852
transfer dönemini galatasaray açısından artıları ve eksileri ile değerlendirecek olursak;
artılar:
- piyasa düşünüldüğünde osimhen'in 75 milyon euroya alınması büyük başarı. her ne kadar çıkış bedeli olmasına rağmen bu fiyata alındığı iddia edilebilecek olsa da çıkış bedelinin nakit alımlarda geçerli olduğu unutulmamalı. yıllık ücreti değerlendirmeye alındığında ise osimhen'in bize gelmese napoli'de bonus hariç 12-13 alacağı ve bu seviyedeki (haaland, lewandoski vs.) golcülerin 15-20 bandında kazandığı ve kabul edelim ya da etmeyelim 5 büyük lig dışında oyuncuları buraya getirebilmek için daha yüksek maaş vermek zorunda olduğumuz düşünüldüğünde gayet başarılı bir operasyon oldu.
- her ne kadar ben gelmeden önce barış ve yunus gibi kesmenin (takım içi hiyerarşi ve yedek bırakınca performansı düşen tip oyuncular olduğu için) mümkün olmayan iki kanadının olduğu yerde gelmesine karşı olsam da, üstelik osimhen ve icardi'nin maaşları batmazken (zira ikisi de büyük performanslar verdi) sane'nin batabileceğini düşümsem de bayern'de aldığı maaş ve arsenal'in ilgisi düşünüldüğünde bu da oldukça başarılı bir operasyon oldu.
- singo ise profil olarak uzun süredir aradığımız tip bir sağbek olması, ligue 1 ve şampiyonlar ligindeki performansı, yaşı ve potansiyeli göz önüne alındığında çıkışı ancak bu bedele mümkün olurdu. geçen sene nasıl danso bu bedele çıkış yaptıysa son günü de beklesen ilk gün de bu oyuncunun fiyatı bu olacaktı. zaten oyuncu da beklediği teklifleri alamayınca burayı gelmeyi kabul etti. oldukça iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum.
- ilkay'ın sadece bugünün değil geleceğin de transferi olduğunu düşünüyorum. city'den 8 alırken bizden iki sene 9 alacak olması ve bonservis bedeli olmaması neden ile bu da oldukça başarılı bir transfer.
eksiler:
- transfer döneminde bizi felakete sürükleyebilecek çok fazla kaleci adı geçti. bulka, perri, ederson, altay, onana, berke gibi... uğurcan ise bunlardan biri değildi. bununla birlikte 27.5 milyon bonservis bedeli olumlu geçen transfer dönemini tek başına hiç etti. ben çoğu kişinin aksine elinde günay gibi bir kaleci varken son güne kadar donnarumma'nın beklenmesini yanlış bulmuyorum. ki fenerbahçe kendini yakıp ederson'a servet gömmese muhtemelen olacaktı da. üstelik son güne bekledik diye yemedik bu kazığı, zira trabzon transfer döneminin başında kapıyı uğurcan için 20'den açıyordu, son güne kalınca 25'ten açtı. donnaruma için 5 milyon zarar kabul edilebilir bir zarar. bu kumarı yanlış bulmasam da uğurcan'a böyle bir bedel ödenmesini ben yanlış biliyorum. tek doğru ise bu paranın. ederson'a gömülmüş olmaması.
- elimizdeki yabancıları nisbeten daha iyi şartlarda gönderdik. bununla birlikte 4 kişilik yabancı kontenjanımızı varken (yusuf'u da dahil ediyorum) 17 kişilik avrupa listesini ahmet ve berkan gibi oyuncularla doldurduk. üstelik lemina ve abdulkerim sakatlanınca ne yapacağımız belirsiz. kart cezası ve sakatlıklar nedeni ile aynı anda ikililerin bile (davinson-apo, torrerai-lemina, iki solbek, iki sağbek gibi) oynatılamayacağı dönemler olduğu düşünüldüğünde böyle bir risk almak akıl dışı. üstüne son gün zaniolo'yu göndermek (bu zaniolo yerine yusuf/ahmet tercih edildi demek aynı zamanda) akıl dışı. galatasaray'ın bu hamle ile avrupa'da harakiri yaptığını düşünüyorum. üstelik 2 senedir prag ve alkmaar maçları bu şekilde kaybedilmişken...
