5413
"the darkest hour is just before the dawn."
türkçeye çevirmeye çalışırsak "gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır." anlamına gelen bu vecize edebiyatta ve sinemada karşımıza sıkça çıkmıştır. britanya başbakanı winston churchill'in fransa'nın teslim oluşundan sonra söylediği iddia edilen "ıt's our darkest hour." cümlesi de belki mezkur ifadeye yapılan bir göndermeydi. gerçi britanya ve churchill için şafak ancak 4 senenin ardından doğmuş, 2. büyük savaş 1945 yılında birleşik krallık lehine sonuçlanmıştı.
2025 yılı itibariyle 120. yılını deviren galatasaray spor kulübü için ise "en karanlık sezon"lardan biri şüphesiz 13. olarak bitirilen 2021-22 sezonudur. planlama, organizasyon gibi mottolarla sezona başlayan burak elmas yönetimi, kaosun sevgilisi olmuş; ibra ve seçim sürecinin ardından görevini dursun özbek ve yönetimine devretmişti. 2011 ve 2017 yaz transfer dönemlerinin bir benzeri olarak gidilen yeniden yapılanma sürecinin "zirve" günlerinden biri ise hiç şüphesiz 6 ağustos 2022 akşamıydı. erden timur, italya uçağından lucas torreira ve dries mertens ikilisiyle dönüp hepimizi sevinçle karışık bir şaşkınlık içinde bıraktı. torreira zaten fiorentina ile tamamladığı 21-22 sezonu performansıyla akıllarda hiç bir soru işareti bırakmıyordu. fakat dries için hem taraftarlar hem yorumcular arasında kesinkes görüş birliği yoktu. okan buruk'un tempolu oyununa uyum sağlayabilir mi? napoli tarihinin en golcü oyuncusu ve efsanesi galatasaray'a ne kadar aidiyet gösterebilir? belhanda'nın üzerinden bir türlü eksik olmayan sneijder hayaleti ona da musallat olur mu?
ve pek tabii en önemlisi: galatasaray'ın 3 yıllık karanlığı onunla son bulur mu?
galatasaray kariyeri bu sorularla başlayan dries, bence okan hoca ile birlikte, geride bıraktığımız 22-23, 23-24, 24-25 üçlemesinin en önemli iki isminden biri oldu. "büyük maç" performansının sorgulandığı 22-23 sezonunda bile rakip savunmaların dengesini şaşırtan aksiyonlara en çok bu kısa adamın ayağından çıkan toplarla şahitlik ettik. kerem aktürkoğlu'nun 10 numaraya devşirildiği kısa aralık dışında 23-24 sezonunda oynanan maçların neredeyse tamamında forma giydi, aynı sezonun ikinci devresinde "magnum opus"unu ortaya koydu. sahada olduğu her dakika kalan 19 futbolcudan daha iyi bir oyun zekasına sahip olduğunu gösterdi. ligdeki toplam gol asist katkısı 25'i buldu. temposu sorgulanan adam olmaktan çıkıp temposuyla genç futbolculara çıta olarak gösterilen adam oldu. 24-25 sezonunun belki de en kritik maçlarından olan kadıköy'deki fenerbahçe maçında yine futbol kamuoyunu mest etti. dries'i özellikle ikinci yarıdan itibaren çoğunlukla kulübede görsek de; takımın saha içinde olduğu gibi saha dışında da lideri olduğunu ve her güzel hikaye gibi bu hikayenin de sonuna yaklaştığımızı anladık.
efsane futbolcumuz, on numaramız dries mertens ve ailesi belki artık istanbul'da değil. ama bugün galatasaray için şafak sökmüş, güneş 3 senedir bizim için parıldıyor ise bu hikayede mertens'in yadsınamaz katkısı aklımızdaki yerini uzun yıllar koruyacak gibi gözüküyor.
türkçeye çevirmeye çalışırsak "gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır." anlamına gelen bu vecize edebiyatta ve sinemada karşımıza sıkça çıkmıştır. britanya başbakanı winston churchill'in fransa'nın teslim oluşundan sonra söylediği iddia edilen "ıt's our darkest hour." cümlesi de belki mezkur ifadeye yapılan bir göndermeydi. gerçi britanya ve churchill için şafak ancak 4 senenin ardından doğmuş, 2. büyük savaş 1945 yılında birleşik krallık lehine sonuçlanmıştı.
2025 yılı itibariyle 120. yılını deviren galatasaray spor kulübü için ise "en karanlık sezon"lardan biri şüphesiz 13. olarak bitirilen 2021-22 sezonudur. planlama, organizasyon gibi mottolarla sezona başlayan burak elmas yönetimi, kaosun sevgilisi olmuş; ibra ve seçim sürecinin ardından görevini dursun özbek ve yönetimine devretmişti. 2011 ve 2017 yaz transfer dönemlerinin bir benzeri olarak gidilen yeniden yapılanma sürecinin "zirve" günlerinden biri ise hiç şüphesiz 6 ağustos 2022 akşamıydı. erden timur, italya uçağından lucas torreira ve dries mertens ikilisiyle dönüp hepimizi sevinçle karışık bir şaşkınlık içinde bıraktı. torreira zaten fiorentina ile tamamladığı 21-22 sezonu performansıyla akıllarda hiç bir soru işareti bırakmıyordu. fakat dries için hem taraftarlar hem yorumcular arasında kesinkes görüş birliği yoktu. okan buruk'un tempolu oyununa uyum sağlayabilir mi? napoli tarihinin en golcü oyuncusu ve efsanesi galatasaray'a ne kadar aidiyet gösterebilir? belhanda'nın üzerinden bir türlü eksik olmayan sneijder hayaleti ona da musallat olur mu?
ve pek tabii en önemlisi: galatasaray'ın 3 yıllık karanlığı onunla son bulur mu?
galatasaray kariyeri bu sorularla başlayan dries, bence okan hoca ile birlikte, geride bıraktığımız 22-23, 23-24, 24-25 üçlemesinin en önemli iki isminden biri oldu. "büyük maç" performansının sorgulandığı 22-23 sezonunda bile rakip savunmaların dengesini şaşırtan aksiyonlara en çok bu kısa adamın ayağından çıkan toplarla şahitlik ettik. kerem aktürkoğlu'nun 10 numaraya devşirildiği kısa aralık dışında 23-24 sezonunda oynanan maçların neredeyse tamamında forma giydi, aynı sezonun ikinci devresinde "magnum opus"unu ortaya koydu. sahada olduğu her dakika kalan 19 futbolcudan daha iyi bir oyun zekasına sahip olduğunu gösterdi. ligdeki toplam gol asist katkısı 25'i buldu. temposu sorgulanan adam olmaktan çıkıp temposuyla genç futbolculara çıta olarak gösterilen adam oldu. 24-25 sezonunun belki de en kritik maçlarından olan kadıköy'deki fenerbahçe maçında yine futbol kamuoyunu mest etti. dries'i özellikle ikinci yarıdan itibaren çoğunlukla kulübede görsek de; takımın saha içinde olduğu gibi saha dışında da lideri olduğunu ve her güzel hikaye gibi bu hikayenin de sonuna yaklaştığımızı anladık.
efsane futbolcumuz, on numaramız dries mertens ve ailesi belki artık istanbul'da değil. ama bugün galatasaray için şafak sökmüş, güneş 3 senedir bizim için parıldıyor ise bu hikayede mertens'in yadsınamaz katkısı aklımızdaki yerini uzun yıllar koruyacak gibi gözüküyor.

Kariyer Sonu
