180
belli değerler sistemini temsil ediyormuşçasına, bir davanın peşindeki yılmaz savaşçılardan oluşuyormuşçasına, uğrunda mücadele ve mücahede ettikleri her ne varsa onlar uğrunda canından dahi feragat etmeyi göze almışçasına kendi içlerinden olmayan çevreler tarafından tamamen boku çıkarlmak üzere olan sözlük oluşumu olarak nitelendirilen şer mekanı. kusmuk, bok, irin ve cerahat yuvası inci sözlük. inci sözlük ile sanat arasında analojik çıkarımlarda bulunarak sanat iyidir, sanatseverler kötüdür gibi bir neticeye ulaşmak da ancak inci sözlük "camiası" içerisinde kabul görebilecek cinsten. vahim olan şu ki inci sözlük denen şer mekanı ne inci gibi nazik, nazenin ve hoş eşya olan incidir ne de bir sözlüktür. sözlük adı konulan o rezalet, şer mekanında herhangi bir tanıma rastlamak abesin mahpesine mahkum olmaktan farksızdır. sözlük olmadığı ve hiç alakasının olmadığı gerçeğinin dışında bu sanal kusmuk yuvası alelade, sıradan bir forumun yanında dahi bir hiç mesabesindedir. bu sebeple sanatla aralarında korelasyon kurulması bu doğrultudaki müddeiler bakımından akıl sağlığının tehlike işaretleri olarak algılanmalıdır. inci adı verilip ne inci ne de sözlük olan yere karşı olanların, çemkirenlerin artık seslerini çıkarmadıkları ve bunun nedeninin de incinin kabul görmesi olduğunu dillendirenler de vardır. mantık hatalarından biri olarak bilinen argumentum ad populum vardır. yani? çoğunluk, kemmiyet, majorite, kitle öyle düşünüyor diye "herhangi bir hüküm" sırf bu sebeple geçerli görülemez. mantık çerçevesinde bu böyle. oysa mantık sadece doğru düşünmenin yollarını gösterir. ama mantık hayatın anlamı konusunda sıradan ve basit bir araç olmaktan öteye gidemez.
gerçek hayatta anne babalarına küfredilse, onurları şahsiyetleri altına alınsa, her türlü değerlerine saldırılsa ahkam kesecek klavye fareleri sözlükte tüm bu değerlerini mezata, hiç parasız bile istiye feda edebilmekteler. ne uğruna? hiç. tıpkı bok bitene kadar bokun üstünde üşüşen bok sinekleri gibi bokun marjinal faydası azaldıkça terkedecekler orayı. sanal alemde farklı gerçek yaşamda farklı olan bu elemanların hemen hepsinin şizofren eğilimler sergiledikleri açıktır. egosu olmayanlar olarak lanse edilen bu klavye zibidilerinde olmayan en temel şey ne yazık ki sağlam, duruma ve yere göre değişme eğilimi göstermeyen, dim dik durması gereken karakter ve şahsiyettir. şayet bir tespit yapılacaksa, büyük çoğunluğun hasta insanlar olduğudur. saptamalarımıza ihtiyaçları olmayabilir ancak, adam olmaya en azından adam olmak için çabalamaya ciddi biçimde ihtiyaçları var hepsinin.
gerçek hayatta anne babalarına küfredilse, onurları şahsiyetleri altına alınsa, her türlü değerlerine saldırılsa ahkam kesecek klavye fareleri sözlükte tüm bu değerlerini mezata, hiç parasız bile istiye feda edebilmekteler. ne uğruna? hiç. tıpkı bok bitene kadar bokun üstünde üşüşen bok sinekleri gibi bokun marjinal faydası azaldıkça terkedecekler orayı. sanal alemde farklı gerçek yaşamda farklı olan bu elemanların hemen hepsinin şizofren eğilimler sergiledikleri açıktır. egosu olmayanlar olarak lanse edilen bu klavye zibidilerinde olmayan en temel şey ne yazık ki sağlam, duruma ve yere göre değişme eğilimi göstermeyen, dim dik durması gereken karakter ve şahsiyettir. şayet bir tespit yapılacaksa, büyük çoğunluğun hasta insanlar olduğudur. saptamalarımıza ihtiyaçları olmayabilir ancak, adam olmaya en azından adam olmak için çabalamaya ciddi biçimde ihtiyaçları var hepsinin.