16359
elinde bek olmadığı söyleniyor. galatasaray'a geldi geleli 9 tane bek transfer edildi takıma. kaan, köhn, jelert, dubois, angelino, kazımcan, jakobs, aurier, adekube... 30 milyon euro civarı para harcandı bu adamlara. hala takımda bek yok. bunları yönetim kendisinden habersiz mi aldı? teknik direktörün onay vermediği futbolcuyu hiçbir yönetim tutup getirmez.
jelert transferi örneğin. hoca kendi ağzıyla söyledi doue ile konuşulurken eş zamanlı jelert ile de görüşüyorduk dedi. oyuncu tanıdığımız, bildiğimiz biri kısa ve uzun vadede bize katkı sağlayacak dedi. sonra sözleri değişti. jelert henüz çok genç, ileride bize faydalı olacak demeye başladı. bizim sağ beke uzun vadeli oyuncu alma lüksümüz mü vardı hocam? sana o mevkide geldiği gibi katkı verecek adam lazımdı.
zaten oynatmadığın genç oyuncu nasıl gelişecek orası da muamma. kulübede mi gelişecek bu adam?
kişiler üzerinden konuşmanın da çok bir lüzumu yok. galatasaray'ın kadrosu lig için fazlasıyla yeterli, avrupa'da da en azından köy takımlarını yenecek kadar iyi. ama görüyoruz oynanan futbolu, bunun tek sorumlusu hoca'dır. taktiksel esnekliği yok, zorunluluktan 3-5-2 oynattı takıma ondan da hemen vazgeçti. kariyeri boyunca 4-2-3-1 oynatmış, takıntılı bir adam. sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar alma derdinde. prag maçında 4 yediği beklerle ajax deplasmanına çıkıyor. senin akıllanman için kaç maç daha kaybetmemiz lazım hocam? dön 3-5-2'ye, metehan'ı oynattığın yerde nelsson'a takıyorsun ya. yap davinson, nelsson, apo 3'lüsü kanatlara da barış ile jelert'i koy. orta sahanı gerekiyorsa 3'le. her maça 2 orta saha ile çıkmak zorunda değilsin. bir şeyler dene, farklı bir şey göster bize ya. 3 senedir aynı şeyi oynamaya çalışıyor bu takım ve beceremiyor, olmuyor sonuç alamıyorsun hoca.
ligde kadro farkından takım kendi kendine maç kazanıyor zaten, gerçi son dönemde onu da yapamaz oldu. bu sezon galatasaray'ın rahat rahat, taraftarını strese sokmadan kazandığı maç sayısı 1 elin parmaklarını geçmez. buna avrupa dahil. bunun sorumlusu futbolcular değil hoca. sen şu kadroya hadi avrupa'yı geçtim süper lig'de bile top oynatamıyorsun.
jelert transferi örneğin. hoca kendi ağzıyla söyledi doue ile konuşulurken eş zamanlı jelert ile de görüşüyorduk dedi. oyuncu tanıdığımız, bildiğimiz biri kısa ve uzun vadede bize katkı sağlayacak dedi. sonra sözleri değişti. jelert henüz çok genç, ileride bize faydalı olacak demeye başladı. bizim sağ beke uzun vadeli oyuncu alma lüksümüz mü vardı hocam? sana o mevkide geldiği gibi katkı verecek adam lazımdı.
zaten oynatmadığın genç oyuncu nasıl gelişecek orası da muamma. kulübede mi gelişecek bu adam?
kişiler üzerinden konuşmanın da çok bir lüzumu yok. galatasaray'ın kadrosu lig için fazlasıyla yeterli, avrupa'da da en azından köy takımlarını yenecek kadar iyi. ama görüyoruz oynanan futbolu, bunun tek sorumlusu hoca'dır. taktiksel esnekliği yok, zorunluluktan 3-5-2 oynattı takıma ondan da hemen vazgeçti. kariyeri boyunca 4-2-3-1 oynatmış, takıntılı bir adam. sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar alma derdinde. prag maçında 4 yediği beklerle ajax deplasmanına çıkıyor. senin akıllanman için kaç maç daha kaybetmemiz lazım hocam? dön 3-5-2'ye, metehan'ı oynattığın yerde nelsson'a takıyorsun ya. yap davinson, nelsson, apo 3'lüsü kanatlara da barış ile jelert'i koy. orta sahanı gerekiyorsa 3'le. her maça 2 orta saha ile çıkmak zorunda değilsin. bir şeyler dene, farklı bir şey göster bize ya. 3 senedir aynı şeyi oynamaya çalışıyor bu takım ve beceremiyor, olmuyor sonuç alamıyorsun hoca.
ligde kadro farkından takım kendi kendine maç kazanıyor zaten, gerçi son dönemde onu da yapamaz oldu. bu sezon galatasaray'ın rahat rahat, taraftarını strese sokmadan kazandığı maç sayısı 1 elin parmaklarını geçmez. buna avrupa dahil. bunun sorumlusu futbolcular değil hoca. sen şu kadroya hadi avrupa'yı geçtim süper lig'de bile top oynatamıyorsun.