özetle bu transfer döneminin eylül ayı itibariyle çok iyi gözüktüğünü ama 2026'da bunun tam aksini düşüneceğimizi öngörüyorum. umarım yanılırım.
artılar:
- piyasa düşünüldüğünde osimhen'in 75 milyon euroya alınması büyük başarı. her ne kadar çıkış bedeli olmasına rağmen bu fiyata alındığı iddia edilebilecek olsa da çıkış bedelinin nakit alımlarda geçerli olduğu unutulmamalı. yıllık ücreti değerlendirmeye alındığında ise osimhen'in bize gelmese napoli'de bonus hariç 12-13 alacağı ve bu seviyedeki (haaland, lewandoski vs.) golcülerin 15-20 bandında kazandığı ve kabul edelim ya da etmeyelim 5 büyük lig dışında oyuncuları buraya getirebilmek için daha yüksek maaş vermek zorunda olduğumuz düşünüldüğünde gayet başarılı bir operasyon oldu.
- her ne kadar ben gelmeden önce barış ve yunus gibi kesmenin (takım içi hiyerarşi ve yedek bırakınca performansı düşen tip oyuncular olduğu için) mümkün olmayan iki kanadının olduğu yerde gelmesine karşı olsam da, üstelik osimhen ve icardi'nin maaşları batmazken (zira ikisi de büyük performanslar verdi) sane'nin batabileceğini düşümsem de bayern'de aldığı maaş ve arsenal'in ilgisi düşünüldüğünde bu da oldukça başarılı bir operasyon oldu.
- singo ise profil olarak uzun süredir aradığımız tip bir sağbek olması, ligue 1 ve şampiyonlar ligindeki performansı, yaşı ve potansiyeli göz önüne alındığında çıkışı ancak bu bedele mümkün olurdu. geçen sene nasıl danso bu bedele çıkış yaptıysa son günü de beklesen ilk gün de bu oyuncunun fiyatı bu olacaktı. zaten oyuncu da beklediği teklifleri alamayınca burayı gelmeyi kabul etti. oldukça iyi bir transfer olduğunu düşünüyorum.
- ilkay'ın sadece bugünün değil geleceğin de transferi olduğunu düşünüyorum. city'den 8 alırken bizden iki sene 9 alacak olması ve bonservis bedeli olmaması neden ile bu da oldukça başarılı bir transfer.
eksiler:
- transfer döneminde bizi felakete sürükleyebilecek çok fazla kaleci adı geçti. bulka, perri, ederson, altay, onana, berke gibi... uğurcan ise bunlardan biri değildi. bununla birlikte 27.5 milyon bonservis bedeli olumlu geçen transfer dönemini tek başına hiç etti. ben çoğu kişinin aksine elinde günay gibi bir kaleci varken son güne kadar donnarumma'nın beklenmesini yanlış bulmuyorum. ki fenerbahçe kendini yakıp ederson'a servet gömmese muhtemelen olacaktı da. üstelik son güne bekledik diye yemedik bu kazığı, zira trabzon transfer döneminin başında kapıyı uğurcan için 20'den açıyordu, son güne kalınca 25'ten açtı. donnaruma için 5 milyon zarar kabul edilebilir bir zarar. bu kumarı yanlış bulmasam da uğurcan'a böyle bir bedel ödenmesini ben yanlış biliyorum. tek doğru ise bu paranın. ederson'a gömülmüş olmaması.
- elimizdeki yabancıları nisbeten daha iyi şartlarda gönderdik. bununla birlikte 4 kişilik yabancı kontenjanımızı varken (yusuf'u da dahil ediyorum) 17 kişilik avrupa listesini ahmet ve berkan gibi oyuncularla doldurduk. üstelik lemina ve abdulkerim sakatlanınca ne yapacağımız belirsiz. kart cezası ve sakatlıklar nedeni ile aynı anda ikililerin bile (davinson-apo, torrerai-lemina, iki solbek, iki sağbek gibi) oynatılamayacağı dönemler olduğu düşünüldüğünde böyle bir risk almak akıl dışı. üstüne son gün zaniolo'yu göndermek (bu zaniolo yerine yusuf/ahmet tercih edildi demek aynı zamanda) akıl dışı. galatasaray'ın bu hamle ile avrupa'da harakiri yaptığını düşünüyorum. üstelik 2 senedir prag ve alkmaar maçları bu şekilde kaybedilmişken...
özetle bu transfer döneminin eylül ayı itibariyle çok iyi gözüktüğünü ama 2026'da bunun tam aksini düşüneceğimizi öngörüyorum. umarım yanılırım.
