764
6 şubat depremleri sonrası antakya'dan eskişehir'e taşındım. televizyonum depremde kırılmıştı, digiturk kumandası kırılmıştı ancak kutu sağlamdı. sıfırdan kumanda aldım, televizyonumu yeniledim ve arayıp depremzede olduğumu, şehir değiştirdiğimi, aboneliğime devam etmek istediğimi ancak yeni taşındığım binada bir türlü sinyal alamadığımı, yardımcı olmalarını istediğimi bildirdim. ayrıca 2 aydır deprem dolayısıyla kullanamadığım için diğer aboneliklerimde olduğu gibi 2 ayın faturasını almamaları gerektiğini de ekledim. zaten kendileri deprem sonrası bu sürenin faturasını almayacaklarını reklamvari şekilde iddia etmişlerdi. önce fatura konusunda bir şey yapamayacaklarını söylediler, arkasından ben ısrar edince fatura almamak için (sanki kendi sistemlerinde yokmuş gibi) ikamet bilgilerimi mail atmamı istediler. mail atmak falan sorun değil ancak bunu yapma sebepleri bir dönem abonelik kapattırma işlemi yapmak istediğinizde belge fakslamanızı istemeleriyle aynı. yokuşa sürüyorlar, 10 kişiden 2'si o maili atamasa kardır diye düşünüyorlar.
her neyse maili attım, sonra bana ulaşan kişi kurulum için gelen kişinin kesinlikle para almayacağını, depremzede olarak herhangi bir ücret ödemeden kapattırma şansım varken kapattırmadığımı o yüzden kendilerinin bana yardımcı olmak amacıyla kurulumu malzemeleriyle beraber (kablo vs) ücretsiz yapacaklarını bildirdi, teşekkür edip kapattım. ertesi gün gelen arkadaşlar o günün parasıyla 500 küsur lira kurulum ücreti istediler. çanak antenden bir kablo indirmeleri gerektiğini, yoksa sinyal alamayacağımı söylediler. bu arada öncesinde ben kurulum ücreti ödemeye razıydım ancak kendileri böyle bir ücret kesinlikle alınmayacak dedikleri için arkadaşlara bunu ilettim. böyle bir uygulama olmadığını, ücreti mutlaka almaları gerektiğini söylediler. bir depremzede olarak elimde olmayan sebeplerle işin bu noktaya geldiğini, digitürk'ten hiçbir şey talep etmediğimi, kumandaya varana kadar kendi paramla tekrar aldığımı, kutu kırıldı diyerek digitürk'ü kutu masrafına sokup ücretsiz kutu alabileceğimi, var olan eski kutuyu internette ikinci el olarak satabileceğimi, ancak bunu yapmadığımı, dürüst şekilde aboneliğime devam etmek istediğimi, kurulum karşılığında malzeme parasını verebileceğimi ama kendileri bunu taahhüt ettikleri için hiçbir şekilde işçilik parası vermeyeceğimi belirttim. ikna olmadılar, müşteri hizmetlerini arayıp önceki gün bana söylenenleri ilettim ve fark ettim ki müşteri hizmetleri de bu defa yan çiziyor. kurulumdan vazgeçip aboneliğimi iptal edeceğimi söyledim, bu defa da hiçbir şey yapmasalar da oraya geldikleri için servis ücreti almaları gerektiğini söylediler. normalde bunun geçerli olduğunu ancak şu an anormal bir durum olduğunu belirtmeme rağmen ekip ısrar edince çok ağır tartıştık ve ben ekibi binadan kovdum.
sonuç olarak aboneliği kapattırdıktan sonra bile 50 küsur lira bir son ödeme çıkarıp benden almayı başardılar. kendileri olmasa inattv diye bir platformla hiç tanışmayabilirdim, buradan kendilerine teşekkürü borç bilirim.
