753
55'ten 48 eksiltsek kendisinin 7 yaşında olduğu döneme gidiyoruz, yani adamakıllı futbolla ilgilenmeye başlayan erkek çocuk yaşları. 1976 yılına dönüyoruz, bundan itibaren 13 yıl ileri giderek 20 yaşa tamamlarsak şampiyonlara bakalım.
bu 13 yılda galatasaray ve beşiktaş 2 kez, trabzon 5 kez, fenerbahçe 3 kez şampiyon olmuş. şampiyonluklarda trabzonun bariz üstünlüğü olduğu gerçeği var, ama galatasaray ve fenerbahçe arasında bu dönemde şampiyonluk farkı sadece 1.
nasıl bir iki büyük takım oluyor anlamadım, ki galatasaray şampiyonluk haricinde ikincilik ve üçüncülükleri de var. hatırladığı dönem galatasaray'ın 14 yıl şampiyon olamadığı döneme denk gelmiş olabilir ama asla küme düşmeye oynayan olarak adledilemez ki bugün de fenerbahçe 10 senedir şampiyon olamıyor ama asla küme düşmeye oynuyordu diye yıllar sonra bahsedilemez. bu durum fenerbahçe'yi de küçük takım yapmaz, başka şeyler yapabilir o ayrı.
galatasaray'ın 1985 öncesi diğer rakiplerden önde olduğu söylenemez, ama 1990dan sonraki 35 yıllık süreçte galatasaray diğer rakiplerine hem avrupa'da hem türkiye'de net bir dominasyon kurmuştur, bakın bu öyle kendisinin hatırladığı gelip geçici trabzon yılları gibi de değil tam 35 yıl, ki galatasaray öncesinde de olmayan bir takım değildi, diğer rakipleriyle atbaşı yarışan bir takımdı.
neyse günümüze gelirsek, en yakın rakibine 5 şampiyonluk fark atmış, diğer kupalarda iki büyüğü toplasan bugün galatasaray etmiyor, müzesine girdiğinde kupaların ışıltısından gözleriniz kamaşıyor, bu gerçek yadsınamaz şekilde göz önündedir.
şimdi ben neden bu entry'yi bu kadar kaale aldım da yazdım, galatasaray'ı tutan ve 1990 öncesinden haberdar olmayan gençler galatasaray'ın 1980 öncesinde öyle bahsedildiği gibi bir semt takımı olduğunu düşünmesin diye.
bu 13 yılda galatasaray ve beşiktaş 2 kez, trabzon 5 kez, fenerbahçe 3 kez şampiyon olmuş. şampiyonluklarda trabzonun bariz üstünlüğü olduğu gerçeği var, ama galatasaray ve fenerbahçe arasında bu dönemde şampiyonluk farkı sadece 1.
nasıl bir iki büyük takım oluyor anlamadım, ki galatasaray şampiyonluk haricinde ikincilik ve üçüncülükleri de var. hatırladığı dönem galatasaray'ın 14 yıl şampiyon olamadığı döneme denk gelmiş olabilir ama asla küme düşmeye oynayan olarak adledilemez ki bugün de fenerbahçe 10 senedir şampiyon olamıyor ama asla küme düşmeye oynuyordu diye yıllar sonra bahsedilemez. bu durum fenerbahçe'yi de küçük takım yapmaz, başka şeyler yapabilir o ayrı.
galatasaray'ın 1985 öncesi diğer rakiplerden önde olduğu söylenemez, ama 1990dan sonraki 35 yıllık süreçte galatasaray diğer rakiplerine hem avrupa'da hem türkiye'de net bir dominasyon kurmuştur, bakın bu öyle kendisinin hatırladığı gelip geçici trabzon yılları gibi de değil tam 35 yıl, ki galatasaray öncesinde de olmayan bir takım değildi, diğer rakipleriyle atbaşı yarışan bir takımdı.
neyse günümüze gelirsek, en yakın rakibine 5 şampiyonluk fark atmış, diğer kupalarda iki büyüğü toplasan bugün galatasaray etmiyor, müzesine girdiğinde kupaların ışıltısından gözleriniz kamaşıyor, bu gerçek yadsınamaz şekilde göz önündedir.
şimdi ben neden bu entry'yi bu kadar kaale aldım da yazdım, galatasaray'ı tutan ve 1990 öncesinden haberdar olmayan gençler galatasaray'ın 1980 öncesinde öyle bahsedildiği gibi bir semt takımı olduğunu düşünmesin diye.
