Kariyer Sonu1220
sözlük kapışmalarının yeni öznesi.
galatasaray maçı yok, transfer yok, nba de bitti, sadece dünya kupası var. sözlük ne yapacak, pireyi deve yapacak elbette.
burada sıklıkla olan şey şu ki, kimse aslında keita'ya, galatasaray yönetimine yol falan göstermiyor, gösteremiyor. zira ben olsam bir internet sitesinde yazılanlara bakarak planlarımı yapmam.
yazarlar birbirine çakıyor aslında başka figürler üzerinden.
keita'nın yaptığını hakikaten haklı bulan var mı çok merak ediyorum? hakikaten cezayı saha içinde mi kesti keita? böyle ceza kesme olur mu, adama yumruğu koyarsın, ya da topla beraber, oyun kuralları içinde dalarsın adama kartı da görürsün oturursun. ceza böyle kesilir. adam sana vurmuş gibi kendini yerlere attın mı delikanlıca olmaz.
daha bir kaç gün önce yunan oyuncu tekme yemeden kendini yere atıp sani kaita kırmızı kart gördüğünde aferin, ne güzel yaptı dediniz mi, hakkikaten?
örnek verilen hagi mevzusu da ilginç. hagi, gider dan diye koyardı adama. aynı erol ersoy'a yaptığı gibi, aynı adams'a yaptığı gibi. kendini yere attığını gördünüz mü hiç? fatih terim de sinirlenince koyardı kafayı, aynı erol togay'a yaptığı gibi. ya da cantona, tribündeki adamı bile tekmelemiş bir adamdan bahsediyoruz. bunları aferin, iyi yaptılar demek için yazmadım.
ama eğer kendini tutamayacak kadar sinirliysen bunları yaparsın, kendini haybeden yere atmazsın. ayrıca kaka, keita'ya dirsek atmadı gençler, üstüne koşarak gelen adama dirseğini kaldırdı.
bu demek değil ki keita gönderilsin, bunları yapan ne ilk oyuncu ne son oyuncu. ancak bu tip adamların oynadıkları takımlar için, antipati yarattığı gerçeğini unutmayın. bilica, lugano, emre b. nasıl fenerbahçe için antipati oluşturuyorsa böyle giderse keita da bizim için aynı antipatiyi oluşturacak. kulağını çekmek lazım.
brezeilya-portekiz maçındaki fikirlerime getirilen eleştiriler belki de hakldır. belki de zaten yatacaktır brezilya, bilemeyiz.
bir de keita bunu yapınca ne kazandı takımı, ne oldu yani, maç bitmek üzere değil miydi, ben mi yanlış hatırlıyorum. hani bir şey kazansa yüreğim yanmayacak.
galatasaray maçı yok, transfer yok, nba de bitti, sadece dünya kupası var. sözlük ne yapacak, pireyi deve yapacak elbette.
burada sıklıkla olan şey şu ki, kimse aslında keita'ya, galatasaray yönetimine yol falan göstermiyor, gösteremiyor. zira ben olsam bir internet sitesinde yazılanlara bakarak planlarımı yapmam.
yazarlar birbirine çakıyor aslında başka figürler üzerinden.
keita'nın yaptığını hakikaten haklı bulan var mı çok merak ediyorum? hakikaten cezayı saha içinde mi kesti keita? böyle ceza kesme olur mu, adama yumruğu koyarsın, ya da topla beraber, oyun kuralları içinde dalarsın adama kartı da görürsün oturursun. ceza böyle kesilir. adam sana vurmuş gibi kendini yerlere attın mı delikanlıca olmaz.
daha bir kaç gün önce yunan oyuncu tekme yemeden kendini yere atıp sani kaita kırmızı kart gördüğünde aferin, ne güzel yaptı dediniz mi, hakkikaten?
örnek verilen hagi mevzusu da ilginç. hagi, gider dan diye koyardı adama. aynı erol ersoy'a yaptığı gibi, aynı adams'a yaptığı gibi. kendini yere attığını gördünüz mü hiç? fatih terim de sinirlenince koyardı kafayı, aynı erol togay'a yaptığı gibi. ya da cantona, tribündeki adamı bile tekmelemiş bir adamdan bahsediyoruz. bunları aferin, iyi yaptılar demek için yazmadım.
ama eğer kendini tutamayacak kadar sinirliysen bunları yaparsın, kendini haybeden yere atmazsın. ayrıca kaka, keita'ya dirsek atmadı gençler, üstüne koşarak gelen adama dirseğini kaldırdı.
bu demek değil ki keita gönderilsin, bunları yapan ne ilk oyuncu ne son oyuncu. ancak bu tip adamların oynadıkları takımlar için, antipati yarattığı gerçeğini unutmayın. bilica, lugano, emre b. nasıl fenerbahçe için antipati oluşturuyorsa böyle giderse keita da bizim için aynı antipatiyi oluşturacak. kulağını çekmek lazım.
brezeilya-portekiz maçındaki fikirlerime getirilen eleştiriler belki de hakldır. belki de zaten yatacaktır brezilya, bilemeyiz.
bir de keita bunu yapınca ne kazandı takımı, ne oldu yani, maç bitmek üzere değil miydi, ben mi yanlış hatırlıyorum. hani bir şey kazansa yüreğim yanmayacak.
