20454
fatih hocadan sonra galatasaray'ın başına gelmiş en başarılı teknik direktördür.
bu yıl itibariyle ligde kendisini yakalayacak hatta sonrasında geçecektir. buradaki tek fark avrupa başarısından kaynaklıdır. fakat ne yaparsa yapsın sürekli tepesinde kara bulutlar eksik olmuyor. arada sağ olsunlar güneşi görmesine izin veriliyor da iki nefes alıyor. o da parçalı bulutlu.
bu sezon resmi ve hazırlık toplamda 19 maç'a çıkmışız. bunlardan 15 galibiyet 3 bereberlik ve sadece kaybetmeyi hak etmediğimiz frankfurt maçını kaybetmişiz ki olası bir durum. hiç bir maçı bu sefer kaybedeceğiz diyerek izlemedik. berabere biten maçlarda bile galibiyeti kaçıran biz olduk. sezona osimhen sakat başladık, o kilosuyla dalga geçilen icardi sayesinde tutunduk, ilkay'ı, singo'yu sakatlığa kurban verdik. davinson cezalı. 3 as oyuncumuzu kaybettik bu arada 2 derbi bir avrupa atlattık. birinde liverpool maçı sonrası 10 kişi kaldık ona rağmen maçı 1-0 dan çevirdik ve galip gelebilirdik. arkasından bodo'yu sürklase ettik ve eksiklerle trabzon maçına çıktık ve yine galibiyeti biz kaçırdık.
kaan oynamasın dendi, oynamadı sonrasında neden oynamadı dendi. icardi girsin dendi girdi ama neden girdi. yedekte bir tek ahmet kutucu kalmış onu soktu ama ahmet neden girdi dendi. kısaca kulp takmak için elinden geleni yapan bir kitle var taraftar arasında ve bu sinir bozucu olmaya başladı.
fenerbahçe beşiktaşı yenmiş de, iyi oynuyormuş. buna inanan varsa futboldan anlamıyordur. şu maçı biz oynamış olsak taraftar okan hocanın kellesini istemişti. sen nasıl 2-0 geriye düşersin diye. kırmızı karta kadar 2-0 geriye düşmüşsün. imdadına her zaman ki gibi kırmızı kart yetişmiş. sonrasında bir zahmet maçı çevir artık beşiktaş'a karşı.
mağlubiyet nedir unutmuşuz hatta berabere kaldığımız maçlar bile eleştiri konusu olmuş. bunu başaran adamı kendi silahıyla vurmaya çalışmak bence nerden bakarsak bakalım "ahmakça". taraftar arasında daha çok beğenen varsa tedesco'yu ya da fernerbahçe'nin futbolunu gölge etmesin yeter.
bu yıl itibariyle ligde kendisini yakalayacak hatta sonrasında geçecektir. buradaki tek fark avrupa başarısından kaynaklıdır. fakat ne yaparsa yapsın sürekli tepesinde kara bulutlar eksik olmuyor. arada sağ olsunlar güneşi görmesine izin veriliyor da iki nefes alıyor. o da parçalı bulutlu.
bu sezon resmi ve hazırlık toplamda 19 maç'a çıkmışız. bunlardan 15 galibiyet 3 bereberlik ve sadece kaybetmeyi hak etmediğimiz frankfurt maçını kaybetmişiz ki olası bir durum. hiç bir maçı bu sefer kaybedeceğiz diyerek izlemedik. berabere biten maçlarda bile galibiyeti kaçıran biz olduk. sezona osimhen sakat başladık, o kilosuyla dalga geçilen icardi sayesinde tutunduk, ilkay'ı, singo'yu sakatlığa kurban verdik. davinson cezalı. 3 as oyuncumuzu kaybettik bu arada 2 derbi bir avrupa atlattık. birinde liverpool maçı sonrası 10 kişi kaldık ona rağmen maçı 1-0 dan çevirdik ve galip gelebilirdik. arkasından bodo'yu sürklase ettik ve eksiklerle trabzon maçına çıktık ve yine galibiyeti biz kaçırdık.
kaan oynamasın dendi, oynamadı sonrasında neden oynamadı dendi. icardi girsin dendi girdi ama neden girdi. yedekte bir tek ahmet kutucu kalmış onu soktu ama ahmet neden girdi dendi. kısaca kulp takmak için elinden geleni yapan bir kitle var taraftar arasında ve bu sinir bozucu olmaya başladı.
fenerbahçe beşiktaşı yenmiş de, iyi oynuyormuş. buna inanan varsa futboldan anlamıyordur. şu maçı biz oynamış olsak taraftar okan hocanın kellesini istemişti. sen nasıl 2-0 geriye düşersin diye. kırmızı karta kadar 2-0 geriye düşmüşsün. imdadına her zaman ki gibi kırmızı kart yetişmiş. sonrasında bir zahmet maçı çevir artık beşiktaş'a karşı.
mağlubiyet nedir unutmuşuz hatta berabere kaldığımız maçlar bile eleştiri konusu olmuş. bunu başaran adamı kendi silahıyla vurmaya çalışmak bence nerden bakarsak bakalım "ahmakça". taraftar arasında daha çok beğenen varsa tedesco'yu ya da fernerbahçe'nin futbolunu gölge etmesin yeter.
