1
galatasaray'daki liseli-alaylı tartışmasından kökenlenen, fakat gerçekte ezeli rekabete kılıf uydurma çabasıyla yapılan yakıştırmadır.
din odaklı celtic-g.rangers, siyasi odaklı roma-lazio ve toplumsal sınıf odaklı river plate-boca juniors rekabetlerinden esinlenilerek genellikle galatasaray'a aristokrat, fenerbahçe'ye küçük burjuva, beşiktaş'a da halkın takımı sıfatları layık görülür. hatta france football dergisinde bile buna dair bir araştırma yayınlanmıştır.
lakin 'galatasaray gerçekten de bir aristokrat takımı mıdır?'dan önce türkiye'de aristokrasinin var olup olmadığı sorgulanmalıdır ki yoktur ve hiç olmamıştır da.
dahası, son yıllarda galatasaray'ın avrupa'da elde ettiği başarılar tüm üçüncü dünya ülkelerinde sevinçle karşılanmakla birlikte, yurt içinde de galatasaray'ın az ve orta gelirli taraftar sayısında artışa neden olmuştur. 2008 yılında birleşik metal-iş sendikası tarafından yapılan araştırma da bu durumu kanıtlamış, sendikalı işçiler arasında galatasaray'ın %32'lik bir oranla en sevilen takım olduğu ortaya çıkmıştı.
hal böyleyken, galatasaray'ın neden hala aristokrat takımı olarak algılandığı bir soru işareti olmaktan öteye gidemiyor.
duyan da hepimiz ali sami yen'e maç izlemeye sarayımızdan çıkıp altımızda son model arabalar, elimizde purolarla falan gidiyoruz zanneder. büyük saçmalık!
din odaklı celtic-g.rangers, siyasi odaklı roma-lazio ve toplumsal sınıf odaklı river plate-boca juniors rekabetlerinden esinlenilerek genellikle galatasaray'a aristokrat, fenerbahçe'ye küçük burjuva, beşiktaş'a da halkın takımı sıfatları layık görülür. hatta france football dergisinde bile buna dair bir araştırma yayınlanmıştır.
lakin 'galatasaray gerçekten de bir aristokrat takımı mıdır?'dan önce türkiye'de aristokrasinin var olup olmadığı sorgulanmalıdır ki yoktur ve hiç olmamıştır da.
dahası, son yıllarda galatasaray'ın avrupa'da elde ettiği başarılar tüm üçüncü dünya ülkelerinde sevinçle karşılanmakla birlikte, yurt içinde de galatasaray'ın az ve orta gelirli taraftar sayısında artışa neden olmuştur. 2008 yılında birleşik metal-iş sendikası tarafından yapılan araştırma da bu durumu kanıtlamış, sendikalı işçiler arasında galatasaray'ın %32'lik bir oranla en sevilen takım olduğu ortaya çıkmıştı.
hal böyleyken, galatasaray'ın neden hala aristokrat takımı olarak algılandığı bir soru işareti olmaktan öteye gidemiyor.
duyan da hepimiz ali sami yen'e maç izlemeye sarayımızdan çıkıp altımızda son model arabalar, elimizde purolarla falan gidiyoruz zanneder. büyük saçmalık!