530
maçın tamamını izlemedi mi, yoksa uzatmalardaki son 7dk nın fazla mı etkisinde kaldı ne yaptı bilmiyorum fakat ''barış alper maçın başından sonuna kadar çok kötüydü'' diyerek ağır bir gafta bulundu.
ki bunu da hep yapıyor....
young boys maçı ardından da canını dişine takarak oynayan, sahada kazanmayı isteyen sadece 2 oyuncumuz kerem aktürkoğlu ve barış'ı varken, ne hikmettir ki maçtan sonra o rezalet futbolun içindeki en suçsuz bu iki arkadaşı seçerek ''avrupayı falan bırakıp, bu takımda oynadıklarına şükretmeliler ehiehi'' falan yapmıştı.
aynen biz gerçekten şükrediyoruz. biri gitti benfica'nın yıldızı oldu, diğeri de sabahtan akşama kadar analizini yaparak ulaştığınız; ''tottenham'ın soluna şöyle önlem alınmalı, soldan şöyle geliyolar, min son şöyle oynuyor'' tespitlerinizin olduğu kanadı maç boyu domine edip, min son'un adını bile duyulmadığı bir maçta eşantiyon olarak da 45 milyona transfer dilen gray'i çiğneyerek domine ettiği için ingilizler hakkında tweetler döşemişken, bizimki de düdük çalar çalmaz maçın en yüksek reytingli oyuncusuna dehşete kapılmış bi ifadeyle ''baştan sona çok kötüyüdü'' diye yemekle meşgul.
gerçekten bravo.
maçın en net 2 pozisyonu yunus ve osimhen'in şutu, 2'sinde de driblingle gelip o pası çıkaran barış. tüm pozisyonlarda topu çizgiye kadar indiren de, orada saklayan da, mertens'in o kadar rahat asist pasları çıkarabilmesini sağlayan da yine aynı barış. 90 dakika tüm kanadı koşturup, son dakikalarda da sol açığa geçerek kontraya çıkardığımız adam yine kendisi fakat 300 pozisyonun olduğu bir maçta 3-4 tane hata yaptı diye anında yiyin abi, evet. bu yüzden yiyin.
45-65 arası o müthiş futbolu övün, ama o dakikaların oluşmasındaki 1 numaralı müsebbipini yiyin. o kornerler falan da kendi kendine oluştu zaten. tüm atak yönümüzün sağ kanat olmasi da allahın bir kerametiydi, yiyin o yüzden çünkü 95 de şut çekti..
hele dakika dakika analiz yapıp yediğimiz iki golü de yunus'a yazdık mı bizden mutlusu yok...
(bkz: 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı)
ki bunu da hep yapıyor....
young boys maçı ardından da canını dişine takarak oynayan, sahada kazanmayı isteyen sadece 2 oyuncumuz kerem aktürkoğlu ve barış'ı varken, ne hikmettir ki maçtan sonra o rezalet futbolun içindeki en suçsuz bu iki arkadaşı seçerek ''avrupayı falan bırakıp, bu takımda oynadıklarına şükretmeliler ehiehi'' falan yapmıştı.
aynen biz gerçekten şükrediyoruz. biri gitti benfica'nın yıldızı oldu, diğeri de sabahtan akşama kadar analizini yaparak ulaştığınız; ''tottenham'ın soluna şöyle önlem alınmalı, soldan şöyle geliyolar, min son şöyle oynuyor'' tespitlerinizin olduğu kanadı maç boyu domine edip, min son'un adını bile duyulmadığı bir maçta eşantiyon olarak da 45 milyona transfer dilen gray'i çiğneyerek domine ettiği için ingilizler hakkında tweetler döşemişken, bizimki de düdük çalar çalmaz maçın en yüksek reytingli oyuncusuna dehşete kapılmış bi ifadeyle ''baştan sona çok kötüyüdü'' diye yemekle meşgul.
gerçekten bravo.
maçın en net 2 pozisyonu yunus ve osimhen'in şutu, 2'sinde de driblingle gelip o pası çıkaran barış. tüm pozisyonlarda topu çizgiye kadar indiren de, orada saklayan da, mertens'in o kadar rahat asist pasları çıkarabilmesini sağlayan da yine aynı barış. 90 dakika tüm kanadı koşturup, son dakikalarda da sol açığa geçerek kontraya çıkardığımız adam yine kendisi fakat 300 pozisyonun olduğu bir maçta 3-4 tane hata yaptı diye anında yiyin abi, evet. bu yüzden yiyin.
45-65 arası o müthiş futbolu övün, ama o dakikaların oluşmasındaki 1 numaralı müsebbipini yiyin. o kornerler falan da kendi kendine oluştu zaten. tüm atak yönümüzün sağ kanat olmasi da allahın bir kerametiydi, yiyin o yüzden çünkü 95 de şut çekti..
hele dakika dakika analiz yapıp yediğimiz iki golü de yunus'a yazdık mı bizden mutlusu yok...
(bkz: 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı)