türk taraftarın tribünde tenis maçı izlemesi

uluslararası organizasyonları düzenlemeyi bırak, futbol dahil herhangi birine nadiren katılabildiğimiz dönemlerdeki geyiksel muhabbetlerin tenis için olanı. ülkemizde düzenlenen formula 1, wrc, moto gp yarışları; şampiyonlar ligi ve uefa kupası finalleri bu tarz geyiklerin önemli bir kısmını boşa çıkarmıştır. zira gözlemlenen odur ki bu organizasyonlardaki ekipler ve onların denetiminden sorumlu kurullar pek "turka" hareketlere olanak sağlamayacak derece işi sıkı tutmaktadırlar. ancak avustralya acik tenis turnuvasi 2010 sırasında türk basınında yer alan bazı malum haberler ise bu geyiğin sınır noktalarından biridir. 21 haziran 2010 marsel ilhan marcos daniel macinı izlerken bu konu aklımın bir köşesini kurcaladı durdu hep. kortun bir köşesinde pankart asmaya çalışan, hepsi bir renk giyinmiş türk gençleri; üzerine çıkıp da "tribün"ü yönlendirebileceği bir "set" arayışındaki "abi"ler, tam maç başlarken atkılarını açıp istiklal marşını söylemeleri, oyun aralarında patlayan tezahüratlar, pınarbaşı, omuz omuza ve daha niceleri...

edit: aşağıda "yapılmışı" da mevcuttur. link için arda'ya teşekkürler...

http://www.tenishaber.com/haber.php?haber_id=1972