şimdi bunu niye anlattın diyenler olacaktır, depremzede olmama rağmen aboneliği devam ettirmek istememin sebebi kurallara inanmam. biz legal abonelik satın aldıkça, takımımızın arkasında durdukça bir gün belki avrupa ülkeleri gibi bizim ülkemizde de takımlarımız ciddi yayın gelirleri elde edebilirler. bu paraları kazanan takimlarımız avrupa kulüpleriyle mücadele edebilirler. buna inanıyordum, o yüzden üniversite döneminden beri 13 yıl boyunca legal abonelik kullandım. ancak bu yaşanan rezilliklerden sonra paşalar gibi başka platformlardan izliyorum. çok nadiren donma vs yaşasam da benim isteklerimi karşılıyor bu platformlar. o felaketten sonra, depremzede aboneler karşısında bile doğru düzgün kurumsal bir pozisyon alamayan, her şeye rağmen abonelik devam ettirmek isteyen müşterisini bile elinde tutamayan bir firma kaçak yayından zarar etmeyi otomatik olarak hak ediyor demektir.
en yakın zamanda türkiye'den defolmaları ümidiyle.
her neyse maili attım, sonra bana ulaşan kişi kurulum için gelen kişinin kesinlikle para almayacağını, depremzede olarak herhangi bir ücret ödemeden kapattırma şansım varken kapattırmadığımı o yüzden kendilerinin bana yardımcı olmak amacıyla kurulumu malzemeleriyle beraber (kablo vs) ücretsiz yapacaklarını bildirdi, teşekkür edip kapattım. ertesi gün gelen arkadaşlar o günün parasıyla 500 küsur lira kurulum ücreti istediler. çanak antenden bir kablo indirmeleri gerektiğini, yoksa sinyal alamayacağımı söylediler. bu arada öncesinde ben kurulum ücreti ödemeye razıydım ancak kendileri böyle bir ücret kesinlikle alınmayacak dedikleri için arkadaşlara bunu ilettim. böyle bir uygulama olmadığını, ücreti mutlaka almaları gerektiğini söylediler. bir depremzede olarak elimde olmayan sebeplerle işin bu noktaya geldiğini, digitürk'ten hiçbir şey talep etmediğimi, kumandaya varana kadar kendi paramla tekrar aldığımı, kutu kırıldı diyerek digitürk'ü kutu masrafına sokup ücretsiz kutu alabileceğimi, var olan eski kutuyu internette ikinci el olarak satabileceğimi, ancak bunu yapmadığımı, dürüst şekilde aboneliğime devam etmek istediğimi, kurulum karşılığında malzeme parasını verebileceğimi ama kendileri bunu taahhüt ettikleri için hiçbir şekilde işçilik parası vermeyeceğimi belirttim. ikna olmadılar, müşteri hizmetlerini arayıp önceki gün bana söylenenleri ilettim ve fark ettim ki müşteri hizmetleri de bu defa yan çiziyor. kurulumdan vazgeçip aboneliğimi iptal edeceğimi söyledim, bu defa da hiçbir şey yapmasalar da oraya geldikleri için servis ücreti almaları gerektiğini söylediler. normalde bunun geçerli olduğunu ancak şu an anormal bir durum olduğunu belirtmeme rağmen ekip ısrar edince çok ağır tartıştık ve ben ekibi binadan kovdum.
sonuç olarak aboneliği kapattırdıktan sonra bile 50 küsur lira bir son ödeme çıkarıp benden almayı başardılar. kendileri olmasa inattv diye bir platformla hiç tanışmayabilirdim, buradan kendilerine teşekkürü borç bilirim.
şimdi bunu niye anlattın diyenler olacaktır, depremzede olmama rağmen aboneliği devam ettirmek istememin sebebi kurallara inanmam. biz legal abonelik satın aldıkça, takımımızın arkasında durdukça bir gün belki avrupa ülkeleri gibi bizim ülkemizde de takımlarımız ciddi yayın gelirleri elde edebilirler. bu paraları kazanan takimlarımız avrupa kulüpleriyle mücadele edebilirler. buna inanıyordum, o yüzden üniversite döneminden beri 13 yıl boyunca legal abonelik kullandım. ancak bu yaşanan rezilliklerden sonra paşalar gibi başka platformlardan izliyorum. çok nadiren donma vs yaşasam da benim isteklerimi karşılıyor bu platformlar. o felaketten sonra, depremzede aboneler karşısında bile doğru düzgün kurumsal bir pozisyon alamayan, her şeye rağmen abonelik devam ettirmek isteyen müşterisini bile elinde tutamayan bir firma kaçak yayından zarar etmeyi otomatik olarak hak ediyor demektir.
en yakın zamanda türkiye'den defolmaları ümidiyle.

