349
turnuvanın ilk grup maçlarından sonra, ciddi anlamda karamsarlığa düştüğümü söylemeliyim. uzak bir ülkede, kayda değer bir iklim değişikliğini göz önünde bulundurursak, bu kalitesiz ve sıkıcı futbolu tolare etme şansımız olabilirdi tabi ki. fakat özellikle grup maçlarından sonra, turnuva, tam bir futbol şölenine dönüştü. belki 94'deki baggio , 98'deki zidane , 2002'deki ronaldo gibi, büyük yıldızların görkemli performanslarını seyretmedik, ancak takım olan ulusal ekiplerin nasıl başarılı olduğuna canlı şahit olmak gerçekten keyifliydi. grup maçlarından sonra yazdığım 'viva güney amerika' yazımda, güney amerika ülkelerinin turnuvanın o anına kadarki başarılı performansından bahsetmiştim. sanırım bu kıtaya bir özür borçluyum. çünkü yazıyı yazdıktan sonraki 4 gün içerisinde - biri hariç- tüm güney amerika takımları, kaotik avrupalı ülkeler tarafından kupa dışına itildi. türk kültüründeki 'nazar' kavramını, yaşayarak öğrendi güney amerikalılar böylece.
her büyük turnuva, futbol adamlarını için birer ilham kaynağı olmuştur. total futbol, catenacio gibi futbol düzenleri, hep büyük turnuvalarda ortaya çıkmıştır. 2010 güney afrika'nın bize ilham verdiği nokta, almanlar'ın yaptığı büyük jenerasyon devrimidir. löw'ün henüz 2 yıl önce amatör ligde oynayan müller'i yıldızlaştırması, podolski, klose gibi uluslararası arenada asla 'süper yıldız' muamelesi görmeyen oyuncuları yüceltmesi, khedira, özil gibi genç yeteneklere şans vermesi ve en önemlisi, takım ruhunu 90 dakikanın ötesinde yaşayan bir ekip yaratması, almanya'nın kupaya damga vurmasını sağladı.
turnuvada yaşanan hakem hataları da, futbolun reytinginin sadece buradan beslenmediğini yetkilere göstermiştir diye ummaktayız. sadece izlenirliği arttırması için yaratılan jabulani bile, turnuva boyunca birçok takımın kaderiyle oynadı ne yazık ki. ingiltere-almanya maçında, ingilizlerin 20 cm. içeride olan topunu görmek için halen bir cihazdan yardım alınmaması, tartışmalara neden oldu tabi ki. kişisel görüşüm, fıfa'nın bu tarz reyting arttırıcı, ancak kitlelerin psikolojisi için zararlı uygulamalardan vazgeçip, güzel futbolu destekleyen, üzerinde ırkçılık karşıtı tshirt'ü olan jimmy jump gibi bir karakterin yaka paça indirilmediği, ıker-sara çiftinin kutladığı gibi şampiyonluğun kutlandığı bir futbol dünyasını yaratması için çalışması gerektiğidir. dünyaca ünlü türk pop sanatçısı erol büyükburç'un da söylediği gibi; 'alın , bakın bunlar da reyting ! '
final maçı ise total futbolun resmi olarak anavatanını değiştirdiğini herkese gösterdi. hollanda'da rinus michels tarafından keşfedilen ve cruyff, rijkaard gibi büyük oyuncularla vücut bulan total futbol, artık resmi olarak ispanyol vatandaşı. bol pasa dayanan ve herkesin hareketli olmasını gerektiren total futbol kavramını durdurmak isteyen hollandalılar, final maçının özellikle ilk yarısında çok sert müdahalelerle ispanyolları durdurmayı denediler. ancak futbol ilahları, uzatma dakikalarında da olsa futbol oynamak isteyenlerin yanında oldu ve ıniesta'ın golüyle dünyanın en büyüğünün ispanya olduğunu ilan etti.
94'den beri dünya kupalarını takip eden bir futbolsever olarak, bu dünya kupasından büyük zevk aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. en yakın zamandaki büyük bir turnuvada, aynı heyecanın içinde , kendi ekibimizi de görmemiz dileğiyle...
turnuvanın takımı: almanya
- kendi dillerindeki 'mannchaft' (takım) mantığını tam anlamıyla sahaya yansıttıkları için.
turnuvanın oyuncusu: diego forlan
- adidas'ın 'geleceği yaz' reklamında olan tüm 10 numaralara, o pozisyonda nasıl oynanacağını öğrettiği için.
turnuvanın teknik direktörü: joachim löw, oscar tabarez
-löw, jenerasyon değişimini mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiği için.
-tabarez ise, forlan'ı 30'undan sonra en etkin kullanacağı yeri keşfettiği için.
altın 11:
casillas - s. ramos, puyol, friedrich, morel - schweinsteiger, iniesta, sneijder -müller, villa, forlan
gümüş 11:
neuer - maicon, pique, lahm, coentrao - annan, khedira, xavi - honda, robben, l. suarez
turnuvanın hayal kırıklıkları:
c.ronaldo, messi-maradona'nın batman-robin olamaması, fransa milli takımı komedyası, c.ronaldo, ingiltere, afrika takımlarının kendi kıtalarındaki erken vedası.
turnuvaya damga vuranlar:
vuvuzela, jabulani, ahtapot paul, casillas çiftinin romantik anları.
turnıvanın sürprizi:
uruguay ve nağmalup elenen yeni zelanda
turnuvanın maçı:
uruguay - gana
turnuvanın olayları:
tanrı'nın eli version 2. (l.suarez'in ölümcül el hamlesi)
turnuvanın hakemi:
ravshan ırmatov
turnuvanın golü:
honda (japonya-danimarka maçındaki golü)
turnuvanın en büyük tartışması:
hakem hatalarının artması üzerine geliştirilmesi düşünülen stratejiler. (gol çizgisi teknolojisi, daha fazla hakem vs.)
turnuvanın en güzel anı:
ispanya-isviçre maçından sonra ağır eleştirilere uğrayan ıker-sara çiftinin, şampiyonluğu romantik bir öpücükle kutlamaları.
turnuvanın ayıbı:
kader keita'nın kaka'yı haksız yere attırması, jimmy jump'ın üzerinde jımmy jump ıs agaınst racısm tshirt'ü varken saha içerisine girdiğinde fena bir şekilde al aşağı edilmesi.
turnuvanın en komik pankartı:
'uruguay usülü kızarmış ahtapot' (almanya- uruguay maçından)
her büyük turnuva, futbol adamlarını için birer ilham kaynağı olmuştur. total futbol, catenacio gibi futbol düzenleri, hep büyük turnuvalarda ortaya çıkmıştır. 2010 güney afrika'nın bize ilham verdiği nokta, almanlar'ın yaptığı büyük jenerasyon devrimidir. löw'ün henüz 2 yıl önce amatör ligde oynayan müller'i yıldızlaştırması, podolski, klose gibi uluslararası arenada asla 'süper yıldız' muamelesi görmeyen oyuncuları yüceltmesi, khedira, özil gibi genç yeteneklere şans vermesi ve en önemlisi, takım ruhunu 90 dakikanın ötesinde yaşayan bir ekip yaratması, almanya'nın kupaya damga vurmasını sağladı.
turnuvada yaşanan hakem hataları da, futbolun reytinginin sadece buradan beslenmediğini yetkilere göstermiştir diye ummaktayız. sadece izlenirliği arttırması için yaratılan jabulani bile, turnuva boyunca birçok takımın kaderiyle oynadı ne yazık ki. ingiltere-almanya maçında, ingilizlerin 20 cm. içeride olan topunu görmek için halen bir cihazdan yardım alınmaması, tartışmalara neden oldu tabi ki. kişisel görüşüm, fıfa'nın bu tarz reyting arttırıcı, ancak kitlelerin psikolojisi için zararlı uygulamalardan vazgeçip, güzel futbolu destekleyen, üzerinde ırkçılık karşıtı tshirt'ü olan jimmy jump gibi bir karakterin yaka paça indirilmediği, ıker-sara çiftinin kutladığı gibi şampiyonluğun kutlandığı bir futbol dünyasını yaratması için çalışması gerektiğidir. dünyaca ünlü türk pop sanatçısı erol büyükburç'un da söylediği gibi; 'alın , bakın bunlar da reyting ! '
final maçı ise total futbolun resmi olarak anavatanını değiştirdiğini herkese gösterdi. hollanda'da rinus michels tarafından keşfedilen ve cruyff, rijkaard gibi büyük oyuncularla vücut bulan total futbol, artık resmi olarak ispanyol vatandaşı. bol pasa dayanan ve herkesin hareketli olmasını gerektiren total futbol kavramını durdurmak isteyen hollandalılar, final maçının özellikle ilk yarısında çok sert müdahalelerle ispanyolları durdurmayı denediler. ancak futbol ilahları, uzatma dakikalarında da olsa futbol oynamak isteyenlerin yanında oldu ve ıniesta'ın golüyle dünyanın en büyüğünün ispanya olduğunu ilan etti.
94'den beri dünya kupalarını takip eden bir futbolsever olarak, bu dünya kupasından büyük zevk aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. en yakın zamandaki büyük bir turnuvada, aynı heyecanın içinde , kendi ekibimizi de görmemiz dileğiyle...
turnuvanın takımı: almanya
- kendi dillerindeki 'mannchaft' (takım) mantığını tam anlamıyla sahaya yansıttıkları için.
turnuvanın oyuncusu: diego forlan
- adidas'ın 'geleceği yaz' reklamında olan tüm 10 numaralara, o pozisyonda nasıl oynanacağını öğrettiği için.
turnuvanın teknik direktörü: joachim löw, oscar tabarez
-löw, jenerasyon değişimini mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiği için.
-tabarez ise, forlan'ı 30'undan sonra en etkin kullanacağı yeri keşfettiği için.
altın 11:
casillas - s. ramos, puyol, friedrich, morel - schweinsteiger, iniesta, sneijder -müller, villa, forlan
gümüş 11:
neuer - maicon, pique, lahm, coentrao - annan, khedira, xavi - honda, robben, l. suarez
turnuvanın hayal kırıklıkları:
c.ronaldo, messi-maradona'nın batman-robin olamaması, fransa milli takımı komedyası, c.ronaldo, ingiltere, afrika takımlarının kendi kıtalarındaki erken vedası.
turnuvaya damga vuranlar:
vuvuzela, jabulani, ahtapot paul, casillas çiftinin romantik anları.
turnıvanın sürprizi:
uruguay ve nağmalup elenen yeni zelanda
turnuvanın maçı:
uruguay - gana
turnuvanın olayları:
tanrı'nın eli version 2. (l.suarez'in ölümcül el hamlesi)
turnuvanın hakemi:
ravshan ırmatov
turnuvanın golü:
honda (japonya-danimarka maçındaki golü)
turnuvanın en büyük tartışması:
hakem hatalarının artması üzerine geliştirilmesi düşünülen stratejiler. (gol çizgisi teknolojisi, daha fazla hakem vs.)
turnuvanın en güzel anı:
ispanya-isviçre maçından sonra ağır eleştirilere uğrayan ıker-sara çiftinin, şampiyonluğu romantik bir öpücükle kutlamaları.
turnuvanın ayıbı:
kader keita'nın kaka'yı haksız yere attırması, jimmy jump'ın üzerinde jımmy jump ıs agaınst racısm tshirt'ü varken saha içerisine girdiğinde fena bir şekilde al aşağı edilmesi.
turnuvanın en komik pankartı:
'uruguay usülü kızarmış ahtapot' (almanya- uruguay maçından)