin ataman ve ekrem memnun ile çok uyumlu/iyi/verimli çalıştı. sakin, mütevazi, çalışkan yapısıyla hep dengeleyici oldu. kulübün basketbol şubesinin 40+yıllık kurum hafızasına sahiptir. galatasaray’ın kurum hafızası en büyük avantajlarından birisidir diyoruz. işte o hafıza robotlarla falan gelmiyor, böyle içinden yetişmiş vefalı insanlarla oluyor.
yalçınkaya’yı istemiyoruz daha iyisi gelsin.
ok gelsin, galatasaray’da liyakat esas olmalıdır.
bulun çıkarın daha iyisini..
koyun cv’leri ortaya o zaman, karşılaştıralım.
var mı karşısında başkası onun kalibresinde biri? yok
eğitim, yabancı diller? yok
basketbol geçmişi? yok
winner baaketbol yönetici geçmişi ? yok
uluslarası baaketbol organizasyonlarında çevre ve network? yok
galatasaray altyapıdan yetişmiş olma? yok.
galatasaray oyuncu olarak basketbol geçmişi? yok
galatasaraylılık, armaya bağlılık? yok
bozuk plak gibi daha iyi birisi gelmeli nakaratı.
yıllardır yok.
3-5 yıl önce gene böyle kendisini karaladılar, karaladılar. görevi bıraktı, ama sonrasında basketbol şubesi çok daha kötüye gitti. “ aaaaa ! problem yalçınkaya değilmiş” . günaydın..
istifa etmiş. başka bir organizasyonda çalışacakmış. hayırlı olsun.
zaman zaman bazı dönemlerde kendisinin bazı yönetimsel hataları olabilir. performans düşüklükleri olabilir. yorgunluk ve yıpranma olabilir. bunlar tamam, her profesyonelin başına gelebilir. çoğu zamanda çalıştığı yönetimin yanlışlıklarını ve eksiklerini savunup uygulamak zorunda kalmıştır. ama kendisini değersizleştirip küçültücü ifadeler kullanmak haksızlıktır, ayıptır, yalandır.
türkiye’de cv si en dolu ve başarılı basketbol yöneticilerindendir. galatasaray lisesine türkiye’de ilk 250’e girmek suretiyle sınav kazanarak girdi. 12-13 yaşında galatasaray basketbol formasını sırtına geçirdiğinden beri kah uzaktan, kah yakından hep galatasaray’a hizmet etti. 17 yaşında iken (1985-86 sanırım) kulüp destekli galatasaray lisesi basketbol takımı dünya ikincisi olduğunda, kendisi bu takımda oyuncu olarak yer alıyordu. bu derece, türk basketbolunun ve galatasaray’ın ilk en büyük uluslararası başarılarındandır. hakkında abuk sabuk karalama yapanların çoğu o zaman daha doğmamıştı bile.
fransa’da turizm işletmeciliği okudu, ( yani
işletme ve kurumsal organizasyon eğitimi
var) geçimini sağlamak için ise okurken paris’e gelmiş türklere rehberlik yaptı. rehberlik yaptığı zamanını burada küçümseyen bazı şımarık yeni yetmelerin aksine şımarık ve küstah bir zengin çocuğu olmadığı için okuyup çalışmak zorundaydı.
daha sonra efes, daçka dahil birçok kulüpte basketbol yöneticiliği yaptı. erkek ve kadın takımlarının kazandığı her uluslararası başarıda galatasaray şube yöneticisiydi, hepsinde vardı. erkin ataman ve ekrem memnun ile çok uyumlu/iyi/verimli çalıştı. sakin, mütevazi, çalışkan yapısıyla hep dengeleyici oldu. kulübün basketbol şubesinin 40+yıllık kurum hafızasına sahiptir. galatasaray’ın kurum hafızası en büyük avantajlarından birisidir diyoruz. işte o hafıza robotlarla falan gelmiyor, böyle içinden yetişmiş vefalı insanlarla oluyor.
yalçınkaya’yı istemiyoruz daha iyisi gelsin.
ok gelsin, galatasaray’da liyakat esas olmalıdır.
bulun çıkarın daha iyisini..
koyun cv’leri ortaya o zaman, karşılaştıralım.
var mı karşısında başkası onun kalibresinde biri? yok
eğitim, yabancı diller? yok
basketbol geçmişi? yok
winner baaketbol yönetici geçmişi ? yok
uluslarası baaketbol organizasyonlarında çevre ve network? yok
galatasaray altyapıdan yetişmiş olma? yok.
galatasaray oyuncu olarak basketbol geçmişi? yok
galatasaraylılık, armaya bağlılık? yok
bozuk plak gibi daha iyi birisi gelmeli nakaratı.
yıllardır yok.
3-5 yıl önce gene böyle kendisini karaladılar, karaladılar. görevi bıraktı, ama sonrasında basketbol şubesi çok daha kötüye gitti. “ aaaaa ! problem yalçınkaya değilmiş” . günaydın..
istifa etmiş. başka bir organizasyonda çalışacakmış. hayırlı olsun.

